DEVAM: 24- İFTAR
AÇMAKTA ACELE ETMEK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشر، عَن
مُحَمَّد بْن
عمرو، عَن أبي
سلمة، عَن أبي
هُرَيْرَة؛ قَالَ:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ: ((لا
يزال الناس
بخير ما عجلوا
الفطر. عجلوا
الفطر، فإن
اليهود
يؤخرون)).
فِي
الزَوائِد:
إسناده
صَحِيْح، على
شرط الشيخين.
والحديث من
رواية سهل بْن
سعد، رواه الشيخان
وغيرهما.
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «İnsanlar iftar etmekte acele ettikleri müddetçe hayır
ile yaşarlar. İftar etmekte acele ediniz. Çünkü yahudiler, (iftarlarını) geciktirirler.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun isnadı Buhari ve Müslim'in şartı üzerine sahihtir. Bu
hadisi Buhari, Müslim ve başkaları Sehl bin Sa'd'ın rivayetiyle
zikretmişlerdir.
AÇIKLAMA: Bu yani Ebu Hureyre
(r.a.)'in hadisini Zevaid yazarı Zevaid türünden saymıştır. Hakim de bunu
rivayet etmiştir. Ebu Davud ile Nesai de Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini merfu
olarak; "İnsanlar iftar etmekte acele ettikleri müddetçe İslamiyet galebe
çalmakta devam edecektir. Çünkü yahudiler ve hıristiyanlar iftarlarını
geciktirirler.'' metniyle rivayet etmişlerdir.
Hadisler,
iftarı geciktirmeden açmanın müstehaplığına delalet ediyorlar. Tabii güneşin
battığının tahakkuk etmesi şarttır. Şafii , el-Ümm'de: İftar açmakta acele
etmek müstehabtır. Geciktirilmesinde fazilet olduğu kanısıyla kasden
geciktirmek mekruhtur. Böyle bir kasıt olmaksızın geciktirilmesinde kerahet
yoktur, demiştir.
İkinci
hadis, yahudilerin ve hıristiyanların iftarı geciktirdiklerine delalet ediyor.
İbn-i Hibban ve Hakim'in rivayet ettikleri Seh1 (r.a.)'ın hadisinden Ehl-i
Kitab'ın yıldızlar görülünceye kadar iftarlarını geciktirdikleri anlaşılıyor.
Şiiler de bu şekilde iftarı geciktirirler. Hadisler bu davranışı reddederler.
Müslümanların
iftar açmada acele ettikleri müddetçe hayır ile yaşamaya devam edecekleri ve
İslamiyet'in diğer dinlere galebe çalmayı sürdürmesi mes'elesine gelince;
EI-Menhel yazarı bu hususta şöyle diyor: Yani Müslümanlar, Peygamber
(s.a.v.)'in sünnetine bağlı kalarak ve İslamiyet'in getirmiş olduğu sabit
kanunları kendi kafalarına göre değiştirmeyip olduğu gibi muhafaza ettikleri
müddetçe hayır ile yaşarlar ve düşmanlarını yenerler. İslami prensiplere aykırı
hareket ettikleri zaman bunların bu muhalefeti, şer içine düşeceklerine alamet
olur.