SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 1792 >>

5- BİR MALI İSTİFADE (EDEN)İN BABI

 

حَدَّثَنَا نصر بْن علي الجهضمي. حَدَّثَنَا شجاع بْن الوليد. حَدَّثَنَا حارثة بْن مُحَمَّد، عَن عمرة، عَن عائشة؛ قَالَت:

 - سمعت رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يقول: ((لا زكاة في مال، حتى يحول عليه الحول)).

 

فِي الزَوائِد: إسناده ضعيف لضعف حارثة بْن مُحَمَّد، والحديث رواه الترمذي من حديث ابن عمر مرفوعاً وموقوفاً اهـ. قال السندي: قلت: لفظه ((من استفاد مالاً فلا زكاة عليه حتى يحول عليه الحول)). رواه عَن ابن عمر مرفوعاً بإسناد فيه عَبْدُ الرحمن بْن زيد بْن أسلم. وقَالَ: وهو ضعيف في الحديث كثير الغلظ.ضعفه غير واحد. وقال هذا أصح. ورواه غير واحد موقوفاً.

 

Aişe (r.anha)'den; Söyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim. Buyurdu ki: «Bir malın üzerinden bir yıl geçinceye kadar onda hiç zekat yok tur.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn•i Ebi'r•Rical olan ravi Harise bin Muhammed zayıf olduğu için bu isnad zayıftır, Tirmizi bu hadisi İbn-i Ömer (r.a.)'den merfu' ve mevkuf olarak rivayet etmiştir,

 

AÇIKLAMA: Bu hadIs Zevaid türündendir, Tirmizi, Darekutni ve Beyhaki bunun bir benzerini İbn-i Ömer (r.a.)'den merfu olarak rivayet etmişlerdir Orada'daki rivayete göre Resulullah (s.a.v.); ''Kim bir malı istifade ederse (Yani elde ederse) o malı üzerinden bir yıl geçinceye kadar o kimsenin boynunda zekat yoldur.'' buyurmuştur

 

Tirmizi, merfu' olarak rivayet ettiği bu hadisin senedindeki ravi Abdurrahman bin Zeyd el-Eslem'in zayıf olduğunu belirtmekte, ayrıca bunu İbn-i Ömer (r.a.)'den mevkuf olarak rivayet ederek, bunun daha sıhhatli olduğunu bildirmekte ve bunun başka sahabilerden de rivayet edildiğ'ini söylemektedir

 

İstifade: Bir şeyi elde etmek, kazanmak ve ona sahip olmak demektir. Bu babın başlığında ve Tirmizi'nin rivayetinde geçen bu kelimeden alınma mazi fiili, bir malı elde etmek ve sahip olmak manasını ifade eder,

 

Müellifin rivayetinin umumiliği dolayısıyla çıkan sonuç, gerek sene başında ve gerekse sene içerisinde elde edilen malın üzerinden bir yıl geçinceye kadar ondan zekatın olmayışıdır Zekat için yılın beşlangıcı sayılan tarihte elde edilen ve zekata tabi olan, bir malın üzerinden bir yıl geçmedikçe onda zekat olmadığı malumdur Altın, gümüş, para, ticaret malı, koyun, keçi, sığır ve devenin zekatı için bu hüküm mevcuttur. Ancak buğday, arpa, üzüm gibi tarım ürünlerinin zekatı bu mahsullerin kaldırıldığı mevsimde ödenir Bu nevi malların üzerinden bir yıl geçmesi şartı söz konusu değildir Bu hususta alimlerin icmaı vardır.

 

Yıl içinde elde edilen mallara gelince; bu mallar yıl başından beri elde bulunan ve zekata tabi mal çeşidinden olabilir. Başka çeşitten olabilir. Aynı çeşitten olduğu takdirde, eldeki maldan kazanılmış olabilir, miras ve hibe gibi başka yollardan kazanılmış olabilir Bu çeşitlerin hepsi "İstifade edilen" yani elde edilen mallardandır Bu çeşitlerden hangisinin yıllanması şarttır'? hangisinin şart değildir? yılbaşından beri elde bulunan malın yılı dolunca zekatı verilirken yıl içinde elde edilmiş olan malın da zekatı verilir mi?

 

Tuhfe yazarı şöyle der. "Yıl içinde elde edilen mal iki çeşittir. Birincisi yıl başından beri elinde bulunan ve zekata tabi nisab tutarındaki mal nevinden olanıdır Örneğin. Adamın elinde on deve vardır Yıl içinde bir kaç deve daha elde eder

 

İkincisi: Yıl başından beri elinde bulunandan başka bir çeşit maldır. Örneğin. Adamın elinde yılbaşından beri on devesi vardır. Yıl esnasında bir kaç koyun sahibi olur

İkinci şıkka ait durumlarda yıl esnasında kazanılan ve zekata tabi olan mal yıl başından beri elde bulunan mala yıl hesabı bakımından eklenmez. Kazanıldığı tarihten itibaren ne zaman bir yıl dolarsa o zaman zekatı çıkarılır. Bu hususta alimler ittifak halindedir

 

Birinci şıkka ait durumlardaki malda iki tür olabilir.

Şöyle ki, yıl içinde elde edilen mal, yıl başından beri elde bulunan maldan kazanılmış olabilir. Ticaret mallarından yıl içinde kazanılan kar ve zekata tabi koyun, keçi, inek ve develerden doğma hayvanlar buna misal gösterilebilir. Bu tür kazançlar yıl hesaplaması bakımından asıl mala tabidir Aslının yılı dolunca onun yılı da dolmuş sayılır. Örneğin yıl başında 20.000.- lira ile ticarete başla yan bir kimse yıl esnasındaki ticareti ile 10.000.- lira kazandığı takdirde yıl sonunda hem sermayenin hem de kazancının zekatını çıkaracaktır. Verdigim örnekde 30.000.- liranın zekatını çıkaracaktır. Zekata tabi hayvanların durumu da böyledir. Bu tür kazançların, asıl mala eklenmesinin gerektiğine ait bu hüküm hususunda alimlerin icmaı vardır.

 

İkinci tür kazanılan mal ise asıl maldan doğma olmayıp hibe, miras ve satın alma gibi yollarla elde edilen mallardır. Örneğin: yıl başından beri adamın 5 devesi varken yıl içinde, babasının ölÜmü dolayısıyla miras olarak kendisine 10 deve kalmış olur. BöyIelce 15 deve sahibi olmuş olur. Yıl içinde kazanılan 10 deve yılın dolması yönünden 5 deveye eklenir mi? yoksa kazanıldıgı tarihten itibaren onun için ayrı tir yıl hesabı mı tutulur?

 

Bu hususta ihtilaf vardır. Şöyle ki: Ebu Hanife'ye göre yıl içinde elde edilen bu tür mallar yıl başından beri elde bulunan mallara eklenerek yıl sonunda hepsinin zekatı çıkarılır

Malik, Şafii ve Ahmed'e göre, eklenmez. Yıl içinde kazanılan bu tür mallar, kazanıldığı tarih esas tutularak ayrı olarak hesaplanır ve kazanıldığı tarihden itibaren ne zaman yılı dolarsa o zaman zekatı çıkarılır

 

Bu üç imamın delili ibn-i Ömer (r.a.)'den rivayet edilen yukarıdaki hadistir Aişe (r.anha)'mn hadisi de bunlar için bir delil sayılabilir."

 

Tuhfetü'l.Ahvezi'den alınan yukarıdaki izah esnasında verilen misaller benim tarafımdan ilave edilmiştir. (Haydar Hatipoğlu)