10- ZEKAT MEMURU (FARZ
YAŞTAN) BİR YAŞ AŞAĞISINI VEYA BİR YAŞ YUKARISINI ALACAĞI ZAMAN (YAPILACAK İŞİN
BEYANl) BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار، ومحمد
بْن يحيَى،
ومحمد بْن
مرزوق. قالوا:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
عَبْد اللّه
بْن المثنى.
حَدَّثَني
أبي، عَن
ثمامة.
حَدَّثَني
أَنَس بْن
مَالِك؛
-
أن أبا بكر
الصديق كتب
له: بسم
اللَّه الرحمن
الرحيم. هذه
فريضة الصدقة
التي فرض رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ على
المسلمين
التي أمر بها
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ. فإن
من أسنان
الإبل في
فرائض الغنم
من بلغت عنده
من الإبل صدقة
الجذعة، وليس
عنده جذعة، وعنده
حقة، فإنها
تقبل منه
الحقة. ويجعل
مكانها شاتين
إن استيسرتا.
أو عشرين
درهماً. ومن
بلغت عنده
صدقة الحقة،
وليست عنده
إلا بنت لبون،
فإنها تقبل
منه بنت لبون،
ويعطى معها
شاتين أو
عشرين درهما.
ومن بلغت
صدقته بنت
لبون، وليست
عنده حقة،
فإنها تقبل
منه الحقة
ويعطيه المصدق
عشرين
درهماً، أو
شاتين. ومن
بلغت صدقته
بنت لبون،
وليس عنده،
وعنده بنت
مخاض، فإنها
تقبل منه ابنة
مخاض ويعطى
معها عشرين درهماً،
أو شاتين. ومن
بلغت صدقته
بنت مخاض، وليست
عنده ابنة
لبون، فإنها
تقبل منه بنت
لبون، ويعطيه
المصدق عشرين
درهماً، أو
شاين. فمن لم
يكن عنده ابنة
مخاض على
وجهها، وعنده
ابن لبون ذكر،
فإنه يقبل
منه، وليس معه
شيء.
Enes bin Malik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Ebu Bekir-i Sıddik (r.a.) (kendisini
Bahreyn'e zekat amiri olarak gönderdiğinde) O'na şu mektubu vermiştir: Sana
verdiğim bu mektup, Allah'ın Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
emrettiği ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in müslümanlara farz
ettiği (veya takdir ve tayin buyurduğu) zekat farizası (hükümlerini beyan eden
bir talimat)dır. Şüphesiz, hayvan zekatları meyanındaki develerin gerekli
yaşlarından bir kısmı şöyle olur:
Kimin yanındaki
develerin zekatı dört yaşım bitirip beş yaşa erişmiş bir dişi deveye ulaşır ve
o'nun yanında böyle deve bulunmaz da bir yaş aşağı dişi deve bulunursa, mal
sahibinden (zekat olarak bu deve kabul edilir.) Ve mal sahibi yaş farkının
telafisi için, yanında varsa iki şat, yoksa yirmi dirhem (gümüş) verir. Kimin
yanındaki (develerin) zekatı üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi
deveye ulaşır ve onun yanında yalnız iki yaşını bitirip üçüncü yaşa basmış deve
varsa, bu deve ondan kabul edilir. Ve mal sahibi (yaş farkına karşılık olarak)
bu deve ile beraber, yanında varsa iki şat, yok ise yirmi dirhem (gümüş) verir.
Kimin zekatı iki yaşını tamamlayıp üçüncüsüne basmış dişi bir deveye ulaşırsa
yanında bu evsafta bir deve bulunmayıp bir yaş büyüğü bulunursa bu deve mal
sahibinden kabul edilir ve zekat memuru (yaş farkı telafisi için) ona yirmi
dirhem (gümüş) veya iki şat verir. Kimin zekatı iki yaşını tamamlayıp
üçüncüsüne basmış bir dişi deveye erişir ve yanında bu vasıflarda deve
bulunmayıp, yanında bir yaş küçüğü dişi deve bulunursa mal sahibinden bu deve
kabul edilir ve mal sahibi (yaş farkını kapatmak için) bu deve ile beraber 20
dirhem (gümüş) veya İki şat verir. Kimin zekatı bir yaşını tamamlayıp ikinci
yaşa giren dişi bir deveye ulaşır da, yanında bu evsafta deve bulunmaz ve
yanında bir yaş küçüğü dişi deve bulunursa, ondan o büyük deve kabul edilir. Ve
zekat memuru (yaş farkının telafisi için) ona yirmi dirhem (gümüş) vcya iki şat
verir. Kimin yanında zekat olarak vermesi gereken iki yaşındaki dişi deve
bulunmayıp yanında, iki yaşından üçüncüsüne geçmiş erkek bir deve varsa ondan o
deve kabul edilir ve bununla beraber başka bir şey (vermek)
yoktur.
Diğer tahric:
Malik, Şafii, Ahmed, Buhari, Ebu Davud, Darekutni, Hakim ve Beyhaki de bu
hadisi rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: İbn-i Hazm: Bu hadis gayet sahihtir. Ebu Bekir
(r.a.) ashab-ı Kiram'ın alimleri huzurunda bununla amel etmiş ve hiç bir kimse
muhalefet etmemiş, demiştir.
Ebu Bekir
(r.a.)'ın Enes bin Malik (r.a.)'i Bahreyn'e zekat toplamak görevi ile
gönderdigi Zelman bu rrıektubu ona verdiği Buhari'nin rivayetinde
belirtilmiştir.
Ebu Davud'un
rivayetinde bu mektubun üstünde Resulullah (s.a.v.)'in mührünün bulunduğu
belirtilmiştir. Hadis'in: هذه
فريضة الصدقة
cümlesini el-Menhel yazarı: ''Yani bu mektup farz sadakayı (zekatı) beyan eden
mektuptur. diye açıklamıştır.
Hadis'in: فرض
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ على
المسلمين cümlesi ile ilgili olarak
el-Mmhel yazarı şöyle der: Bu cümlede Nebi (s.a.v.)'in Müslümanlara zekatı farz
ettiği bildirilmiştir. Aslında zekatı farz eden Allah'tır. Nebi (s.a.v.) bunu
tebliğ ettiği için farz etme fiili Nebi (s.a.v.)'e izafe edilmiştir. Allah
Teala, O'na itaat etmeyi halka farz etmiştir. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.)'in
Allah Teala'dan aldığ'ı emri tebliğ etmesine farz denilmiştir.
Cümledeki
"Farz" tabiri ile takdir ve ta'yin manasının kastedilmiş olması
muhtemeldir. Çünkü peygamoer (s.a.v.) zekatın ahkamını ayrıntıları ile beyan ve
tayin eylemiştir, Mezkur kelime Arap dilinde ve Kur'an-ı Kerim'de beyan,
indirme ve helal kılma manalarında kullanılmıştır. Bu manaların hiç birisi
takdir ve tayin anlamında.n ayrı düşmez.
Mal sahibinin
zekat. olarak vermesi farz olan yaşta dişi devesi yok ise ve ondan bir yaş
küçük dişi devesi var ise, bunu verebileceği ve aradaki yaş farkının telafisi için,
yanında varsa iki koyun veya iki keçi. bunlarda yok ise 20 dirhem gümüş'ü zekat
memuruna vermesinin gerektiği,
Keza verilmesi
gerekli yaştaki dişi deve bulunmaz da bir yaş büyüğü dişi deve varsa mal
sahibinin bunu verebileceği ve yaş farkının telafisi için bu defa zekat
memurunun ona iki koyun veya iki keçi yahut 20 dirhem gümüş vermesinin
gerektiği bu hadisten anlaşılıyor
Yukarda
anlatılan husus hakkındaki alimlerin görüşleri şöyledir.
1. Şafii,
Ahmed, İbrahim-i Nahai, Ebu Sevr ve Davud yukarda anlatılan hüküm ile amel
etmişlerdir.
2. Ebu Hanife
ve arkadaşlarına göre mal sahibinin yanında, ödemesi gerekli yaşta deve
bulunmazsa, bir yaş küçüğünü verir ve aradaki yaş farkının tutarı ne ise onu da
verir. Veya bir yaş büyüğünü verir ve aradaki yaş farkının tutarı ne ise onu
zekat memurundan alır. Bu tutar yirmi dirhem gümüşün değerinden veya iki koyun,
yahut iki keçinin kıymetinden noksan veya fazla olabilir. Bu grup alimlere göre
hadiste yaş farkının iki şat veya yirmi dirhem gümüş ile takdir edilmesinin
sebebi, o zamanlardaki yaş farkının tutarının o kadar olması idi. Hadisteki
ölçü devamlılık ifade eden bir ölçü değildir. Bunların delili şudur: Ali
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi devenin yaş farkını bir koyun vaya
on dirhem ile takdir etmiştir. Kendisi Peygamber (s.a.v.)'in zekat
toplayıcısıydı. Bu hükmü bilmemesi veya bundan habersiz olması düşünülemez.
Hele Peygamber (s.a.v.)'e muhalefet etmesi ihtimali hiç yoktur.
3. Malik'e göre
mal sahibi, farz olan yaştaki dişi deveyi satınalmak suretiyle de olsa temin
etmek zorundadır.
4. Mekhul ve
Evzai'ye göre mal sahibi farz olan yaştaki dişi devenin kıymetini ödemek
zorundadır.
Hadisin son
paragrafında beyan edildiğine göre mal sahibi, bint-i Mahad Yani bir yaşını
tamamlayıp ikinci yaşa basmış bir dişi deveyi vermekle mükellef iken yanında bu
vasıfta deve bulunmaz da bir lbn-i Lebun yani iki yaşını tamamlamış ve
üçüncüsüne basmış olan erkek deve bulunduğu takdirde bu deveyi verebilir ve
dişilik değeri farkını ödemez Çünkü yaş büyüklüğü değeri dişilik değerini
telafi eder.
Cumhurun görüşü
budur. Fakat Hanefiler'e göre ibn-i Lebun'un değeri bint-i Mahad'ın değerine
eşit ise mesele yoktur. Ama ibn-i lebun'un değeri düşük ise aradaki farkın mal
sahibi tarafından zekat memuruna, değeri bint-i mahadınkinden yüksek ise
aradaki farkın zekat memuru tarafından mal sahibine ödenmesi gerekir.
Hadisin
zahirine göre, farz olan yaşta deve bulunmadığı zaman bir yaş küçüğünü veya bir
yaş büyügünü vermekte mal sahibi muhayyerdir. Ebu Hanife ve arkadaşlarının
görüşü böyledir. Hatta bunlara göre matluba uygun deve bulunsa bile mal sahibi
dilerse deveyi vermez de değerini nakden verebilir. Zekat memuru da kabul etmek
zorundadır. Çünkü Peygamber (s.a.v.) mal sahiplerine kolaylık gösterilmesini emretmiştir.
Cumhura göre
anılan muhayyerlik mal sahibine degil, zekat memurunadır. Cumhurun delili Ebu
Davud, Hakim ve Darekutni'nin rivayet ettikleri Salim bin AbdiIlah (r.a.)'ın
hadisindeki Peygamber (s.a.v.)'in mektubudur. Bu mektubta şu cümle bulunuyor:
«Anılan iki
yaştan hangisini bulursan alırsın.»