DEVAM: 14- ZEKAT
MEMURLARI HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
أبو بدر، عباد
بْن الوليد.
حَدَّثَنَا
أبو عتاب.
حَدَّثَني
إبراهيم بْن
عطاء، مولى
عمران.
حَدَّثَني
أبي؛ أن عمران
بْن الحصين
استعمل على
الصدقة. - فلما
رجع قيل له:
أين المال؟
قَالَ: وللمال
أرسلتني؟
أخذناه من حيث
كنا نأخذه على
عهد رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ،
ووضعناه حيث
كنا نضعه.
İmran bin Husayn
Mevlası Ata' (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: İmran bin el-Husayn Ziyad bin
Ebi Süfyan veya başka bir emir tarafından zekat memuru olarak gönderilmiş sonra
görevden dönünce gönderen emir tarafından kendisine: — Topladığın mal nerededir? diye sorulmuş.
Kendisi de: — Beni mal getirmek için mi
gönderdin? Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken nereden
alıyor idiysek oradan aldık ve aldığımızı nereye bırakıyor idiysek oraya
bıraktık, diye cevap vermiştir."
Diğer tahric.
Ebu Davud
AÇIKLAMA: Ebu Davud da bunu rivayet etmiştir. Oradaki
rivayette İmran (r.a.)'ı gönderen zatın Ziyad veya başka emir olduğu
belirtilmiştir. Ebu Süfyan'ın oğlu olan' Ziyad halife Muaviye (r.a.)'ın Irak
valisiydi.
Emir, İmran
(r.a.)'a topladığı malın nerede olduğunu sormuştur, Çünkü diğer zekat memurları
haklı. veya haksız topladıkları zekeitları getirip emirlere teslim ederlerdi.
Emirler de diledikleri yollarda harcarlardı veya diledikleri şekillerde taksim
ederlerdi. İmran (r.a.)'ın da topladığı zekatı getireceğini sanan emir buna bu
soruyu yöneltmiş İmran (r.a.) da cesaretle gerekli cevabı vermiştir. Cevabın
mahiyeti şudur.
Nebi (s.a.v.)
hayatta iken bir bölgede toplanan zekat o bölgedeki müstehaklara dağıtılırdı.
Başka bir bölgeye nakil edilmezdi. Çünkü Buhari ve Müslim'in rivayet ettikleri
bir hadiste belirtildiği gibi Nebi (s.a.v.) Muaz (r.a.)'ı Yemen'e göndermiş ve
ona şu talimatı vermiştir: ''Yemen'lilerin zenginlerinden alınıp fakirlerine
verilecek bir zekatın onların üzerinde farz olduğunu onlara bildir."
İmran (r.a.)'ın
bu hadisi mücmeldir. Muaz (r.a.)'ın hadisi onu açıklar. Şu halde her bölgenin
zekatının oradaki fakirlere dağıtılması meşrudur ve hadis buna delalet eder Bu
hususta alimler arasında ihtilaf yoktur.
BİR BÖLGENİN
ZEKATI BAŞKA BİR BÖLGEYE NAKLEDİLİR Mİ?
Her yerin
zekatının o yerdeki müstehaklara verilmesinin meşruluğu hususunda alimler
arasında bir ihtilaf yoktur. Başka yerdeki müstehaklara verilmesi hususunda ise
alimler ihtilaf etmişlerdir Şöyle ki:
1. Hanefiler'e
göre mekruhtur. Ancak başka yerde daha muhtaç kimseler veya mal sahibinin
yakını var ise, zekatı onlar için nakletmek mekruh değildir. Zekatın başka
yerlere nakledilmesinin mekruhluğunun delili ise yukarda anılan Muaz (r.a.)'ın
hadisidir. Başka yerde oturan akrabalara zekat göndermenin mekruh olmayışının
sebebi ise dinin emrettiği sıla-i rahm (yakınlarla ilgilenmek) prensibidir.
Başka yerdeki daha çok muhtaç olanlara vermenin mekruh olmamasının delili de
Beyhaki'nin rivayet ettiği ve Buhari'nin de taliken zikrettiği Tavus'un şu
mealdeki hadisidir. "Muaz bin Cebel (r.a.) Yemen halkına: Arpa ve darı
yerine zekat olarak falan tip elbise getiriniz. Çünkü bu sizin için daha
kolaydır. Medine'deki sahabiler için de daha iyidir." demiştir.
Hanefiler'in başka delilleri de vardır.
2. Malik'e göre
zekatın, o yer ve çevresinde bulunan müstehaklara verilmesi vaciptir. Namazın
kısaltılacağı uzaklıktaki yerlere zekatın nakli caiz değildir. Ancak o
uzaklıktaki müstehaklar daha muhtaç iseler, zekatın çoğunu öyle yere nakletmek
mendubtur Eğer zekatın bulunduğu yerdeki fakirlerden daha az ihtiyacı olan uzak
mesafedekilere zekat nakledilecek olursa, zekat kabul olunmakla beraber, bu işi
yapanlar haram işlemiş olurlar. İki yerdeki fakirlerin ihtiyaç durumları aynı
ise, nakil işi mekruhtur. Bir yerde ve çevresinde zekatın müstehakları yok ise
o yerin zekatını müstehakların bulundugu yere götürmek vacibtir. O yer ne kadar
uzak olursa olsun
3. Şafiiler'e
göre, bir yerde müstehaklar varken o yerin zekatını başka yerlere nakletmek
hakkında dört kavil vardır. En sahih kavle göre yakın yere bile nakletmek caiz
degildir. Ancak müstehaklar yok ise nakil caizdir. İkinci bir kavle göre nakil
caizdir. Üçüncüsüne göre yakın mesafelere caizdir Namazın kısaltılacağı
uzaklıktaki yerlere caiz değildir
4. Hanbeliler'e
göre, zekatın bulunduğu şehir veya köydeki müstehaklar için öncelik tanınır.
Sonra o yere yakınlık sırasına göre çevredeki yerlere nakledilir. Namazın
kısaltılacağı derecede uzak olmayan yerlerdeki akrabalara veya daha muhtaç
olanlara göndermek de caizdir Fakat uzak mesafedekilere göndermek caiz
degildil"
Yukarda
açıklanan mezhebIerin görüşleri, zekatın mal sahibi tarafından dağıtılması
haline mahsustur Eger zekat memuru veya devlet bııyügü zekatın dagıtımını
yaparlarsa bir kavle göre, mezkur ihtilaf vardır fakat, diğer bir kavle göre
her tür nakil caizdir.