SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 1826 >>

DEVAM: 21- FİTR SADAKASI BABI

 

حَدَّثَنَا حفص بن عمر. حَدَّثَنَا عَبْدُ الرحمن بن مهدي. حَدَّثَنَا مالك بن أنس، عَن نافع، عَن ابن عمر؛ قَالَ:

فرض رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ صدقة الفطر صاعاًمن شعير، أو صاعاً من تمر. على كل حر، أوعبد ذكر أو أنثى، من المسلمين.

 

Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hür veya köle erkek veya kadın her müslüman'a fıtır sadakasını bir sa' arpa veya bir sa' kuru hurma olarak farz kıldı.

 

 

TAHRİC: İbn-i Ömer (r.a.)'ın ilk hadisini Buhari ve Müslim aynı metinle, Tirmizi ve Ebu Davud ile Nesai manayı etkilemeyen benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir. Onun ikinci hadisini Kütüb-i Sitte sahipleri Ahmed ve Darekutni rivayet etmişlerdir

 

AÇIKLAMA: Hadislerde geçen bazı kelimeleri açıklayalım.

 

Fitr: Oruç açmaktır Ramazan orucu Şevval'ın ilk günü bırakılıp iftar edildiği için o güne yani Ramazan bayramının ilk gününe Fitr günü ismi verilmiştir, Bu güne bu ismin takılması İslamidir. Cahiliyet devrinde yoktu Keza Ramazan ayı orucunun sona ermeside Fitr sadaksını ödemek vacip veya farz olduğu için bu sadakaya Fitr Sadakası ve Fitr Zekatı ismi takılmıştır. Bu sadakaya Ramazan Zekatı ve Oruç Zekatı da denir. Bu sadaka hicretin ikinci yılı Ramazan bayramından iki gün önce meşru kılınmıştır.

 

Sa': Bir hacim ölçüsüdür ve belirli bir ölçektir Bunun dörtte birine Müd denir.

 

Müd ve Sa' miktarı hakkındaki alimlerin ihtilafını el-Menhel yazarı "Fitr sadakası ne miktar olarak ödenir" babında genişçe anlatmıştır. Özeti şudur: Müd miktarı hakkında ihtilaf vardır. Şöyle ki:

 

1. İmam Ebu Hanife, Muhammed ve Ira k Fıkıhçılarına göre bir müd, iki Irak rıtılıdır. Bir sa da sekiz rıtıldır. Irak'ın bir rıtılı Hanefi alimlere ve Şafiiler'den Rafii'ye göre 128 dirhem-i örfidir.= (1 dirhem-i örfi 3,12 gr)

 

2. imam Malik, Şafii, Ebu Yusuf, Ahmed ve Hicaz Fıkıhçılarına göre bir müd, Irak'ın 1,3 rıtıldır. Bir sa' da 5,3 rıtıldır. Irak'ın bir rıtılı, Şafiiler'den Nevevi ve Hanbeliler'e göre 128,47 dirhem-i örfidir. Malikiler'e göre ise 128 dirhem-i örfidir.

 

Yukarıdaki ihtiiaf zahiri bir ihtilaf olup temele dayanmaz. Çünkü: 'Bir Sa', 5,3 ntıldır,' diyenler Sa ölçeğinin alabildiği kuru hurma ve arpayı dikkata almışlardır. 'Bir Sa', 3 ntıldır' diyenler ise bu hacim ölçüsünün alabildiği su miktanna itibar etmişlerdir. Şu halde Müd ve Sa miktarı hususunda esaslı bir ihtilaf yoktur

 

EI-Menhel yazarı 1794 nolu hadis bahsinde anlattığım gibi bir dirhem-i örfi'yi 3.12 gram olarak hesaplamıştır. Bu hesaba göre Fıkıhçıların rıtıl, müd ve sa hakkındaki ihtilafları esasa dayalı bir ihtilaf olarak kabul ettiğimiz takdirde bunların gram tutarı şöyledir:

 

1. Hanefiler ile Şafiiler'den Rafii'ye göre Irak'ın bir rıtılı 130 dirhemdir. Bir dirhemde 3.12 gram olduğuna göre bir rıtıl 405,6 gramdır. Bir sa 8 rıtıl olduğuna göre bir sa = 8 X 405,6 = 3244,8 gram.

 

2. Hanbeliler. ile Şafiiler'den Nevevi'ye göre Irak'ın bir rıtılı 128,47 dirhemdir. (128,47x 3,12) Buna göre bir rıtıl 401,14 gramdır. Bir sa da 5,3 rıtıl olduğuna göre bir sa = 5,3 X 401,14 = 2139,42 gram.

 

3. Malikiler'e göre Irak'ın bir ntılı 128 dirhemdir. Buna göre bir rıtıl 399,36 gramdır. Yine bir sa 5,3 rıtıl olduğu için bir sa = 399,36 X 5,3 = 2129,92 gram Bir sa' ın dört müd olduğunda alimler müttefiktir. Bu itibarla bir sa' ın gram tutarını 4 sayısına böldüğümüz zaman müd miktarını buluruz.

 

Rıtıl, sa ve 60 sa tutarı olan Vesk ölçekleri hakkında 1794 nolu hadis bahsinde daha geniş bilgi verilmiştir.

 

Bu babtaki hadislerin bir kısmında Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in fıtır sadakasını ödemeyi emrettiği, bir kısmında ise farz kıldığı bildirilmiştir. Emir ifadesinden maksat mendupluk emri değil, vaciblik emridir. İbadetleri farz kılan Allah Teaıa'dır. Peygamber (s.a.v.) bunu tebliğ ettiği için Peygamber, farz kıldı. denilebilir.

 

FITIR SADAKASININ HÜKMÜ

 

1. Cumhur'a göre fıtır (fitr) sadakası zekat gibi farz olan bir sadakadır. Bunlara göre farz ile vacib aynı şeydir. Kafi veya zanni bir delil ile yapılması kesinlikle istenen şeye farz ve vacib denilir. Cumhurun görüşüne göre ilk hadisteki emir vaciplik içindir. İkinci hadisteki farziyyet ifadesi de farz kılmak anlamındadır

 

2. Hanefiler. farz ve vacibin ayrı ayrı şeyler olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre, sübutu ve delaleti kafi olan bir delil ile sabit olan ibadetlere farz, sübutu veya delaleti zanni olan bir delile dayanan ibadetlere vacib denilir.

 

Hanefiler'e göre fıtır sadakası vacibtir Çünkü ahad hadisi ile sabittir. Alıad hadisi zanni delildir. Bunlara göre ikinci hadisteki farziyeti ifadesinin manası takdir ve tayin etmektir. Yani Peygamber (s.a.v.) Fıtır sadakasının miktarını bir sa' kuru hurma veya arpa olarak takdir ve tayin etmiştir.

 

3. Malikiler'den Eşheb. Şafiiler'den İbnü'l-Lubban ve Zahiriye mezhebinden bir grup, son hadisteki farziyet ifadesini lügattaki asıl manası olan takdir ile yorumlayarak fitr (Fıtır) sadakasının sünnet olduğunu söylemişler ise de bu görüş ilk hadisteki emir ifadesi ile reddedilmiştir.

 

4. İbn-i Aliyye ile Ebu Bekir bin Keysan el-Asamm'a göre fitr sadakası ilk zamanlarda farz idi. Sonra malın zekatı farz kılınmakla fıtır sadakasının farziyeti neshedilmiştir. Bunların delili ise Kays bin Sad (r.a.)'ın 1828 nolu hadisidir. Lakin o hadiste fıtır sadakasının neshedildiğine dair bir delil yoktur. Bununla ilgili gerekli bilgi o hadisin izahında verilecektir.

 

İki hadisten fıtır sadakasının kuru hurmadan veya arpadan verilebildiği ve bu iki maddeden fıtır sadakası miktarının bir sa 0lduğu anlaşılıyor. İlk hadiste ayrıca yarım sa' buğdayın Sahabiler tarafından bir sa kuru hurmaya veya bir sa arpaya denk tutulduğu belirtilmiştir. Bu hususlardaki geniş bilgi 1829 nolu hadisin izahında verilecektir.

 

İkinci hadis, fıtır sadakasının hür olsun, köle olsun her müslüman erkek ve kadın için gerekli olduğuna delalet eder. Hadisin:......ifadesinin zahirine göre fıtır sadakası her hür ve köleye gerekir. Yani kölenin kendisine farzdır, veya vacibtir. Davud-i Zahiri böyle yorumlamış ve kölenin efendisi kölenin farz olan ibadetlerini ifa etmesine imkan ve fırsat verdiği gibi fıtır sadakasını kazanması için de onun çalışmasına müsaade etmek durumundadır, demiştir.

 

Cumhur'a göre kölenin fıtır sadakası kendisine değil, efendisine vacip veya farzdır. Çünkü Kütüb-i Sitte'nin tümünde rivayet edilen Ebu Hureyre (r.a.)'ın bir hadisinde Peygamber {s.a.v.):

''Kölenin fıtır sadakasından başka, ne kölesi için ne de at'ı için müslümanın boynunda hiç bir zekat yoktur'' buyurmuştur.

 

Cumhür'a göre; --ala kulli hurri ev abdi-- ifadesinin manası ''Her hür ve köle için'' şeklindedir.

 

Hadisin; ''Erkek veya kadın'' ifadesinin zahirine göre kadın evli bile olsa fıtır sadakası kendisine vacip veya farzdır. Ebu Hanife, O'nun arkadaşları, Sevri ve İbnü'l-Münzir böyle hükmetmişlerdir.

 

Maliki, Şafii, el-Leys ve Ahmed'e göre evli kadının fıtır sadakası kendisine değil kocasına farzdır.

 

Hadis, fıtır sadakasının vacipliği için müslümanlığın şart olduğuna ve müslüman olmayana vacip olmadığına delalet eder. Şu halde kafir bir kimse fıtır sadakası ödemez.

 

Müslüman bir köle için kafir efendisinin fıtır ödemekle mükellef olup olmadığı husüsunda ihtilaf vardır. İlim ehlinin ekserisine göre mükellef değildir. Ahmed'e göre mükelleftir. Şafiiler'den de böyle rivayet edilmiştir.

 

Keza, kafir bir köle için müslüman efendisinin fıtır ödemekle mükellef olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Cumhur'a göre mükellef değildir. Hanefi alimleri ile Ata, Sevri, İbnü'l-Mübarek. Nehai ve İshak'a göre mükelleftir.