DEVAM: 21- FİTR
SADAKASI BABI
حَدَّثَنَا
حفص بن عمر.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الرحمن
بن مهدي.
حَدَّثَنَا
مالك بن أنس،
عَن نافع، عَن
ابن عمر؛
قَالَ:
فرض رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ صدقة
الفطر
صاعاًمن
شعير، أو
صاعاً من تمر.
على كل حر،
أوعبد ذكر أو
أنثى، من
المسلمين.
Abdullah bin Ömer
(r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hür veya
köle erkek veya kadın her müslüman'a fıtır sadakasını bir sa' arpa veya bir sa'
kuru hurma olarak farz kıldı.
TAHRİC: İbn-i
Ömer (r.a.)'ın ilk hadisini Buhari ve Müslim aynı metinle, Tirmizi ve Ebu Davud
ile Nesai manayı etkilemeyen benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir. Onun ikinci
hadisini Kütüb-i Sitte sahipleri Ahmed ve Darekutni rivayet etmişlerdir
AÇIKLAMA: Hadislerde geçen bazı kelimeleri açıklayalım.
Fitr: Oruç
açmaktır Ramazan orucu Şevval'ın ilk günü bırakılıp iftar edildiği için o güne
yani Ramazan bayramının ilk gününe Fitr günü ismi verilmiştir, Bu güne bu ismin
takılması İslamidir. Cahiliyet devrinde yoktu Keza Ramazan ayı orucunun sona
ermeside Fitr sadaksını ödemek vacip veya farz olduğu için bu sadakaya Fitr
Sadakası ve Fitr Zekatı ismi takılmıştır. Bu sadakaya Ramazan Zekatı ve Oruç
Zekatı da denir. Bu sadaka hicretin ikinci yılı Ramazan bayramından iki gün
önce meşru kılınmıştır.
Sa': Bir hacim
ölçüsüdür ve belirli bir ölçektir Bunun dörtte birine Müd denir.
Müd ve Sa'
miktarı hakkındaki alimlerin ihtilafını el-Menhel yazarı "Fitr sadakası ne
miktar olarak ödenir" babında genişçe anlatmıştır. Özeti şudur: Müd
miktarı hakkında ihtilaf vardır. Şöyle ki:
1. İmam Ebu
Hanife, Muhammed ve Ira k Fıkıhçılarına göre bir müd, iki Irak rıtılıdır. Bir
sa da sekiz rıtıldır. Irak'ın bir rıtılı Hanefi alimlere ve Şafiiler'den
Rafii'ye göre 128 dirhem-i örfidir.= (1 dirhem-i örfi 3,12 gr)
2. imam Malik,
Şafii, Ebu Yusuf, Ahmed ve Hicaz Fıkıhçılarına göre bir müd, Irak'ın 1,3
rıtıldır. Bir sa' da 5,3 rıtıldır. Irak'ın bir rıtılı, Şafiiler'den Nevevi ve
Hanbeliler'e göre 128,47 dirhem-i örfidir. Malikiler'e göre ise 128 dirhem-i
örfidir.
Yukarıdaki
ihtiiaf zahiri bir ihtilaf olup temele dayanmaz. Çünkü: 'Bir Sa', 5,3 ntıldır,'
diyenler Sa ölçeğinin alabildiği kuru hurma ve arpayı dikkata almışlardır. 'Bir
Sa', 3 ntıldır' diyenler ise bu hacim ölçüsünün alabildiği su miktanna itibar
etmişlerdir. Şu halde Müd ve Sa miktarı hususunda esaslı bir ihtilaf yoktur
EI-Menhel
yazarı 1794 nolu hadis bahsinde anlattığım gibi bir dirhem-i örfi'yi 3.12 gram olarak
hesaplamıştır. Bu hesaba göre Fıkıhçıların rıtıl, müd ve sa hakkındaki
ihtilafları esasa dayalı bir ihtilaf olarak kabul ettiğimiz takdirde bunların
gram tutarı şöyledir:
1. Hanefiler
ile Şafiiler'den Rafii'ye göre Irak'ın bir rıtılı 130 dirhemdir. Bir dirhemde
3.12 gram olduğuna göre bir rıtıl 405,6 gramdır. Bir sa 8 rıtıl olduğuna göre
bir sa = 8 X 405,6 = 3244,8 gram.
2. Hanbeliler.
ile Şafiiler'den Nevevi'ye göre Irak'ın bir rıtılı 128,47 dirhemdir. (128,47x
3,12) Buna göre bir rıtıl 401,14 gramdır. Bir sa da 5,3 rıtıl olduğuna göre bir
sa = 5,3 X 401,14 = 2139,42 gram.
3. Malikiler'e
göre Irak'ın bir ntılı 128 dirhemdir. Buna göre bir rıtıl 399,36 gramdır. Yine
bir sa 5,3 rıtıl olduğu için bir sa = 399,36 X 5,3 = 2129,92 gram Bir sa' ın dört
müd olduğunda alimler müttefiktir. Bu itibarla bir sa' ın gram tutarını 4
sayısına böldüğümüz zaman müd miktarını buluruz.
Rıtıl, sa ve 60
sa tutarı olan Vesk ölçekleri hakkında 1794 nolu hadis bahsinde daha geniş
bilgi verilmiştir.
Bu babtaki hadislerin
bir kısmında Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in fıtır sadakasını ödemeyi emrettiği, bir
kısmında ise farz kıldığı bildirilmiştir. Emir ifadesinden maksat mendupluk
emri değil, vaciblik emridir. İbadetleri farz kılan Allah Teaıa'dır. Peygamber
(s.a.v.) bunu tebliğ ettiği için Peygamber, farz kıldı. denilebilir.
FITIR
SADAKASININ HÜKMÜ
1. Cumhur'a
göre fıtır (fitr) sadakası zekat gibi farz olan bir sadakadır. Bunlara göre
farz ile vacib aynı şeydir. Kafi veya zanni bir delil ile yapılması kesinlikle
istenen şeye farz ve vacib denilir. Cumhurun görüşüne göre ilk hadisteki emir
vaciplik içindir. İkinci hadisteki farziyyet ifadesi de farz kılmak
anlamındadır
2. Hanefiler.
farz ve vacibin ayrı ayrı şeyler olduğunu söylemişlerdir. Bunlara göre, sübutu
ve delaleti kafi olan bir delil ile sabit olan ibadetlere farz, sübutu veya
delaleti zanni olan bir delile dayanan ibadetlere vacib denilir.
Hanefiler'e
göre fıtır sadakası vacibtir Çünkü ahad hadisi ile sabittir. Alıad hadisi zanni
delildir. Bunlara göre ikinci hadisteki farziyeti ifadesinin manası takdir ve
tayin etmektir. Yani Peygamber (s.a.v.) Fıtır sadakasının miktarını bir sa'
kuru hurma veya arpa olarak takdir ve tayin etmiştir.
3.
Malikiler'den Eşheb. Şafiiler'den İbnü'l-Lubban ve Zahiriye mezhebinden bir
grup, son hadisteki farziyet ifadesini lügattaki asıl manası olan takdir ile
yorumlayarak fitr (Fıtır) sadakasının sünnet olduğunu söylemişler ise de bu
görüş ilk hadisteki emir ifadesi ile reddedilmiştir.
4. İbn-i Aliyye
ile Ebu Bekir bin Keysan el-Asamm'a göre fitr sadakası ilk zamanlarda farz idi.
Sonra malın zekatı farz kılınmakla fıtır sadakasının farziyeti neshedilmiştir.
Bunların delili ise Kays bin Sad (r.a.)'ın 1828 nolu hadisidir. Lakin o hadiste
fıtır sadakasının neshedildiğine dair bir delil yoktur. Bununla ilgili gerekli
bilgi o hadisin izahında verilecektir.
İki hadisten
fıtır sadakasının kuru hurmadan veya arpadan verilebildiği ve bu iki maddeden
fıtır sadakası miktarının bir sa 0lduğu anlaşılıyor. İlk hadiste ayrıca yarım
sa' buğdayın Sahabiler tarafından bir sa kuru hurmaya veya bir sa arpaya denk
tutulduğu belirtilmiştir. Bu hususlardaki geniş bilgi 1829 nolu hadisin
izahında verilecektir.
İkinci hadis,
fıtır sadakasının hür olsun, köle olsun her müslüman erkek ve kadın için gerekli
olduğuna delalet eder. Hadisin:......ifadesinin zahirine göre fıtır sadakası
her hür ve köleye gerekir. Yani kölenin kendisine farzdır, veya vacibtir.
Davud-i Zahiri böyle yorumlamış ve kölenin efendisi kölenin farz olan
ibadetlerini ifa etmesine imkan ve fırsat verdiği gibi fıtır sadakasını
kazanması için de onun çalışmasına müsaade etmek durumundadır, demiştir.
Cumhur'a göre
kölenin fıtır sadakası kendisine değil, efendisine vacip veya farzdır. Çünkü Kütüb-i
Sitte'nin tümünde rivayet edilen Ebu Hureyre (r.a.)'ın bir hadisinde Peygamber
{s.a.v.):
''Kölenin fıtır
sadakasından başka, ne kölesi için ne de at'ı için müslümanın boynunda hiç bir
zekat yoktur'' buyurmuştur.
Cumhür'a göre;
--ala kulli hurri ev abdi-- ifadesinin manası ''Her hür ve köle için''
şeklindedir.
Hadisin;
''Erkek veya kadın'' ifadesinin zahirine göre kadın evli bile olsa fıtır
sadakası kendisine vacip veya farzdır. Ebu Hanife, O'nun arkadaşları, Sevri ve
İbnü'l-Münzir böyle hükmetmişlerdir.
Maliki, Şafii,
el-Leys ve Ahmed'e göre evli kadının fıtır sadakası kendisine değil kocasına
farzdır.
Hadis, fıtır
sadakasının vacipliği için müslümanlığın şart olduğuna ve müslüman olmayana
vacip olmadığına delalet eder. Şu halde kafir bir kimse fıtır sadakası ödemez.
Müslüman bir
köle için kafir efendisinin fıtır ödemekle mükellef olup olmadığı husüsunda
ihtilaf vardır. İlim ehlinin ekserisine göre mükellef değildir. Ahmed'e göre
mükelleftir. Şafiiler'den de böyle rivayet edilmiştir.
Keza, kafir bir
köle için müslüman efendisinin fıtır ödemekle mükellef olup olmadığı hususunda
ihtilaf vardır. Cumhur'a göre mükellef değildir. Hanefi alimleri ile Ata,
Sevri, İbnü'l-Mübarek. Nehai ve İshak'a göre mükelleftir.