SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 1831 >>

22- ÖŞÜR VE HARAÇ BABI

 

حَدَّثَنَا الحسين بْن جنيد الدامغاني. حَدَّثَنَا عتاب بْن زياد المروزي. حَدَّثَنَا أبو حمزة؛ قَالَ: سمعت مغيرة الأزدي يحدث عَن مُحَمَّد بْن زيد، عَن حيان الأعرج، عَن العلاء بْن الحضرمي؛ قَالَ:  - بعثني رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ إلى البحرين أوإلى هجر. فكنت آتي الحائط يكون بين الأخوة. يسلم أحدهم. فآخذ من المسلم العشر، ومن المشرك الخراج.

 

فِي الزَوائِد: إسناده ضعيف. لأن مغيرة الأزدي ومحمد بْن زيد مجهولان. وحيان الأعرج، وإن وثقه ابن معين، وعد ابن حبان في الثقات، فإن روايته عن العلاء مرسلة. قاله المزي في التهذيب.

 

El-Ala' bin el-Hadrami (r.a.)'den: Şöyle demişlir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni Bahreyn'e veya Hecer'e (vali ve amil olarak) gönderdi. Ben (orada) kardeşler arasında (müşterek) olan bahçeye (haraç almak için) giderdim. (Kardeşlerden) birisi müslümanlığı kabul ederdi. Artık müslüman olan (kardeş'den öşür, müşrik olan (kardeş)den de haraç alırdım

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır Çünkü ravilerinden Muğire el-Ezdi ve Muhammed bin Zeyd meçhuldürler. Ravi Hayyan el-A'rac'ı İbn-i Muin ve İbn-i Hibban sikalardan saymışlar ise de Onun el-Ala' bin el-Hadrami'den olan rivayetinin mürsel olduğunu el-Mizzi et-Tehzib'te söylemiştir.

 

AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadiste geçen öşür ve haraç kelimelerini açıklayalım: Savaşla fethedilip mücahidlere dağıtılan veya fethedilip müslümanlığı kendi rızaları ile kabul eden yerli halka verilen arazi'ye, araziy-i öşüriye denilir. Bu tür arazinin mülkiyeti, kendilerine tasarruf hakkı verilenlere aittir. Bunun mahsulünden onda bir veya yirmi de bir nisbetinde alınan zekata da Öşür denilir.

 

Arap yarım adasının arazisi bu nevi araziden sayılmıştır.

 

Bir de araziy-i Haraciye vardır. Bunun mülkiyetinin kimlere ait olduğu ve alınan haracın kira mı, vergi mi olduğu hususunda ihtilaf vardır. Şöyle ki :

 

1. Hanefi alimlere göre sulh veya savaş yolu ile fethedilip mülkiyet hakkı yerli veya diğer gayri müslimlere bir vergi karşılığında verilen arazi'ye araziy-i Haraciye denilir. Alınan vergi maktu bir miktar olabilir veya alınacak mahsullerin belirli bir payı olabilir. Bu vergiye haraç denilir.

 

2. Şafiiler'e göre, savaşla fethedilip yerli veya diğer gayri müslimlere, muayyen bir ücretle daimi kiraya verilen arazi'ye araziy-i Haraciye denilir. Alınan kira bedeline de haraç ismi verilir.

 

Irak sevadı ismi verilen bölge arazisi haraciye arazisinden sayılır. Bu bölgenin sınırları Fıkıh kitaplarında beyan edilmiştir. Şafiiler'e göre bu arazi fethedilince mücahitler tarafından Halife Ömer (r.a.)'ın emrine terkedilmiş ve Halife tarafından müslümanlar yararına vakfedilmiş olup gayri müslimlere daimi kiraya verilmiştir.

 

Bahreyn: Basra ile Umman arasında ve Basra körfezinin batı sahilinde uzanan bölgedir. Merkezi Hecer kasabasıdır. Bu hadisin ravisi el-Ala bin el-Hadrami (r.a.) tarafından hicretin 6. yılı fethedilmiştir. El-Ala (r.a.) Peygamber (s.a.v.) tarafından bu bölgeye vali ve amil olarak gönderilmiştir. Peygamber (s.a.v.)'in vefatına kadar bu görevi sürdüren el-Ala (r.a.) Ebu Bekir (r.a.) ve Ömer (r.a.)'ın hilafetleri dönemlerinde de bu görevde tutulmuş ve nihayet hicretin 14. yılı orada vefat etmiştir.

 

Hulasa'da beyan edildiğine göre babasının adı AbduIlah bin İmad'dır. Bir kaç hadisi vardır. Bu hari ile Müslim onun bir hadisini ittifakla, beş hadisini de Müslim münferiden rivayet etmişlerdir. Ravileri, Ebu Hureyre (r.a.) ile es-Saib bin Yezid (r.a.)'dır. Ebu Hassan ez-Ziyadi'nin dediğine göre, el-Ala (r.a.) Bahreyn valisi iken hicretin 21. yılı vefat etmiştir.

 

Hait: Etrafı duvarla çevrili bağ, bahçe ve bostan anlamlarında kullanılır. Başka manalarda da kullanılıyor ise de o manalar kastedilmemiştir. Burada zekata tabi mahsul veren bahçe - bostan manası kastedilmiştir.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

1. Gayri müslimlere verilen araziden haraç almak meşrudur.

2. Haraç alınan araziden ayrıca öşür alınmaz.

3. Müslüman ile gayri müslim arasında müşterek olan bir araziden, müslümanın hissesi için öşür, gayri müslimin hissesi için haraç almak meşrudur.

4. Bir gayri müslim, müslümanlığı kabul edince artık onun arazisinden haraç yerine öşür alınır.

5. Müslümanın arazisinden öşür almak meşrudur.