SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’S-SİYAM

<< 1737 >>

DEVAM: 41- AŞURE GÜNÜ OHUCU BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن رمح. أَنْبَأَنَا الليث بْن سعد، عَن نافع، عَن عَبْد اللّه بْن عمر؛  - أنه ذكر، عند رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ، يوم عاشوراء. فقال رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ: ((كان يوماً يصومه أهل الجاهلية. فمن أحب منكم أن يصومه فليصمه، ومن كرهه فليدعه)).

 

Abdullah bin Ömer (bin el-Hattab) (r.a.)'rian: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında Aşure gününden bahsedildi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  buyurdu ki: «Aşure günü, cahiliyyet ehlinin oruç tuttuğu bir gündür. Artık sizden o gün oruç tutmak isteyen tutsun ve o gün oruç tutmak istemiyen de o günün orucunu terketsin.»

 

 

Diğer tahric: Müslim, Ebu Davud, Tahavi ve İbn-i Huzeyme de bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Bu hadisten maksad şudur: Aşure günü orucu vacib değildir.

 

Maksad bu olunca bu hadis, Aşure günü orucunun faziletine ait olup, bundan sonra gelen Ebu Katade (r.a.)'ın hadisine ve benzeri hadislere ters düşmez.

 

El-Hafız, el-Fetih'te : Aşure günü orucu hakkında gelen hadislerin tümünden alınan sonuç şudur: Bu günün orucu için emir verildiğinde ilk zaman vacib idi. Sonra bu emir te'kid edildi. Daha sonra ilan yapılmak suretiyle verilen emir daha da kuvvetlendirildi. Daha sonra verilen bir emirle o gün oruç tutmamış olanların, günün kalan kısmını oruçlu geçirmeleri ve emzikli kadınların çocuklarını o gün akşama kadar emzirmemeleri buyurulmakla önemi daha da arttırıldı. En son Ramazan orucu farz kılınınca Aşure günü orucu terkedildi. Ama müstehablığının terkedilmediği biliniyordu. Şu halde ferkedilen şey, Aşure orucunun vacibliğidir, şiddetli müstehablığı değildir. Bazı alimler: Onun şiddetli müstehablığı terk edilmiş, normal müstehablığı kalmış, demişlerse de bu görüşün zayıflığı açıktır. Bilakis müstehablığının şiddeti bakidir. Hele Peygamber (s.a.v.)'in vefatına kadar bu oruca verilen önemin devam etmesi ve Peygamber (s.a.v.)'in:  ''Eğer yaşayacak olursam gelecek yıl dokuzuncu ve onuncu gün oruç tutacağım.'' buyurması ve Aşure orucunun bir yıllık günahlara kefaret olduğunu bildirmekle müslümanları teşvik buyurması, bunun müstehablığının şiddet derecesinin devamına açık delildir, demiştir.