DEVAM: 41- AŞURE GÜNÜ
OHUCU BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
رمح.
أَنْبَأَنَا الليث
بْن سعد، عَن
نافع، عَن
عَبْد اللّه
بْن عمر؛ - أنه
ذكر، عند
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ،
يوم عاشوراء.
فقال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ:
((كان يوماً
يصومه أهل
الجاهلية. فمن
أحب منكم أن
يصومه
فليصمه، ومن
كرهه فليدعه)).
Abdullah bin Ömer
(bin el-Hattab) (r.a.)'rian: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yanında Aşure gününden bahsedildi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu
ki: «Aşure günü, cahiliyyet ehlinin oruç tuttuğu bir gündür. Artık sizden o gün
oruç tutmak isteyen tutsun ve o gün oruç tutmak istemiyen de o günün orucunu
terketsin.»
Diğer tahric:
Müslim, Ebu Davud, Tahavi ve İbn-i Huzeyme de bunu benzer lafızlarla rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Bu hadisten maksad şudur: Aşure günü orucu vacib
değildir.
Maksad bu
olunca bu hadis, Aşure günü orucunun faziletine ait olup, bundan sonra gelen
Ebu Katade (r.a.)'ın hadisine ve benzeri hadislere ters düşmez.
El-Hafız,
el-Fetih'te : Aşure günü orucu hakkında gelen hadislerin tümünden alınan sonuç
şudur: Bu günün orucu için emir verildiğinde ilk zaman vacib idi. Sonra bu emir
te'kid edildi. Daha sonra ilan yapılmak suretiyle verilen emir daha da
kuvvetlendirildi. Daha sonra verilen bir emirle o gün oruç tutmamış olanların,
günün kalan kısmını oruçlu geçirmeleri ve emzikli kadınların çocuklarını o gün
akşama kadar emzirmemeleri buyurulmakla önemi daha da arttırıldı. En son
Ramazan orucu farz kılınınca Aşure günü orucu terkedildi. Ama müstehablığının
terkedilmediği biliniyordu. Şu halde ferkedilen şey, Aşure orucunun
vacibliğidir, şiddetli müstehablığı değildir. Bazı alimler: Onun şiddetli müstehablığı
terk edilmiş, normal müstehablığı kalmış, demişlerse de bu görüşün zayıflığı
açıktır. Bilakis müstehablığının şiddeti bakidir. Hele Peygamber (s.a.v.)'in
vefatına kadar bu oruca verilen önemin devam etmesi ve Peygamber (s.a.v.)'in: ''Eğer yaşayacak olursam gelecek yıl
dokuzuncu ve onuncu gün oruç tutacağım.'' buyurması ve Aşure orucunun bir
yıllık günahlara kefaret olduğunu bildirmekle müslümanları teşvik buyurması,
bunun müstehablığının şiddet derecesinin devamına açık delildir, demiştir.