DEVAM: 47- ORUÇLUYKEN
YEMEĞE DAVET EDİLENİN BABI
حَدَّثَنَا
أحمد بْن يوسف
السلمي.
حَدَّثَنَا
أبو عاصم.
أَنْبَأَنَا
ابن جريج، عَن
أبي الزبير،
عَن جابر؛
قَالَ:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ: ((من
دعي إلى طعام،
وهو صائم،
فليجب. فإن
شاء طعم، وإن
شاء ترك)).
Cabir (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir: «Bir kimse oruçlu olduğu halde yemeğe davet edilirse icabet
etsin. Artık dilerse yemek yer, dilerse yemek yemeyi bırakır.»
Benzerini
Müslim rivayet etti.
AÇIKLAMA: Nafile orucu gizlemek müstehab ise de davet
sahibinin kırılmasına veya kızmasına meydan vermemek için nafile oruç tutan
davetlilerin, oruçlu olduklarını davet sahibine açıklamaları meşru kılınmıştır.
Oruçlu bu özrünü açıklayınca davet sahibi onun mazeretini kabul ederek davete
icabet etme isteğinden vazgeçerse davete icabet sorumluluğu kalkmış olur. Aksi
takdirde oruçlu davete icabet etmekle mükelleftir. Çünkü oruç, davete icabet
etmemek için mazeret sayılmaz. Oruçlu davet yerinde hazır bulununca orucunu
bozması gerekmez. Ancak davet sahibi onun yemek yememesiyle eziyet duyarsa,
oruçlunun nafile orucunu bozması efdaldir. Tutulan oruç farz bir oruç ise
bozdurulamaz.
Nafile orucu
bozup bozmamak hakkında alimlerin görüşleri 26'nci babta geçen 1700 - 1701 nolu
hadisin izahı bölümünde geçmiştir
Cabir (r.a.)'ın
yani yukarıdaki hadisini Müslim de rivayet etmiştir. Fakat oradaki rivayette:
«Davetli oruçluyken .." kaydı yoktur.
Bu hadis te
davete icabet etmenin gerekliliğine davetlinin orucunu bozmaya mecbur
olmadığına delalet ediyor. Nevevi, Müslim'in şerhinde: Davet edilen oruçlunun
orucunu bozmasının vacib olmadığı hususunda alimler arasında ihtilaf yoktur.
Eğer davetlinin tuttuğu oruç farz bir oruç ise, yemek yemesi caiz değildir.
Şayet tuttuğu oruç nafile ise bozmak caizdir. Artık yemek yememesi davet
sahibine ağır gelecekse; efdal olan, orucu bozmasıdır. Aksi takdirde orucu
tamamlamak tercihleiir, demiştir