DEVAM: 58- İTİKAF
HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا عَبْدُ
الرحمن بْن
مهدي، عَن
حماد بْن
سلمة، عَن
ثابت، عَن أبي
رافع، عَن أبي
بْن كعب؛
-
أن النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم
كان يعتكف
العشر
الأواخر من
رمضان. فسافر
عاماً. فلما
كان من العام
المقبل،
اعتكف عشرين
يوماً.
Ubeyy bin Ka'b
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (her yıl)
Ramazan'ın son on günü itikaf ederdi. Bir yıl (Ramazan'da) sefere çıktı.
Gelecek yıl olunca (Ramazan'da) yirmi gün itikaf etti.
Diğer tahric:
Bu hadisi Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Tirmizi de bunun
benzerini rivayet etti.
AÇIKLAMA: Ebu Hureyre (r.a.)'ın 1769. hadisini Tirmizi hariç
Kütüb-i Sitte sahipleri, Darimi ve Beyhaki rivayet etmişlerdir. Bazı
rivayetlerde Kur'an'ın Peygamber (s.a.v.)'e sunuluşu ile ilgili kısım yoktur.
Ancak bu kısım Peygamber (s.a.v.)'in vefatıyla ilgili bölümde 1621 nolu Aişe
(r.anha)'nın hadisinde de geçmiştir.
Hadistek}:
''Her yıl'' ifadesi yerine Müslim de: ''Her Ramazan'da'' ifadesi vardır.
Her yıl on gün
itikaf ettiği halde Peygamber (s.a.v.)'in son yıl yirmi gün itikaf etmesinin
sebebi hakkında el-Menhel yazarı şöyle der:
Sebep şu
olabilir: Cebrail (a.s.) her yıl Peygamber (s.a.v.) ile bir defa Kur'an
müzakere ederdi. Son yıl iki defa müzakere etti. Bu nedenle itikaf süresi de
iki katına çıkarıldı. Sebebin şu olması da muhtemeldir: Peygamber (s.a.v.)
ömrünün sonuna ermek üzere olduğunu bilmişti. Ümmetine örnek olmak üzere
ömrünün sonunda fazla hayır yapmak istedi. Ta ki ümmetide ömürlerinin sonuna
doğru hayratını çoğaltarak ciddi çalışmayla en hayırlı durumda Allah'a
kavuşsunlar.
İbnü'l-Arabi:
Sebebin şu olması muhtemeldir: (1771 nolu hadiste anlatıldığı gibi) Peygamber
(s.a.v.)'in hanımlarının bir birine adeta kıskanarak mescidde çadır kurdurup
itikafa girmeleri yüzünden Peygamber (s.a.v.) o yıl Ramazan'ın son on günündeki
itikafı terkederek o yıl bunun yerine Şevval ayında on gün itikaf etmişti. Ertesi
yıl geçen yılm Ramazarı itikafını kaza etmek niyetiyle itikafını on gün
uzatmıştır, demiştir
Bir başka
ihtimal; 1770 nolu hadiste belirtildiği gibi Peygamber (s.a.v.) bir yıl
Ramazan'da yolculuk ettiği için itikaf etmemişti. Buna karşılık ertesi yıl yirmi
gün itikaf etti.
Ubeyy (r.a.)'in
hadisini Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Tirmizi de bunun
benzerini Enes (r.a.)'den rivayet etmiştir. Ebu Davud'un rivayetinde Peygamber
(s.a.v.)'in itikaf etmediği yıl "yola çıktığı" ifadesi yoktur.
EI-Menhel yazan
Peygamber (s.a.v.)'in ertesi yıl yirmi gece itikaf etmesi ile ilgili olarak
şöyle der: "Yani on günlük itikaf, bir yıl önce yapılmayan itikafa
karşılık ve on günlüğü de o yılki itikaf olarak yapılmıştır. Bu duruma göre itikaf,
ya Peygamber (s.a.v.)'e vacib idi ya da çok önemli bir sünnetti.
Bu hadisten
anlaşılıyor ki; belirli günler itikafı adet edinmiş bir kimse o itikafı
zamanında yapma imkanını bulamadığı takdirde onu kaza edebilir.
İtikafa giren
kişi, niyet ettiği süreyi doldurmadan itikafa ara verdiği takdirde bazı
alimlere göre itikafını kaza etmesi gerekir Onlarındelili, (1771 nolu)
hadistir. Hanefi ve Maliki mezheblerinin kavli de budur.
Bazı alimler
de: O itikaf adak gibi vacib nevinden olmayıp sünnet bir itikaf ise kaza etmesi
gerekmez, demişlerdir. Şafii'nin kavli de budur. Şafii: Yapmaya mecbur
olmadığın her hangi bir ibadete başladıktan sonra yarıda bırakırsan bilahere
kaza etmen vacip değildir. Bundan hac ve umre mlıstesnadır. demiştir.