65- 'MU'TEKİF'İ MESCİD
İÇiNDE EŞİ ZİYARET EDER'' BABI
حَدَّثَنَا
إبراهيم بْن
المنذر
الحزامي. حَدَّثَنَا
عمر بْن عثمان
بْن عمر بْن
موسى بْن عبيد
اللَّه بْن
معمر، عَن
أبيه، عَن ابن
شهاب. أخبرني
علي بْن
الحسين،
-
عَن صفية بنت
حيي، زوج
النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم،
أنها جاءت إلى
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ تزوره.
وهو معتكف في
المسجد في
العشر
الأواخر من
شهر رمضان.
فتحدثت عنده
ساعة من
العشاء. ثم قامت
تنقلب. فقام
معها رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ يقلبها.
حتى إذا بلغت
باب المسجد
الذي كان عند
مسكن أم سلمة،
زوج النَّبي
صلَّى اللَّه
عليه وسلَّم،
فمر بهما
رجلان من
الأنصار.
فسلما على رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسلَّمْ.
ثم نفذا. فقال
لهما رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ:
((على رسلكما. إنها
صفية بنت حيي))
قالا: سبحان
اللَّه. يا
رسول اللَّه!
وكبر عليهما
ذلك. فقال
رَسُول اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ: ((إن
الشيطان يجري
من ابن آدم
مجرى الدم.
وإني خشيت أن يقذف
في قلوبكما
شيئاً)).
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Safiye bint-i Huyey (r.anha)'dan rivayet
edildiğine göre :
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan ayının son on gecesinde Mescidi Nebevide
itikafta iken kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ziyaret etmek
üzere yanına gelmiş ve yanında yatsıdan sonra bir saat kadar konuştuktan sonra
evine dönmek üzere ayağa kalkmış. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de
Onu evine geçirmek için Onunla beraber kalkmış. Nebi {Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme (r.anha)'nın odasının yanındaki Mescid kapısının
yanına ulaştığı zaman Ensar'dan iki adam onların yanından geçmişler ve
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e selam verdikten sonra hızlı
geçmişler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara: «Hızlı gitmeyiniz.
Demin yürüdüğünüz gibi yürüyün. Yanımdaki kadın (zevcem) Safiyye bint-i
Huyey'dir.» buyurmuş. Adamlar: Ya Resulallah! Biz Allah'ı (Resulünün uygunsuz
bir harekette bulunmasından) tenzih ederiz, dediler. Ve Nebi'in yanındaki
kadının kimliğini açıklamak ihtiyacını duyması onlara ağır geldi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şeytan, adem oğlun (un vücudun) dan
kanın dolaştığı her yerde dolaşır. Ben (temiz kalplerinize) şeytan'ın (kötü)
bir şüphe atmasından korktum.» buyurdu.
Diğer tahric:
Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai, Ahmed ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir,
AÇIKLAMA: Buradaki rivayelin zahirine göre Peygamber
(s.a.v.)'in hanımlarından yalnız Safiyye (r.anha) O'nun ziyaretine gitmiştir.
Falwl Buhari'nin bir rivaretine göre: "Nebi (s.a.v.)'in zcvceleri O'nun
yanında idiler. Kalkıp gittiler. Nebi (s.a.v.) Sufiyye (r. anlıa)'ya: «Acele
etme ben seni götüreyim» buyurdu, Nebi (s.a.v.)'in hanımlarının odaları
Mescid-i Nebevi'nin bitişiğİnde idi. Ebu Davud'un rivayetinde belirtildiği gibi
Safiyye (r.anha)'nın Usame b. Zeyd (r.a.)'ın evinin olduğu yerde idi. Bunun
için Peygamber (s.a.v.) Onu evine geçirmek istemiştir.
Peygamber
(s.a.v.) Safiyye (r.anha)'yı geçirirken yanlarından geçen iki zat'ın Useyd bin
Hudayr ve Abbas b. Bişr olduğu söylenmiştir.
''Şeytan, Adem
oğlun (un vücudun) dan kanın dolaştığı her yerde dolaşır." bölümü ile
ilgili olarak el-Menhel yazarı şöyle der: Bazıları bu fıkrayı zahirine göre
manalandırarak: Allah Teala Şeytana bu gücü vermiştir, derler. Bu ifade
benzetme anlamına yorumlanabilir. Yani kan insandan ayrılmadığı gibi Şeytan da
insanı saptırmak için daima didinip vesvese verdiği için sanki ondan hiç
ayrılmaz.
Hadisin ''Ben
(temiz) kalplerinize şeytan'ın (kötü) bir şüphe ... " cümlesinin manası
şudur: Yani Ben sizin kötü bir şey düşündüğünüzü sanmadım. Lakin sizi helake
götürecek bir kanaatı kalbinize şeytanın vesvese etmesinden korktum.
Hulasa
Peygamber (s.a.v.) onların kötü bir zan sahibi olduklarını söylemek istememiştir.
Çünkü onların sadık mu'min olduklarını biliyordu. Fakat şeytanın onların
kalplerine bir vesvese sokmasından korkmuştur. ÇünkÜ onlar, şeytan'ın
vesvesesinden emin kılınmış değillerdi. Böyle bir vesvese onları kötü bir zanna
sürükleseydi helak olurlardı. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.) onları uyarmış ve
onlardan sonra gelecek mu'minIere eğitici bir ders vermiştir. Nitekim Hakim'in
rivayetine göre Şafii, İbn-i Uyeyne'nin meclisinde oturuyordu.
İbn-i Uyeyne,
Şafii'ye bu hadisi sorunca Şafii şöyle cevap vermiştir:
Eğer o iki zat
Peygamber (s.a.v.)'i itham etseydiIer, küfre giderlerdi. Onların kalpIerine
şeytan henüz bu tehlikeli vesveseyi sokmadan Peygamber (s.a.v.) nasihat için
onları uyarmıştır.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1- Mu'tekif,
ziyaretçisi ile konuşabilir ve onu uğurlayabilir.
2- Kadın,
itikafta olan eşini gece ziyaret edebilir ve onunla yalnız kalabilir.
3- Peygamber
(s.a.v.) ümmetine müşfik davranıp onları günahlardan ve tehlikeli şeylerden
korumuştur.
4- Kötü zanlara
meydan vermemek, aydınlatıcı bilgi vermek meşrudur.
İbn-i
Dakiki'l-İyd Bilhassa alimler ve örnek durumunda olan zatlar bu hususta çok
dikkatli olmalıdır. Haklarında kötü zanlara yol açabilecek durumlardan
sakınmalıdırlar. Çünkü böyle bir töhmet altında kaldıkları takdirde onların
bilgisinden halk istifade edemez, demiştir.
Hattabi Bu
hadis, Safiyye (r.anha)'yı evine geçirmek için Peygamber (s.a.v.)'in Mescidden
çıktığına delalet ediyor. Ve bir vacibin ifası için mu'tekif Mescidden çıktığı
zaman onun itikafı bozulmaz, diyen alimler için bir delildir, demiştir.