DEVAM: 1- RIZIK TEMİNİ
İÇİN MEŞRU ÇALIŞMA YOLLARINA TEŞVİK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ
بْنِ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
خَالدُ بْنِ
مَخْلَدٍ.
حدّثنا عَبْد
اللّهِ بْنِ
سُلَيْمَانَ
عَنْ مُعَاِذ
بْنِ عَبْد
اللّهِ بْنِ
خُبَيْبٍ،
عَنْ أَبيهِ، عَنْ
عَمِّهِ؛
قَالَ: كُنَّا
فِي مَجْلِسٍ.
فَجَاءَ
النَّبِيُّ
صَلى اللّهِ
عَلَيهِ
وَسَلَمْ
وَعَلَى
رَأْسِهِ
أَثَرُ مَاءٍ.
فَقَالَ لَهُ
بَعْضُنَا:
نَرَاكَ
الْيَوْمَ
طَيِّبَ
النَّفْسِ.
-
فَقَالَ:
((أَجَلْ
وَالْحَمْدُ
لّلهِ)) ثُمَّ
أَفاضَ
الْقَوْمُ
فِي ذِكْرِ
الْغَنى.
فَقَالَ
((لاَبَأَسَ
بِالْغِنَى
لِمَنِ
اَّتَقى.
وَالصِّحَّةُ
لِمَنِ
اَّتقَى خَيْرٌ
مِنَ
الْغِنَى
وَطِيبُ
النَّفْسِ
مِنَ
النَّعِيمِ))
فِي الزوائد:
إسناده صحيح،
ورجاله ثقات.
Muaz bin Abdillah
bin Hubeyb'in amcası (r.a.)'den; şöyle demiştir: Biz bir meclisde idik.
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başında ıslaklık eseri bulunduğu halde teşrif
etti. Bazımız O'na: Seni bu gün rahat ve hoş gönüllü görüyoruz, dedi. Bunun
üzerine O da: «Evet ve Allah'a hamd olsun.» buyurdu. Sonra cemaat zenginliği
anlatmaya daldılar. Resul-i Ekrem (s.a.cv.) şöyle buyurdu: «Takva sahibi için
zenginlikte bir mahzur yoktur. Takva sahibi için sağlıklı olmak, zengin
olmaktan daha hayırlıdır ve gönül hoşluğu, rahatlığı bir ni'mettir.»
Not: Bunun
senedinin sahih ve ravilerinin sika. oldukları Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaİd türünden olan bu hadisi Ahmed ve Hakim de
rivayet etmişlerdir. Ravi Muaz bin AbdiIIah bin Hubeyb'in amcasının ismine
rastlamadım. AbduIlah bin Hubeyb (r.a.) sahabidir. Hadisin ilk ravisi, ifade
tarzının zahirine göre Muaz'ın amcası, yani AbduIIah'ın kardeşidir. Muhtemelen
Abdullah'ın amcasıdır. Camiü's-Sağir'de bildirildiğine göre hadisin ilk ravisi
Yesar bin Abd (r.a.)'dır. Bu duruma göre müellifimizin rivayetinde
"amcası" kelimesi ile kasdedilen zat Yesar bin Abd (r.a.) olabilir.
Camiu's-Sağir
şerhi el-Azizi'de şöyle deniliyor: "Ğına: Mal ve servettir. Bunu helal
yoldan kazanıp hayır yollarına harcayan kişi, bu sahada takva sahibi sayılır.
Şu halde meşru yoldan kazanılıp hayır yollarına harcanan varlık, sahibi için
bir mahzur teşkil etmez. Sağlık, servetten daha hayırlı sayılmıştır. Çünkü
vücut sağlığı, ibadetin yerine getirilmesine yardımcıdır."
EI-Hafni de:
Gönül hoşluğu ve rahatlığı, servetin Allah'ın rızasına uygun harcanması halinde
önemle aranır. Yani zengin bir kimse malının bir kısmını Allah yolunda ve O'nun
rızası uğrunda harcarken gönül hoşluğu içinde ve mertçe yapmalıdır, böyle
yapması onun için bir nimettir. Allah yolunda malını harcarken gönül
hoşnutsuzluğu ise nefsin habisliğine alamettir, demiştir.
Sindi de şöyle
der; Suyuti: Takvasız varlık, tehlikelidir, sahibini helaka götürür. Çünkü,
takvasız kişi malını kazanırken bunun meşru veya gayri meşru yoldan gelmesine
dikkat etmez. Malın hakkı olan zekat ve benzeri hayırla ilgili görevini yapmaz.
Üstelik malını kısmen de olsa meşru olmayan yollarda kullanır. Mal sahibinde
takva duygusu olduğu takdirde anılan sakıncalar gider ve onun yerine hayırlar
gelir, demiştir.