SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-TİCARAT

<< 2152 >>

DEVAM: 5- SAN'ATLAR(A AİT GELEN HADİSLER) BABI

 

حدّثنا عَمْرُو بْنِ راَفِعٍ. حدّثنا عُمَرُ بْنُ هارُونَ، عَنْ هَمَّامٍ، عَنْ فَرْقَدٍ السَّبِخىِّ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللّهِ صلى اللّهِ عليه وسلم  - ((أَكْذَبُ النَّاسِ الصَّبَّاغُونَ وَالصَّوَّاغُونَ))

 

فِي الزوائد: إسناده ضعيف لأن فيه فرقد السبخي، ضعيف. وعمر بْنِ هرون، كذبه ابْنِ المعين وغيره.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu demiştir: «İnsanların en çok yalan söyleyenleri boyacılar ve kuyumculardır.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Çünkü bunda bulunan ravi Ferkad es-Sebahi zayıftır. Ravi Ömer bin Harun'u da İbn-i Main ve başkası tekzib etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA Zevaid türünden olan bu hadisi Ahmed de rivayet etmiştir. Sindi bu hadisin izahında şunları söyler: Boyacılardan maksad elbise boyacılarıdır. Gerek bunlar ve gerekse kuyumcular ekseriyetle sözlerini yerine getirmedikleri, siparişleri vaktinde vermeyip müşterilerini geciktirdikleri için hadiste bunların herkesten fazla yalan söz söyledikleri ifade edilmiştir. Bir kavle göre bu hadisten maksad anılan san'atkarlar değil, işittikleri sözleri değiştirip yalan ve uydurma söz düzenbazlarıdır.

 

Buhari, Satışlar kitabının bir babını Kuyumcular hakkında gelen hadislere ayırmıştır. Bu babta rivayet edilen hadislerden anlaşılıyor ki; Peygamber (s.a.v.) zamanında kuyumcular vardı ve onlarla alışveriş yapılıyordu. Resul-i Ekrem (s.a.v.) de bu sanata mani olmuyordu. Kastalani de bu durumu belirttikten sonra: Bu babta rivayet edilen hadisten anlaşılıyor ki; bir sanata bozukluk girse bile bu sanat ile iştigal eden kimselerle alışveriş etmekte bir sakınca yoktur. Hatta bir sanatta en adi insanlar bile çalışsa yine onlarla iş yapılabilir. Nitekim bu hadiste belirtildiği gibi Ali bin Ebi Talib (r.a.) bir yahudi kuyumcu ile alışverişte bulunmuştur. Müellif Buhari muhtemelen bu babı açmakta boyacılar ile kuyumcuların en yalancı insanlar olduğuna dair (müellifimizin 2152 no da rivayet ettiği) hadise işaret etmek istemiş olabilir, demiştir.

 

El-Hafni de Camiü's-Sağir'de rivayet edilen hadisimizin izahı bölümünde özetle hadisi açıkladıktan sonra Gazali'nin şöyle dediğini nakletmiştir: '''Sanatlar ve ticaretler bir toplum için birer farz-ı kifayedir. çünkü sanatlar ve ticaretler bırakılırsa hayat feke uğrar, halkın çoğu helak olur. Herkes bir sanat dalında çalışsa, diğer dallar durur ve yine toplumun yaşaması güçleşir. Bazı ilim adamları Peygamber (s.a.v.)'in; «Benim ümmetimin ihtilafı bir rahmettir,. mealindeki hadisini bu yönde yorumlamışlar ve: Yani ümmetin sanat ve ticaret kollarında çalışma arzularının değişik olması, bütün kollar için isteklilerin bulunması bir rahmettir. Sanatların bir kısmı önemlidir. Toplumun ihtiyaçlarına cevap verir. Bir kısmı da önemli değildir. Çünkü dünya ziyneti ve süs işine aittir. Bu tür sanat olmasa da toplumun hayatı zarara uğramaz. Müslüman bir toplumun meşru ihtiyaçlarına cevap veren ticaretler ve sanatlar birer farz-ı kifayedir. Bu itibarla bu alanlarda çalışan mü'minler birer farz-ı kifayeyi ifa etmek niyeti ile çalışmalıdırlar. Nakış ve boya gibi süse yönelik sanatlarda da çalışmaya rağbet etmemelidirler .. Çünkü bu dallar farz-ı kifayeden sayılmazlar. Haram olan oyun ve eğlence aletleri, saz aletleri ve benzeri şeyleri imal etmek ise haramdır. Böyle bir sanatı bırakmak, bir zulmü bırakmak kabilindendir. Terzinin erkeklere ipek elbise dikmesi, kuyumcunun erkek için altın yüzük gibi ziynet eşyasını imal etmesi haram sanat nevindendir. Bu iş için alınan ücret de haramdır."