7- (HASTAYA ŞİFA DİLEĞİ
İLE) OKUYANIN ÜCRET ALMASI BAB!
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنِ عَبْد
اللّهِ بْنِ نُمَيْرٍِ.
حدّثنا أَبُو
مُعَاويَةَ.
حدّثنا الأَعْمَشِ
عَنْ جَعفَرِ
بْنِ
إِياَسٍ، عَنْ
أَبِي
نَضْرَةَ،
عَنْ أَبِي
سَعِيد الْخُدْرِيِّ؛
قَالَ: -
بَعَثَنَا
رَسُولُاللّهِ
صَلَى اللّهِ
عَلَيهِ
وَسَلَمْ
ثَلاِثينَ
رَاكِباً فِي
سَرِيَّةٍ.
فَنَزَلْناَ
بِقَوْمٍ.
فَسَأَلْنَاهُمْ
أَنْ
يَقْرُوناَ.
فَأَبوْا. فَلُدِغَ
سَيِّدُهُمْ
فَأَتَوْناَ
فَقَاْلوا:
أَفِيكُمْ
أّحَدٌ
يَرْقِى مِنَ
العَقْرَبِ؟
فَقُلْتُ:
نَعَمْ أَنَا.
وَلكِنْ لا
أَرْقِيهِ حَتَّى
تُعْطُونَا
غَنَماً.
قَاُلوا
فإِنَّا
نُعْطِيكُمْ
ثَلاثِينَ
شَاةً.
فَقَبِلْنَاهَا.
فَقَرَأْتُ
عَلَيْهِ
((اَلْحمْدُ))
سَبْعَ
مَرَّاتٍ.
فَبَرِىءَ
وَقَبَضْنَا
الْغَنَمَ.فَعَرَضَ
فِي
أَنْفُسِنَا
مِنْهَا شَيْءٌ.
فَقُلْنَا: لا
تَعْجَلُوا
حَتَّى
نَأْتِىَ النَّبِيَّ
صَلى اللّهِ
عَلَيهِ
وَسَلَم فَلَمَّا
قَدِمْنَا
ذَكَرْتُ
لَهُ الَّذي
صَنَعْتُ. -
فَقَالَ:
((أَوَمَا
عَلِمْتَ
أَنَّهَا
رُقْيَةٌ؟
اقْتَسِمُوهَا
وَأضْرِبُوا
لِى مَعَكُمْ
سَهْمَاً)).
حدّثنا
أَبُو
كُرَيْبٍ.
حدّثنا
هُشَيْمٌ.
حدّثنا أَبُو
بِشْرٍ عَنْ
ابْنِ أَبِي
الْمُتَوَكِّلِ،
عَنْ أَبِي
الْمُتَوَكَّلِ،
عَنْ أَبِي
سَعِيد، عَنْ
النَّبيِّ
صَلَى اللّهِ
عَلَيهِ
وَسَلَمْ
بِنَحْوِهِ.((حدّثنا))
وَحَدَّثنا
مُحَمَّدُ
بْنِ بَشَّارٍ.
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنِ
جَعْفَرٍ. حدّثنا
شُعْبَةُ
عَنْ أَبِي
بِشْرٍ، عَنْ
أَبِي اْلمُتَوَكِّلِ،
عَنْ أَبِي
سَعِيد، عَنْ
النَّبيِّ
صَلى اللّهِ
عَلَيهِ
وَسَلَمْ
بِنَحْوِهِ. قَالَ
أَبُو عَبْد
اللّهِ:
وَالصَّوَابُ
هُوَ أَبُو
اْلمُتَوَكِّلِ.
Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi otuz
süvari olarak bir savaşa gönderdi. Biz bir kabilenin yanında inip bizi misafir
etmelerini istedik. Fakat onlar bizi misafir etmekten imtina ettiler. Bu esnada
onların reisini bir akrep soktu. Bunın üzerine onlar yanımıza gelerek: İçinizde
akrep'ten dolayı okuyabilen bir kimse var mı? dediler. Ben: Evet Ben. Lakin siz
bize koyunlar vermedikçe ben hastanıza okumayacağım. dedim. Onlar: Peki size
otuz koyun kesinlikle veriyoruz. dediler. Biz de bunu kabul ettik. Ve ben hasta
üzerine yedi defa (Fatiha) okudum. Hasta şifa buldu, biz de koyunları teslim
aldık. Sonra bu koyunlar hakkında içimizde bir şüphe meydana geldi. Bunun için
biz: Biz Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına varıncaya kadar
(bölüşmeye) acele etmeyiniz. dedik. Sonra biz (O'nun yanına) gelince ben
yaptığım işi Ona arz ettim. O: «Fatiha suresinin bu kadar etkili bir dua
olduğunu nasıl bildin? Koyunları aranızda bölüşünüz. Sizinle beraber bana da
bir hisse ayırınız.» buyurdu.
İbn-i Mace:
Yukarıdaki hadisin senedi dışında bize iki senedle daha geldi.
Ebu Abdullah
dediki: Ebu'l-Mütevekkil senedi en doğru olandır.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Kütüb-i Sitte sahibIerinin hepsi rivayet
etmişlerdir. Rivayetlerde bazı kelime değişikliği var ise de bunu anlatmak bir
hayli yer alır ve bu değişiklik hadisin ihtiva ettiği hükümler bakımından bir
farklılık da meydana getirmez. Bu nedenle o değişikliği anlatmaya girmemeyi
tercih ettim.
BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
MÜSLİM HADİSİ VE İZAH
İÇİN TIKLA
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA