DEVAM: 17- NİKAH'TAN
ÖNCE BOŞAMA OLAMAZ BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بن
يحيى.
حَدَّثَنَا عبد
الرزاق. أبأنا
معمر، عن
جويبر، عن
الضحاك، عن
النزال بن
سبرة، عن علي
بن أبي طالب،
-
عن النَّبِيّ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم
قَالَ: ((لا
طلاق قبل النكاح)).
فِي
الزَوَائِد:
إسناده ضعيف
لاتفاقهم على
ضعف جويبر بن
سعيد.
Ali bin Ebî Tâlib
(r.a.)'den rivâyetrfdildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Scllem) şöyle
buyurmuştur: «Nikâh kıyılmadan önce boşamak yoktur.»
AÇIKLAMA: Bu babtaki 2047 hariç, diğer hadisler Zevaid
türündendir. Bu hadislerde geçen Nikah
kelimesinden maksat nikah akdidir. Yani
nikah akdi yapılmadan önce edilen boşama yemini geçersiz ve etkisizdir. Bir
adam henüz nikahlanmadığı bir kadını boşarsa bu boşama hükümsüzdür. Çünkü adam
henüz o kadının kadınlığından yararlanma hakkına sahip değildir. Köle ve
cariyeyi azad etmek de böyledir. Adam, maliki bulunduğu bir köleyi, bir
cariyeyi azad edebilir. Fakat henüz maliki olmadığı köleyi, cariyeyi azad edemez.
Böyle bir hak ve yetkisi yoktur.
Tekmile yazarı
bu hadisin açıklaması bahsinde özetle şöyle der: Bu hadis, nikah akdi
kıyılmadan önce yapılan kesin ve ş,artsız boşamanın geçersiz ve hükümsüz
olduğuna delalet eder. Çünkü boşama hak ve yetkisi nikah akdinin kıyılmasından
sonra doğar. Kesin ve şartsız boşamaya misal şu olabilir: Bir adam, Fatima
ismindeki kadınla evli olmadığı yani aralarında bir nikah akdi bulunmadığı
halde: Ben Fatima'yı boşadım, derse bu yeminin bir değeri yoktur. Bu yeminden
sonra adam o kadınla evlense, nikah akdinden önce ettiği bu yeminin bir etkisi
ve zararı yoktur. Bu hususta alimler ittifak halindedirler.
Keza, kişi
henüz malik olmadığı köleyi azad edemez veya her hangi bir malı satamaz, satış
yapsa bile böyle bir satış muteber değildir.
Nikahlanmaya
bağlanan boşama ve malik olmaya bağlanan azad etme meselesine gelince; bu
konuda alimler arasında ihtilaf vardır. Anılan meseleyi bir misal ile
açıklayalım: Adam bir kadına: Eğer seninle nikahlanırsam sen boşsun, der veya;
Nikahlanacağım her kadın boş olsun, der. Köle meselesinde de örneğin: Satın
alacağım her köle hür olsun, der. İşte nikahlanmaya bağlanan böyle bir boşama
veya malik olmaya bağlanan bir azad etme sözü hakkında alimler farklı görüş
beyan etmişlerdir. Şöyle ki :
1. Hanefiler'e
göre nikahlanma şartına bağlı boşama geçerlidir. Şart tahakkuk edince yani
nikahlanma akdi kıyılınca boşama gerçekleşmiş olur. Mesela bir adam: Falan
kadınla evlenirsem, o boş olsun, veya: Nikahlıyacağım her kadın boş olsun,
derse, nikahlanması halinde boşama vuku bulmuş olur. Köleyi azad etme meselesi
de böyledir.
Malik'ten
yapılan meşhur rivayet de böyledir. Bunların deIili Ma'mer'in Zühri'den rivayet
ettiği şu fetvadır: «Bir adam: Benim nikahlanacağım her kadın boş olsun ve
satın alacağım her köle hür olsun, derse hüküm onun dediği gibi gerçekleşir.
Yani bir kadınla evlenirse, kadın boşanır ve bir köleyi satın alırsa köle azad
edilmiş sayılır. Zühri böyle fetva verince Ma'mer. ona:
"Nikahlanmadan
önce boşama yoktur ve malik olmadan önce (köleyi) azad etme yoktur",
mealinde hadis gelmemiş mi? diye sorunca, Zühri: Bu hadis; Benim karım boş
olsun ve benim kölem azad olsun, şeklinde söz söyleyen adam hakkındadır, diye
cevap vermiştir.
2. Sahabilerin
cumhuru ve selef alimlerine göre nikahlanmaya bağlanan boşama ve malik olmaya
bağlanan azad etmeler, şartları tahakkuk etse bile hükümsüzdür. Şafii, Ahmed,
İshak, hadis ehlinin cumhüru ve Zahiriye mezhebi mensupları da böyle
demişlerdir. Bunların delilleri bu babta rivayet edilen hadislerdir.
Hanefiler ise
bu babtaki hadisleri şartsız yapılan boşama yeminleri hakkında
yorumlamışlardır.
3. Malikiler'in
cumhuruna göre nikahlanmadan önce yapılan boşama yeminleri iki çeşittir. Şöyle
ki: 1. Eğer adam belirli bir kabileden veya belirli bir şehirden nikahlıyacağı
her hangi bir kadın hakkında boşama yemininde bulunursa, mesela: Falan
sülaleden veya falan şehirden nikahlanacağım her kadın boş olsun, gibi bir söz
söylerse, nikahlanacağı kadın boşanmış olur. Şu halde adam, umumi bir yemin
değil özel bir yemin etmiş olur.
2. Eğer adam
böyle değil de umumi bir yeminde bulunursa; mesela: Nikahlanacağım her kadın
boş olsun, gibi bir söz söylerse, sonra evlenirse karısı boşanmış sayılmaz.
Çünkü böyle bir yemin, mendub olan evlenmeye bir nevi sed çekmiş olur.
Rebia bin Ebi
Abdurrahman Rebiatü'r-Rey (adı Ferruh), Sevri, Leys bin Sa'd ve Evzai de böyle
hükmetmişlerdir. Bir rivayete göre Malik bu mesele hakkında sükut
etmiştir."
Nikah akdinden
önce yapılan boşama yemini hakkında alimlerin görüşlerini yukarda beyan ettim.
Bilindiği gibi bu boşama da: Şartsız ve nikahlanma şartına bağlı olmak üzere
iki kısma ayrılır. Şartsız yapılan bu tür boşama alimlerin ittifakı ile
geçersizdir. Nikahlanma şartına bağlı boşama meselesi hakkındaki ihtilafı
yukarda beyan ettim.
NİKAH AKDİNDEN
SONRA YAPILAN ŞARTLI BOŞAMA YEMİNLERİ
Bir adam
nikahlı karısının talakını her hangi bir şarta bağlarsa, mesela; adam karısına:
Sen falan işi yaparsan veya ben falan eve girersem, yahut Ramazan bayramı
olunca sen boşsun, gibi bir boşama yemininde bulunursa, koştuğu şart
gerçekleşince boşama vukuu bulmuş olur. Adamın maksat ve niyeti kadını
korkutmak, bir şeyi yapmasını veya yapmamasını sağlamak gibi bir şey olsa, yani
boşama maksadını gütmemiş olsa bile hüküm budur. Bu hususta dört mezheb imamları
ile alimlerin cumhuru ittifak halindedirler. Zahiriye mezhebi mensubları ile
İbn-i Hazm'a göre adamın maksadı karısının boşamasını anılan şarta bağlamak
olmayıp, onu korkutmak veya bir işi yapmasını veya yapmamasını sağlamak ise;
şart tahakkuk edince bununla boşama olmaz.
Bir veya iki
talakla boşadığı kadının iddeti henüz bitmemiş iken bir şarta bağlı boşama
yemininde bulunan adamın ettiği yeminin hükmü de böyledir.