SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’T-TALAK

<< 2049 >>

DEVAM: 17- NİKAH'TAN ÖNCE BOŞAMA OLAMAZ BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بن يحيى. حَدَّثَنَا عبد الرزاق. أبأنا معمر، عن جويبر، عن الضحاك، عن النزال بن سبرة، عن علي بن أبي طالب،

 - عن النَّبِيّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ: ((لا طلاق قبل النكاح)).

 

فِي الزَوَائِد: إسناده ضعيف لاتفاقهم على ضعف جويبر بن سعيد.

 

Ali bin Ebî Tâlib (r.a.)'den rivâyetrfdildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Scllem) şöyle buyurmuştur: «Nikâh kıyılmadan önce boşamak yoktur.»

 

 

AÇIKLAMA: Bu babtaki 2047 hariç, diğer hadisler Zevaid türündendir.  Bu hadislerde geçen Nikah kelimesinden maksat nikah akdidir.  Yani nikah akdi yapılmadan önce edilen boşama yemini geçersiz ve etkisizdir. Bir adam henüz nikahlanmadığı bir kadını boşarsa bu boşama hükümsüzdür. Çünkü adam henüz o kadının kadınlığından yararlanma hakkına sahip değildir. Köle ve cariyeyi azad etmek de böyledir. Adam, maliki bulunduğu bir köleyi, bir cariyeyi azad edebilir. Fakat henüz maliki olmadığı köleyi, cariyeyi azad edemez. Böyle bir hak ve yetkisi yoktur.

 

Tekmile yazarı bu hadisin açıklaması bahsinde özetle şöyle der: Bu hadis, nikah akdi kıyılmadan önce yapılan kesin ve ş,artsız boşamanın geçersiz ve hükümsüz olduğuna delalet eder. Çünkü boşama hak ve yetkisi nikah akdinin kıyılmasından sonra doğar. Kesin ve şartsız boşamaya misal şu olabilir: Bir adam, Fatima ismindeki kadınla evli olmadığı yani aralarında bir nikah akdi bulunmadığı halde: Ben Fatima'yı boşadım, derse bu yeminin bir değeri yoktur. Bu yeminden sonra adam o kadınla evlense, nikah akdinden önce ettiği bu yeminin bir etkisi ve zararı yoktur. Bu hususta alimler ittifak halindedirler.

 

Keza, kişi henüz malik olmadığı köleyi azad edemez veya her hangi bir malı satamaz, satış yapsa bile böyle bir satış muteber değildir.

 

Nikahlanmaya bağlanan boşama ve malik olmaya bağlanan azad etme meselesine gelince; bu konuda alimler arasında ihtilaf vardır. Anılan meseleyi bir misal ile açıklayalım: Adam bir kadına: Eğer seninle nikahlanırsam sen boşsun, der veya; Nikahlanacağım her kadın boş olsun, der. Köle meselesinde de örneğin: Satın alacağım her köle hür olsun, der. İşte nikahlanmaya bağlanan böyle bir boşama veya malik olmaya bağlanan bir azad etme sözü hakkında alimler farklı görüş beyan etmişlerdir. Şöyle ki :

 

1. Hanefiler'e göre nikahlanma şartına bağlı boşama geçerlidir. Şart tahakkuk edince yani nikahlanma akdi kıyılınca boşama gerçekleşmiş olur. Mesela bir adam: Falan kadınla evlenirsem, o boş olsun, veya: Nikahlıyacağım her kadın boş olsun, derse, nikahlanması halinde boşama vuku bulmuş olur. Köleyi azad etme meselesi de böyledir.

Malik'ten yapılan meşhur rivayet de böyledir. Bunların deIili Ma'mer'in Zühri'den rivayet ettiği şu fetvadır: «Bir adam: Benim nikahlanacağım her kadın boş olsun ve satın alacağım her köle hür olsun, derse hüküm onun dediği gibi gerçekleşir. Yani bir kadınla evlenirse, kadın boşanır ve bir köleyi satın alırsa köle azad edilmiş sayılır. Zühri böyle fetva verince Ma'mer. ona:

"Nikahlanmadan önce boşama yoktur ve malik olmadan önce (köleyi) azad etme yoktur", mealinde hadis gelmemiş mi? diye sorunca, Zühri: Bu hadis; Benim karım boş olsun ve benim kölem azad olsun, şeklinde söz söyleyen adam hakkındadır, diye cevap vermiştir.

 

2. Sahabilerin cumhuru ve selef alimlerine göre nikahlanmaya bağlanan boşama ve malik olmaya bağlanan azad etmeler, şartları tahakkuk etse bile hükümsüzdür. Şafii, Ahmed, İshak, hadis ehlinin cumhüru ve Zahiriye mezhebi mensupları da böyle demişlerdir. Bunların delilleri bu babta rivayet edilen hadislerdir.

 

Hanefiler ise bu babtaki hadisleri şartsız yapılan boşama yeminleri hakkında yorumlamışlardır.

 

3. Malikiler'in cumhuruna göre nikahlanmadan önce yapılan boşama yeminleri iki çeşittir. Şöyle ki: 1. Eğer adam belirli bir kabileden veya belirli bir şehirden nikahlıyacağı her hangi bir kadın hakkında boşama yemininde bulunursa, mesela: Falan sülaleden veya falan şehirden nikahlanacağım her kadın boş olsun, gibi bir söz söylerse, nikahlanacağı kadın boşanmış olur. Şu halde adam, umumi bir yemin değil özel bir yemin etmiş olur.

 

2. Eğer adam böyle değil de umumi bir yeminde bulunursa; mesela: Nikahlanacağım her kadın boş olsun, gibi bir söz söylerse, sonra evlenirse karısı boşanmış sayılmaz. Çünkü böyle bir yemin, mendub olan evlenmeye bir nevi sed çekmiş olur.

 

Rebia bin Ebi Abdurrahman Rebiatü'r-Rey (adı Ferruh), Sevri, Leys bin Sa'd ve Evzai de böyle hükmetmişlerdir. Bir rivayete göre Malik bu mesele hakkında sükut etmiştir."

Nikah akdinden önce yapılan boşama yemini hakkında alimlerin görüşlerini yukarda beyan ettim. Bilindiği gibi bu boşama da: Şartsız ve nikahlanma şartına bağlı olmak üzere iki kısma ayrılır. Şartsız yapılan bu tür boşama alimlerin ittifakı ile geçersizdir. Nikahlanma şartına bağlı boşama meselesi hakkındaki ihtilafı yukarda beyan ettim.

 

NİKAH AKDİNDEN SONRA YAPILAN ŞARTLI BOŞAMA YEMİNLERİ

 

Bir adam nikahlı karısının talakını her hangi bir şarta bağlarsa, mesela; adam karısına: Sen falan işi yaparsan veya ben falan eve girersem, yahut Ramazan bayramı olunca sen boşsun, gibi bir boşama yemininde bulunursa, koştuğu şart gerçekleşince boşama vukuu bulmuş olur. Adamın maksat ve niyeti kadını korkutmak, bir şeyi yapmasını veya yapmamasını sağlamak gibi bir şey olsa, yani boşama maksadını gütmemiş olsa bile hüküm budur. Bu hususta dört mezheb imamları ile alimlerin cumhuru ittifak halindedirler. Zahiriye mezhebi mensubları ile İbn-i Hazm'a göre adamın maksadı karısının boşamasını anılan şarta bağlamak olmayıp, onu korkutmak veya bir işi yapmasını veya yapmamasını sağlamak ise; şart tahakkuk edince bununla boşama olmaz.

 

Bir veya iki talakla boşadığı kadının iddeti henüz bitmemiş iken bir şarta bağlı boşama yemininde bulunan adamın ettiği yeminin hükmü de böyledir.