52- GÜMÜŞ VE ALTIN
PARALARI KESİP KIRMANIN YASAkLIĞI BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ، وَسُوَيْدُ
بْنُ
سَعِيدٍ،
وَهَارُونُ
بْنُ
إِسْحَاقَ.
قَالُوا:
أَنْبَأَنَا
الْمُعْتَمِرُ
بْنُ سُلَيْمَانَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
فَضَاءٍ، عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
عَلْقَمَةَ
بْنِ عَبْدِ اللهِ،
عَنْ
أَبِيهِ؛
قَالَ: نَهَى
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم عَنْ
كَسْرِ
سِكَّةِ
الْمُسْلِمِينَ
الْجَائِزَةِ
بَيْنَهُمْ.
إِلاَّ مِنْ
بَأْسٍ)).
Alkame'nin babası
Abdullah (bin Sinan el-Müzenî) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem), müslümanların tedavüldeki sikkeli (altın ve
gümüş) paralarını bir ihtiyaç (ve gerek) yok iken kesip kırmayı yasakladı.
Diğer tahric:
Ebu Davud
AÇIKLAMA: Hadis, bir ihtiyaç ve gerek yok iken tedavüldeki
altın ve gümüş parayı kesip kırmanın, bozmanın ve parçalamanın yasaklığına,
ihtiyaç ve zaruret halinde ise bunda bir sakınca bulunmadığına delalet eder.
İhtiyaç ve zaruret şöyle olur: Mesela bunun sahte olması şübhesi varsa veya
düşük ayarlı olduğu halde tam ayarlı gibi gösteriliyorsa, kesip kırmakta
sakınca yoktur.
Hattabi: Altın
ve gümüş parayı kesip kırmanın yasaklığının hikmeti hakkında alimler ihtilaf
etmişlerdir: Bazılarına göre yasağın hikmeti, para üzerinde Allah'ın isminin
yazılı olmasıdır. Bir kısım alimler: Para bir emanettir, bunda hiyanet etmemek
gerekir, ayrıca parayı kesip kırmak, malı zayi etmek demektir, demişlerdir.
Ebu'l-Abbas'tan bana ulaşan bilgiye göre, Asr-ı Saadet'te bazı adamlar altın ve
gümüş paraların kenarlarını makasla kırpıp, bir nevi gizli hırsızlık
yapıyorlardı, kestikleri parçaları değerlendiriyorlardı. Bunun üzerine bu yasak
konuldu, demiştir.
Avnü'I~Mabiid
yazarı Hattabi'nin yukardaki sözlerini naklettikten sonra: En-NeyI yazarı:
Sikkeli sair paralar da bu anlamdadır. Özellikle bunlar tedavülde iseler. Çünkü
müsıümanların elinde bulunan İslami paraları kesip kırmak ve parçalamak,
onların maIını zayi etmektir, demiştir.
İbni Reslan da,
es-Sünen şerhinde: Devlet başkanı, kendisinden önceki bir devlet başkanının
devrine ait sikkeli gümüş para ile alış veriş etmeyi lağvedip bunun yerine
piyasaya başka paraları sürerse, lağvedilmiş parayı kınp eritmek ve gümüşünden
yararlanıp değerlendirmek caizdir, demiştir .
. ~
Şevkani de:
Gerek ve ihtiyaç yok iken altın ve gümüş parayı kesip kırmayı Şar-i Hakiın
yasaklamıştır. Kişilerin yararı ve kazancı uğruna bunları bozup parçalamak
toplum yararına olabilir. Bu itibarla topluma zararı varken kişisel çıkarlar
için buna cevaz vermek uygun değildir, demiştir.
Yukarda
en-Neyl'den naklen verilen bilgiden anlaşıldığı gibi İslam memleketlerinde
tedavülde olan sair paralarda altın ve gümuş paralar hükmündedir. Acizane
kanaatıma göre sair paraları kesip parçalamak, altın ve gümüş paralara nazaran
daha sakıncalıdır. Çünkü altın ve gümüş parçalansa bile ondan yararlanmak
mümkündür. Fakat kağıt para parçalansa bir şeye yaramaz. Oysa piyasadaki kağıt
paranın değerce altın, gümüş ve sair mallardan hiç bir farkı yoktur. Bunu
parçalamak, malı açıkça zayi etmektir, sakıncası büyüktür.