62- HAYVANDA SELEM BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ.
حدّثنا مُسْلِمُ
بْنُ خَالِدٍ.
حدّثنا
زَيْدُ بْنُ
أَسْلَمَ،
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ يَسَارٍ
عَنْ أَبِي
رَافِعٍ؛
أَنَّ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم
اسْتَسْلَفَ
مِنْ رَجُلٍ
بَكْراً
وَقَالَ:
((إِذَا
جَاءَتْ
إِبِلُ
الصَّدَقَةِ قَضَيْنَاكَ))
فَلَمَّا
قَدِمَتْ
قَالَ ((يَا أَبَا
رَافِعٍ!
اقْضِ هذَا
الرَّجُلَ
بَكْرَهُ))
فَلَمْ
أَجِدْ
إِلاَّ
رَبَاعِياً
فَصَاعِداً
فَأَخْبَرْتُ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم فَقَالَ
((أَعْطِهِ.
فَإِنَّ
خَيْرَ
النَّاسِ أَحْسَنُهُمْ
قَضَاءً)).
(Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in azadlı kölesi) Ebû Râfi' (r.a.)'den Şöyle demiştir; Nebi
(Salîallahu Aleyhi ve Sellem) bir adamdan bir bekr (denilen gencecik deve)
ödünç aldı ve: «Zekât develeri geldiğinde (onunla) senin borcunu öderiz,»
buyurdu. Sonra zekât develeri geldi. Resül-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
«Yâ Ebâ Râfi'! Bu
adama', alacağı olan bekr'ini (= gencecik devesini) öde,» buyurdu. Ben
(getirilen zekât develeri içinde) ancak rebâi (ismi verilen yedi yaşındaki
deve) ve daha yüksek yaştaki (üstün) develeri buldum. Bunun üzerine (adamın
devesine denk deveyi bulamayıp daha üstün develerin bulunduğunu) Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e haber verdim. O: «Adama (devesinden üstün
olanı) ver. Çünkü insanların en hayırlısı, borcunu en güzel şekilde verenidir,»
buyurdu.