DEVAM: 63- ŞİRKET
(ORTAKLIK) VE MUDAREBE BABI
حدّثنا
أَبُو
السَّائِبِ
سَلْمُ بْنُ
جُنَادَةَ.
حدّثنا أَبُو
دَاوُدَ
الْحَفَرِيُّ.
عَنْ
سُفْيَانَ،
عَنْ أَبِي
إِسْحَاقَ،
عَنْ أَبِي
عُبَيْدَةَ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ؛ قَالَ:
اشْتَرَكْتُ
أَنَا وَسَعْدٌ
وَعَمَّارٌ،
يَوْمَ
بَدْرٍ،
فِيمَا
نُصِيبُ.
فَلَمْ
أَجِيْء
أَنَا وَلاَ
عَمَّارٌ
بِشَيْءٍ،
وَجَاءَ
سَعْدٌ
بِرَجُلَيْنِ.
Abdullah (bin
Mes'ûd) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Sa'd ve Ammâr Bedir (savaşı) günü elde
edeceğimiz (ganimet) de ortaklık (akdini) yaptık. Sonra (savaş bitiminde) ne ben ne de Ammâr bîr şey getirdik. Sa'd
(ise) İki erkek (esir) getirdi.
Diğer tahric:
Bu hadisi Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadis münkatidir. Çünkü ravi Ebu Ubeyde, babası İbn-i Mes'ud (r.a.)'den
hadis işitmemiştir.
Avnü'l-Mabud
yazarı bu hadisin şehrinde şöyle der: Bu hadis, Şirket-i Ebdan'ın caizliğine
delil gösterilmiştir. Şirket, ortaklık, demektir. Ebdan da beden'in çoğuludur.
Şu halde Şirket-i Ebdan, bedenlerin ortaklığı, demektir. Bedenlerin ortaklığı
demek. bedenen çalışan iki veya daha çok kişiler, çalışmalarından alacakları
kazancı kendi aralarında taksim ederler. Her ortak çalışması oranında ücret
alır. Bu ortaklık aynı sanat dalında olduğu takdirde Malik caiz görmüştür.
Mesela ortakların hepsi terzilikte veya marangozlukta ya da demircilikte
çalışırlarsa olur. Fakat ayrı ayrı sanat dallarında çalışanların bu şekilde
ortak olmaları caiz değildir. Ebu Hanife ve arkadaşları da bunu caiz görmüşlerdir.
Fakat Şafii bu tür ortaklığı caiz görmemiştir. Ona göre herkes kendi işinde ve
menfaatlarında kendi başınadır. Herkesin yaptığı iş bellidir. Bu nedenle herkes
kendi kazancına sahibtir. Bu ortaklık hayvan sürüleri belli olan iki kişinin
kalkıp bu sürülerden elde edilecek süt ve yavrularda ortaklık kurmaları
gibidir. Halbuki bu ortaklık sahih değildir. Çünkü herkesin hayvanları
bellidir, bunların verdiği süt belli, doğuracağı yavrular belli ve ayrıdır. Bu
nasıl caiz değil ise diğeri de caiz değildir.
Şafii bu hadise
de şöyle cevab vermiştir: Bedir savaşından elde edilen ganimet Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'e aitti. Dilediği kimselere verirdi. Gazilerin aldıkları esirler de
O'nun emrine tevdi edilmiştir. O dilediği gibi tasarruf etmiştir.
,