DEVAM: 67- BİR KAVME
AİT MASİYE (KOYUN. KEÇi. İNEK, MANDA VE DEVELE) VEYA BAĞ - BAHÇE ÜZERİNDEN
GEÇEN BİR KİMSE ONDAN BİR ŞEY ALABİLİR Mİ? BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ
وَيَعْقُوبُ
بْنُ
حُمَيْدِ
بْنِ كَاسِبٍ.
قَالاَ:
حدّثنا مُعْتَمِرُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
قَالَ:
سَمِعْتُ ابْنَ
أَبِي
الْحَكَمِ
الْغِفَارِيَّ
قا : حَدَّثَتْنِي
جَدَّتِي
عَنْ عَمِّ
أَبِيهَا رَافِعِ
بْنِ عَمْرٍو
الْغِفَارِيِّ
قَالَ: كُنْتُ
وَأَنَا
غُلاَمٌ
أَرْمِي
نَخْلَنَا،
أَوْ قَالَ:
نَخْلَ
الأَنْصَارِ.
فَأُتِيَ
بِيَ النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم.
فَقَالَ:
((يَاغُلاَمُ!
((وَقَالَ
ابْنُ
كَاسِبٍ: فَقَالَ
يَابُنَيَّ))
لِمَ تَرْمِي
النَّخْلَ؟))
قَالَ قُلْتُ:
آكْلُ. قَالَ
((فَلاَ تَرْمِي
النَّخْلَ.
وَكُلْ
مِمَّا
يَسْقُطُ فِي
أَسَافِلِهَا))
قَالَ، ثُمَّ
مَسَحَ
رَأْسِيَ
وَقَالَ
((اللّهُمَّ
أَشْبِعْ
بَطْنَهُ)).
Râfi' bin Amr
el-Ğifârî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben erginlik çağma yaklaşmış bir yaşta
iken (meyvasını düşürüp yemek için) hurma ağaçlarımıza —veya demiş ki— Ensâr'ın
hurma ağaçlarına taş atardım. Sonra (bir defa yakalanıp) Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e getirildim. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de
bana: «Yâ ğulâm (yetişkin çocuk)! — Râvî İbn-i Kâsib demiş ki, Resul-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Yâ oğulcuğum! —Sen niçin hurma ağaçlarına taş
atıyorsun?» buyurdu. Râfi' demiş ki: Ben: (Düşürdüğüm hurmayı) yiyorum, dedim.
Resûl-i Ekrem: «Bundan sonra hurma ağaçlarına taş atma da yere düşmüş olan
hurmaları ye.» buyurdu.
Râfi' demiş ki:
Sonra Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini başıma sürdü ve:
«Allahım bunun karnını doyur.» buyurdu.
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA