DEVAM: 68- MAŞİYE (YANİ
KOYUN, KEÇİ, İNEK VE DEVE) SAHİBİNİN İZNİ OLMADIKÇA SÜTÜNDEN İÇMENİN YASAKLlĞI
BABI
حدّثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ بِشْرِ
بْنِ مَنْصُورٍ.
حدّثنا
عَمَرُ بْنُ
عَلِيٍّ،
عَنْ حَجَّاجٍ،
عَنْ سَلِيطِ
ابْنِ عَبْدِ
اللهِ الطُّهَوِيِّ،
عَنْ
ذُهَيْلِ
بْنِ عَوْفِ بْنِ
شَمَّاخٍ
الطُّهَوِيِّ.
حدّثنا أَبُو
هُرَيْرَةَ
قَالَ:
بَيْنَمَا
نَحْنُ مَعَ
رَسُولِ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم فِي
سَفَرٍ، إِذْ
رَأَيْنَا
إِبِلاً
مَصْرُورَةً
بِعِضَاهِ الشَّجَرِ.
فَثُبْنَا
إِلَيْهَا.
فَنَادَانَا
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم. فَرَجَعْنَا
إِلَيْهِ.
فَقَالَ:
((إِنَّ
هذِهِ
الإِبِلَ
لأَهْلِ بَيْتٍ
مِنَ
الْمُسْلِمِينَ.
هُوَ
قُوتُهُمْ وَيُمْنُهُمْ
بَعْدَ اللهِ.
أَيَسُرُّكُمْ
لَوْ
رَجَعْتُمْ
إِلَى
مَزَاوِدِكُمْ
فَوَجَدْتُمْ
مَافِيهَا
قَدْ ذُهِبَ
بِهِ؟ أَتُرَوْنَ
ذلِكَ
عَدْلاً؟))
قَالُوا: لاَ.
قَالَ
((فَإِنَّ
هذَا
كَذلِكَ))
قُلْنَا:
أَفَرَأَيْتَ
إِنِ
احْتَجْنَا
إِلَى
الطَّعَامِ
وَالشَّرَابِ؟
فَقَالَ
((كُلْ وَلاَ
تَحْمِلْ. وَاشْرَبْ
وَلاَ
تَحْمِلْ)).
في الزوائد:
في إسناده
سليط بْنُ
عَبْدُ الله.
قَالَ فيه
البخاريّ:
إسناده ليس
بالقائم.
قَالَ
السنديّ: قلت
والحجاج هو
ابْنِ أرطاة
كان يدلّس وقد
رواه
بالعنعنة.
Ebû Hureyre
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz (bir defa) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in beraberinde yolculuk ederken, memeleri ıdâ (denilen bitki) ile bağlı
bir deve sürüsü ile karşılaştık. Biz (sütünü sağıp içmek üzere) develerin
olduğu yerde toplandık. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bizi çağırdı. Biz de O'nun yanına döndük. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Şüphesiz bu deve sürüsü müslümanlardan bir ev halkının malıdır. Sütü
de onların azığı ve Allah'tan sonra (muhtaç oldukları) bereket (ve hayırlı
malı)dır. İçinde yol azığınız bulunan kablarınızın yanına döndüğünüzde,
içindeki azıklarınızın götürülmüş
olduğunu anlamanız sizi sevindirir mi? Bunu adalet olarak görüyor musunuz»?
buyurdu. Sahâbîler: Hayır, dediler. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Şüphesiz bu da öyledir.» buyurdu. Biz: Eğer yiyeceğe ve içeceğe
muhtaç olursak ne emredersin? dedik. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): «— Ye de götürme ve iç de götürme.» buyurdu.
EBU DAVUD HADİSLERİ VE
İZAH: