DEVAM: 24- BÜYÜK BAŞ VE
KÜÇÜK BAŞ HAYVANLARIN KARlNLARINDAKİ CENiN'İN ANILAN HAYVANLARIN MEMELERİNDEKİ
SÜTÜN VE DALGICIN BİR DALIŞININ SATINALINMASININ YASAKLIĞl BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍحدّثنا
سُفْيَانُ
عَنْ
أَيُّوبَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ أَنَّ
النَّبيَّ
صَلَّى
اللّهُ
عَلِيهِ
وَسَلَّم - نَهَى
عَنْ بَيْعِ
حَبَلِ
الْحَبَلَةِ
İbn-i Ömer
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Habelu'l-Habele'yi (yani gene gebe devenin doğacak dişi yavrusunun hamlini)
satmayı yasaklamıştır.
AÇIKLAMA: İlk hadisi Kütüb-i sitte'den rivayet eden var mı
bulamadım. Tuhfe yazarı: Ebu Said'in hadisinin İbn-i Mace tarafından rivayet
edildiğini söyler, başkası tarafından da rivayet edildiğine dair bir bilgi
vermez. Bu hadisin Zevaid türünden olması muhtemeldir,
En'am: Naam'ın
çoğuludur. Naam ise deve, sığır, koyun ve keçi nevinden olan hayvan türüne
verilen bir isimdir.
Hadis, anılan
hayvanların karnındaki cenini ve bunların memelerindeki sütü satmayı ve almayı
yasaklamıştır. Çünkü böyle bir satışta aldatma ve aldanma olur. Cenin doğduktan
sonra, süt de sağılıp ölçüldükten sonra satılır, alınır,
Kaçmış kölenin
yakalanmaması veya geri dönmemesi muhtemel olduğu için alıcının aldanmasının
önlenmesi amacı ile satışı yasaklanmıştır.
Ganimet malı
mücahidler arasında taksim edilmemiş iken het' kesin hissesi belli olmadığından
hissedarların, hisselerini satmaları yasaklanmıştır. Ancak hisseler
dagıtıldıktan sonra satış caizdir.
Sadakalar da
böyledir. Zekat olsun diğer sadakalar olsun müstahaklarca teslim alınmadıkça
mülkiyet işi tamamlanmamış olur. Halbuki satışın sıhhati için satıcının tam
mülkiyet sahibi olması gerekir.
Dalgıcın
çıkaracağı av satışı meselesini Nihaye yazan şöyle tasvir etmiştir; Dalgıç
müşteriye şöyle der; Ben bir dalış yaparım ne çıkarırsam sanadır sen de buna
karşılık şu kadar para vereceksin. Bu da aldanmaya ve aldatmaya sebebiyet
verdigi için yasaklanınıştır.
İbn-i Ömer
(r.a.)'ın hadisini Kütüb-i Sitte'nin diğer yazarları da rivayet etmişlerdir,
"Habelü'l-Habele"
ne demektir? Bunu açıklıyalım: Habel gebelik ve gebenin karnındaki cenin
manalarına gelir. Habele ise aynı manaya geldiği gibi, habil'in çoğulu da
olabilir.
Habil ise
hamile manasını ifade eder.
Bu hadisten
kasdedilen mana hususunda iki tür yorum vardır.
Müellifin
rivayetindeki ifade tarzına en uygun yorum, tercemedeki manadır. Yani hamile
bir deve henüz doğum yapmamış iken onun karnındaki cenin dişi farzedilir ve
ilerde onun da büyüyüp hamile olacağı tasarlanır. Böyle bir tasarı gerçekmiş
gibi pazarlık konusu edilir ve deve sahibi, hamile olan devesinin doğuracağı
dişi ceninin ilerde doğuracağı cenini satıyor. İşte hadis bu satışı
yasaklamıştır. Çünkü satılığa çıkarılan cenin hayali bir varlıktır, deve
sahibinin malik olduğu bir mal değildir, mechuldür ve müşteriye teslimi
imkansızdır. Bu satış Bey-i Garar türünden aldanmaya ve aldatmaya sebebiyet
veren bir akiddir. Lügat alimleri bu hadisi böyle yorumlamışlardır.
İkinci yorum
şöyledir: Satıcı malını satar ve müşteriye: Şu gebe devenin doğuracağı cenin,
gebe kalıp da doğurunca o zaman sen malın bedelini verirsin, der. Böyle bir
hayali vade ile satışın yapılması yasaklanmıştır. Çünkü koşulan vade mechuldür.
Kastalani'nin
beyanına göre Malik, Şafii ve başkaları bu hadisi böyle yorumlamışlardır.
Müslim'in rivayetinde "İbn-i Ömer (r.a.) şöyle der: Cahiliyet devri
adamları boğazlanan deve etini Habelü'l-Habele vadesi ile biribirlerine
satarlardı. Habelü'l-Habele, gebe devenin doğum yapması ve doğurduğu dişi
yavrunun da gebe kalmasıdır. Peygamber (s.a.v.) onları (bu satıştan) nehiy
eyledi."
Müslim'in bu
rivayetinde ravi İbn-i Ömer Habelü'l-Habeleyi açıklamıştır. Nevevi'nin dediğine
göre Şafii ve Usul alimlerinin muhakkikleri: Ravi'nin açıklaması, hadisin
zahirine muhalif olmadığı zaman öne alınıp tercih edilir, demişlerdir.
Nevevi daha
sonra şöyle der: Habelü'l-Habele satışının yorumu hakkındaki ihtilafın özeti
şudur: Bu hadis ile yasaklanan şey, deve cenin'inin satılması mıdır, yoksa bir
malın, cenin'in doğması- doğurması vade gösterilmek sureti ile satılmasının
yasaklanması mıdır?
Şayet
yasaklanan şey ceninin satılması ise, gebe devenin cenini mi, yoksa bu ceninin
doğuracağı cenin mi kasdedilmiştir?
Eğer yasaklanan
şey, bir malın satış bedelinin ödenmesi ıçın ceninin doğması - doğurması
vadesine bağlamak ise, kasdedilen vade. birinci ceninin mi. ikinci cenin mi
doğması kasdedilmiştir?
Yukarda
anlatılan ihtimallere göre hadisin yorumlanması hakkında dört görüş
vardır." (Nevevi'nin sözü bitti.)
Yukarda da
işaret ettiğim gibi bu tür satışlar cahiliyet devrinde bulunduğu için bu nevi
satışlar ismen açıklanmak sureti ile yasaklanmıştır. Bunların hepsinde aldatma,
aldanma ve mechullük bulunduğu için Bey-i Garar kısmına girerler. Bu çeşit
satışların yasaklığına ait genel emir bundan önceki babta rivayet edilen
hadislerde mevcuttur.