SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-TİCARAT

<< 2197 >>

DEVAM: 24- BÜYÜK BAŞ VE KÜÇÜK BAŞ HAYVANLARIN KARlNLARINDAKİ CENiN'İN ANILAN HAYVANLARIN MEMELERİNDEKİ SÜTÜN VE DALGICIN BİR DALIŞININ SATINALINMASININ YASAKLIĞl BABI

 

حدّثنا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍحدّثنا سُفْيَانُ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبيَّ صَلَّى اللّهُ عَلِيهِ وَسَلَّم  - نَهَى عَنْ بَيْعِ حَبَلِ الْحَبَلَةِ

 

İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Habelu'l-Habele'yi (yani gene gebe devenin doğacak dişi yavrusunun hamlini) satmayı yasaklamıştır.

 

 

AÇIKLAMA: İlk hadisi Kütüb-i sitte'den rivayet eden var mı bulamadım. Tuhfe yazarı: Ebu Said'in hadisinin İbn-i Mace tarafından rivayet edildiğini söyler, başkası tarafından da rivayet edildiğine dair bir bilgi vermez. Bu hadisin Zevaid türünden olması muhtemeldir,

 

En'am: Naam'ın çoğuludur. Naam ise deve, sığır, koyun ve keçi nevinden olan hayvan türüne verilen bir isimdir.

 

Hadis, anılan hayvanların karnındaki cenini ve bunların memelerindeki sütü satmayı ve almayı yasaklamıştır. Çünkü böyle bir satışta aldatma ve aldanma olur. Cenin doğduktan sonra, süt de sağılıp ölçüldükten sonra satılır, alınır,

 

Kaçmış kölenin yakalanmaması veya geri dönmemesi muhtemel olduğu için alıcının aldanmasının önlenmesi amacı ile satışı yasaklanmıştır.

 

Ganimet malı mücahidler arasında taksim edilmemiş iken het' kesin hissesi belli olmadığından hissedarların, hisselerini satmaları yasaklanmıştır. Ancak hisseler dagıtıldıktan sonra satış caizdir.

 

Sadakalar da böyledir. Zekat olsun diğer sadakalar olsun müstahaklarca teslim alınmadıkça mülkiyet işi tamamlanmamış olur. Halbuki satışın sıhhati için satıcının tam mülkiyet sahibi olması gerekir.

 

Dalgıcın çıkaracağı av satışı meselesini Nihaye yazan şöyle tasvir etmiştir; Dalgıç müşteriye şöyle der; Ben bir dalış yaparım ne çıkarırsam sanadır sen de buna karşılık şu kadar para vereceksin. Bu da aldanmaya ve aldatmaya sebebiyet verdigi için yasaklanınıştır.

 

İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Kütüb-i Sitte'nin diğer yazarları da rivayet etmişlerdir,

 

"Habelü'l-Habele" ne demektir? Bunu açıklıyalım: Habel gebelik ve gebenin karnındaki cenin manalarına gelir. Habele ise aynı manaya geldiği gibi, habil'in çoğulu da olabilir.

Habil ise hamile manasını ifade eder.

 

Bu hadisten kasdedilen mana hususunda iki tür yorum vardır.

 

Müellifin rivayetindeki ifade tarzına en uygun yorum, tercemedeki manadır. Yani hamile bir deve henüz doğum yapmamış iken onun karnındaki cenin dişi farzedilir ve ilerde onun da büyüyüp hamile olacağı tasarlanır. Böyle bir tasarı gerçekmiş gibi pazarlık konusu edilir ve deve sahibi, hamile olan devesinin doğuracağı dişi ceninin ilerde doğuracağı cenini satıyor. İşte hadis bu satışı yasaklamıştır. Çünkü satılığa çıkarılan cenin hayali bir varlıktır, deve sahibinin malik olduğu bir mal değildir, mechuldür ve müşteriye teslimi imkansızdır. Bu satış Bey-i Garar türünden aldanmaya ve aldatmaya sebebiyet veren bir akiddir. Lügat alimleri bu hadisi böyle yorumlamışlardır.

 

İkinci yorum şöyledir: Satıcı malını satar ve müşteriye: Şu gebe devenin doğuracağı cenin, gebe kalıp da doğurunca o zaman sen malın bedelini verirsin, der. Böyle bir hayali vade ile satışın yapılması yasaklanmıştır. Çünkü koşulan vade mechuldür.

 

Kastalani'nin beyanına göre Malik, Şafii ve başkaları bu hadisi böyle yorumlamışlardır. Müslim'in rivayetinde "İbn-i Ömer (r.a.) şöyle der: Cahiliyet devri adamları boğazlanan deve etini Habelü'l-Habele vadesi ile biribirlerine satarlardı. Habelü'l-Habele, gebe devenin doğum yapması ve doğurduğu dişi yavrunun da gebe kalmasıdır. Peygamber (s.a.v.) onları (bu satıştan) nehiy eyledi."

 

Müslim'in bu rivayetinde ravi İbn-i Ömer Habelü'l-Habeleyi açıklamıştır. Nevevi'nin dediğine göre Şafii ve Usul alimlerinin muhakkikleri: Ravi'nin açıklaması, hadisin zahirine muhalif olmadığı zaman öne alınıp tercih edilir, demişlerdir.

 

Nevevi daha sonra şöyle der: Habelü'l-Habele satışının yorumu hakkındaki ihtilafın özeti şudur: Bu hadis ile yasaklanan şey, deve cenin'inin satılması mıdır, yoksa bir malın, cenin'in doğması- doğurması vade gösterilmek sureti ile satılmasının yasaklanması mıdır?

Şayet yasaklanan şey ceninin satılması ise, gebe devenin cenini mi, yoksa bu ceninin doğuracağı cenin mi kasdedilmiştir?

Eğer yasaklanan şey, bir malın satış bedelinin ödenmesi ıçın ceninin doğması - doğurması vadesine bağlamak ise, kasdedilen vade. birinci ceninin mi. ikinci cenin mi doğması kasdedilmiştir?

 

Yukarda anlatılan ihtimallere göre hadisin yorumlanması hakkında dört görüş vardır." (Nevevi'nin sözü bitti.)

 

Yukarda da işaret ettiğim gibi bu tür satışlar cahiliyet devrinde bulunduğu için bu nevi satışlar ismen açıklanmak sureti ile yasaklanmıştır. Bunların hepsinde aldatma, aldanma ve mechullük bulunduğu için Bey-i Garar kısmına girerler. Bu çeşit satışların yasaklığına ait genel emir bundan önceki babta rivayet edilen hadislerde mevcuttur.