DEVAM: 46- (AKRABA
OLAN) ESİRLERİ BİRİBİRİNDEN AYIRMANIN YASAKLIĞI BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عُمَرَ
بْنِ الْهَيَّاجِ.
حدّثنا
عُبَيْدُ
اللهِ بْنُ
مُوسى. أَنْبَأَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ إِسْمَاعِيلَ
عَنْ طَلِيقِ
بْنِ
عِمْرَانَ، عَنْ
أَبِي
بُرْدَةَ،
عَنْ أَبِي
مُوسى؛ قَالَ:
لَعَنَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
مَنْ فَرَّقَ
بَيْنَ
الْوَالِدَةِ
وَوَلَدِهَا.
وَبَيْنَ
الأَخِ
وَبَيْنَ
أَخِيهِ.
Ebu Musa (el-Eş'ari)
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) câriye ile çocuğunu ve (köle olan) iki kardeşi biribirinden ayıran kimseye la'net
etmiştir.
AÇIKLAMA 2248, 2249 VE 2250 : Zevaid türünden olan İbni Mes'ud (r.a.)'m hadisini Ahmed de
rivayet etmiştir. Ali {r.a.)'ın hadisini Tirmizi ve Hakim de rivayet
etmiştir. Ebu Musa (r.a.)'ın
hadisinin Zevaid türünden olduğuna dair bir kayıt
bulunmamakla beraber Kütüb-i Sitte'nin
diğerlerinde göremedim. El-Münziri'nin bildirdiğine
göre Darekutni de rivayet etmiştir. Camiü's-Sağir'de, İbni Mace'den rivayet edilmiştir.
Bu itibarla Zevaid türünden olması kuvvetle
muhtemeldir.
İlk hadise
göre, esir alınan aile ferdIerinin hepsinin toplu
halde bir kimseye verilmesi gerekir, Resul-i Ekrem (s.a.v.) böylelerini biribirinden ayırmak istemezdi. Hadis metninin açık manası
ve yorumu böyledir.
Camiü's-Sağir haşiyesinde el-Hafni şöyle der: Yani esirler içinde bir kadın ile çocuğu
veya bir erkek ile çocuğu ya da iki kardeş bulunduğu zaman Resul-i Ekrem
(s.a.v.) kadını birisine, çocuğunu da başka şahsa vermezdi. Keza erkeği bir
şahsa, çocuğunu da başka şahsa vermezdi. Kardeşleri de ayrı ayrı
kişilere vermezdi. Resul-i Ekrem (s.a.v.), üstün merhameti dolayısıyla kadınla
çocuğunu aynı şahsa, erkekle çocuğunu birlikte bir kişiye ve iki kardeşi de
beraberce bir adama verirdi.
Ali (r.a.)'ın hadisine göre esir edilen iki kardeşi biribirinden ayırmamalıdır. Bu hadiste geçen "Gulam" kelimesi, erginlik çağına yaklaşmış erkek
çocuk, oğlan çocuk, köle ve hizmetçi anlamlarına gelir. Burada hangi mananın kasdedildiğine dair bir kayda rastlamadım. Bunların köle
olduğu açıktır. Fakat yaş durumlarının ne olduğuna dair bir sarahat yoktur.
Ancak, köle manasını ifade eden "Abd"
kelimesi yerine "Gulam" kelimesinin
kullanılmış olması nedeniyle bunların gencecik oldukları kuvvetle muhtemeldir.
Aşağıda, alimlerin görüşleri beyan edilirken
görüleceği üzere, ana ile evlad durumundaki iki esiri
biribirinden ayırmamak hükmü, evladın küçük yaşta
olması haline tahsis edilmektedir. Evlad büyüdükten
sonra anasından ayırmakta bir sakınca görülmemektedir. Durum bu olunca iki
kardeşin de küçük yaşta olduğu ihtimali kuvvet kazanır. Hakikatını
Allah bilir.
Ali'nin sattığı
köleyi geri alması için verilen emrin zahirine göre yapılan satış sahih
sayılmamıştır.
Ebu Musa (r.a.)'ın hadisi
de cariye ile çocuğunu ve köle olan kardeşleri biribirinden
ayırmanın yasaklığına ve bu hareketin Allah'ın rahmetinden uzak kalmaya sebep
olduğuna delalet eder. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in lanet etmesi kişinin Allah'ın
rahmetinden uzak kalması için dilekte bulunması demektir. Bunun nasıl bir tehdid olduğu açıktır.
ESİR EDİLEN
AİLE FERDLERİNİ BİRİBİRİNDEN AYIRMANIN HÜKMÜ HAKKINDAKİ ALİMLERİN
GÖRÜŞLERİ:
Tuhfe yazarı bu babtaki
hadislerin şerhinde şöyle der: "Burada cariye ile çocuğunu ayırmadan
maksat birisini satıp diğerini satmamak veya ikisini ayrı ayrı
şahıslara satmak ya da hibe yolu ile bunları ayrı ayrı
kimselere vermektir. Esir alınan baba ile çocuğu da aynı hükme tabidir. Hatta biribirine mahrem durumunda olan yakın akrabalar da
böyledir. Yani esir alınan aile ferdIerinden biribirine mahrem olanlar bir müslümana
verildikten sonra, onun bunları dağıtıp ayrı ayrı
şahıslara satması veya hibe etmesi ya da birisini yanında alıkoyup diğerini
başkasına vermesi hükmü de aynıdır, yasaktıI".
Şerhü's-Sünne'de: Nene, dede ve
babanın hükmü de böyledir, denilmiştir. Şevkani de:
Bu babta rivayet edilen hadisler, cariye ile çocuğunu
ve kardeşleri biribirinden ayırmanın haramlığına
delalet ederler. Cariye ile çocuğunu biribirinden
ayırmanın haramlığı husüsunda icma
bulunduğu el-Bahir'de İmam Yahya'dan naklen beyan edilmiştir. Bu beyana göre,
çocuk, anasına muhtaç olmayacak yaşa geldikten sonra, ayırmak caizdir. Ayırmak
haram olduğuna rağmen yapılacak satış sahih mi, yoksa geçersiz mi?
Ebu Hanife'ye ve bir kavlinde Şafii'ye göre satiş akdi geçerlidir. Şafii'nin diğer bir kavline göre
satış batıl ve geçersizdir.
Baba ile
çocuğunu ayırmaya gelince, bazı fıkıhçılar bunlan biribirinden ayırmanın haram olmadığına hükmetmişlerdir.
EI-Bahir sahibi: Baba anaya kıyas edilir, demiştir.
Usül ve furü dışında kalan
yakınları biribirinden ayırmanın hükmü ise, Hanefiler'e göre bu da haramdır. Şafii'ye göre haram
değildir. Kardeşleri ayırmanın haramlığı buradaki nasslarla
sabittir. Fakat diğer yakınları bunlara kıyaslamak tam yerinde değildir. Çünkü
aralarında fark vardır. Kardeşleri veya ana ile çocuğu biribirinden
ayırmadan doğan güçlük başkadır, diğer yakınları biribirinden
ayırmanın güçlüğü bu kadar zor değildir. Şu halde diğer akrabaları bunlara
kıyaslamak uygun ve yerinde değildir ..
Hadislerin
zahirine göre söz konusu ayırma satış yolu ile olsun veya başka yolla olsun
hepsinin hükmü birdir. Ancak bunları ayıran kişi istek ve irade dışı ayırırsa
bunun bir sakıncası yoktur. MeseIa,:
Esirler, gaziler arasında taksim edilirken bazen yakın akrabaları biribirinden ayırmak mecburiyeti hasıl olur, diye bilgi vermiştİr.
Söz konusu
yakınlar kaç yaşına varınca ayırmak caiz olur? Tuhfe
yazan bu hususta da şöyle der:
1. Ebu Hanife'nin arkadaşlanna göre,
küçükleri, erginlik çağına varıncaya kadar "ayırmak caiz değildir.
2. Şafii'ye
göre çocuk yedi veya sekiz yaşa varınca ayırmak caiz olur.
3. Malik'e göre
çocuk diş çıkarınca ayırmak caiz olur.
4. Ahmed'e göre çocuk büyüyüp erginlik çağına varsa bile
ayırmak caiz olmaz.
Hanefiler;
Küçük yaştaki kardeşleri ayırmak caizdir, Fakat birisi küçük, diğeri büyük
yaşta iseler ayırmak caiz değildir, demişlerdir.
EI-Gays'ta beyan edildiğine göre, esir akrabalar, erginlik
çağına vardıktan sonra, ayrı ayrı kişilere satış,
hibe veya başka yollarla verilebilir ve bu hususta icma
vardır.
Erginlik çağına
varanları ayırmanın caizliği için Darekutni ile Hakim'in rivayet ettikleri Ubade
bin es-Samit (r.a.)'ın şu
mealdeki hadis de delil gösterilmiştir: "Ana ile çocuğu biribirinden tefrik edilmez. (Ayrı şahıslara satılamaz,
hibe edilemez) Bunun üzerine: Ne zamana kadar? diye
soruldu. Buna cevaben buyuruldu ki: Erkek çocuk,
erginlik çağına varıncaya ve kız çocuk, aybaşı adetini
görünceye kadar."