DEVAM: 5- ARİYE (İNTİFA
HAKKI GEÇİCİ VE İVAZSIZ OLARAK VERİLEN MAL) BABI
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'den şöyle buyururken işittim, demiştir: «Âriye (sahibine) ödenir ve
minha (sahibine) iade edilir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir; Bu hadisin senedi sahihtir. Ravi Abdurrahman, Yezid bin
Cabir'in oğludur, sikadır. Ravi Said de Ebu Said el-Makberi'nin oğludur.
AÇIKLAMA: Ebu Ümame (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud daha uzun bir metin halinde
rivayet etmiştir. Tirmizi de Minha ile ilgili cümle hariç, Ebu Davud'un rivayet
ettiği melmin mislini rivayet etmiştir. Hal böyle iken Zevaid yazarının bu
hadisi Zevaid türünden saymasının sebebini bilernedim.
Hadisin
"Ariye (sahibine) ödenir" mealindeki cümlenin açıklaması bölümünde
Tuhfe yazarının el-Mirkat'tan naklen beyanına göre TurbeŞti şöyle demiştir:
Yani ariye sahibine tediye edilir. Alimler bu cümleyi değişik şekilde
yorumlamışlardır. Çünkü ariye'nin helak olması halinde, bedelinin bundan
yararlanan kişiye ödettirilip ödettirilmiyeceği hususunda ihtilaf etmişlerdir.
Ödettirilir, görüşünde olanlara göre bu cümlenin yorumu şöyledir: Ariye duruyor
ise sahibine aynen tediye edilir. Durmayıp helak olmuş ise onun değeri tediye
edilir.
Ariye, telef
olduğu takdirde değeri ödettirilmez diyen alimler ise bu cümleyi şöyle
yorumlarlar: Ariyenin, sahibine geri verilmesi masrafı sahibine ait olmayıp
karşı tarafca ödenir.
Hadisin
"Minha (sahibine) iade edilir" cümlesinin manası şöyledir: Yani
minhanın mülkiyet hakkı sahibine aittir. Bundan yararlanan kişi bunu sahibine
iade'€tmekle mükelleftir. Mesela bir adam süt veren ineğini sütünden
yararlansın, diye bir adama geçici ve karşılıksız olarak veriyor veya meyva
ağacı, meyvasından yararlansın, diye bu şekilde veriyor ya da sebze ve hububat
eksin diye arazisini veriyor. Minha ismi verilen bu bağış anılan malların
mülkiyetine ait değil, sadece intifa hakkına ve belirli bir süreye aittir.
Malın mülkiyet hakkı, mal sahibine aittir. Şu halde yararlanma süresi bitince
anılan malın sahibine iade edilmesi gerekir.
ARİYE TELEF
OLUNCA SAHİBİ BUNUN DEĞERİNİ ÖDETTİREBİLİR Mİ?
Bu husüsta
alimler arasında ihtilaf vardır. EI-Mirkat'ta Kadı'dan naklen beyan edildiğine
göre ariye, müstairin yani yararlanmak üzere alan kişinin yanında iken telef
olursa İbn-i Abbas, Ebu Hureyre, Ata, Şafii ve Ahmed'e göre ariyenin değeri
müstair'e ödettirilir. Şürayh, el-Hasan, Nahai, Ebu Hanife ve Sevri'ye göre
ödettirilmez. Çünkü ariye, müstair'in elinde bir emanet durumundadır. Onun bir
kusuru olmadıkça kendisine ödettirilmez. Bu görüş Ali ve ibn-i Mes'üd'den de
rivayet edilmiştir. Allah cümlesinden razi olsun.
Ariye olarak
verilen bir mal müstair'in elinde iken helak olduğu takdirde hangi durumlarda
ona ödettirilir ve hangi durumda ödettirilemez, ariye akdi nasıloluşur ve ne
gibi hükümleri vardır? Bu husüslar geniş izahlar ister. Bu itibarla fıkıh
kitabIarına baş vur!Ilak lazımdır .