DEVAM: 20- ÖLÜ YERİNE
BORÇ ÖDEME BABI
حدّثنا
عَبْدُ
الرَّحمنِ
بْنُ
إبْرَاهِيمَ
الدِّمَشْقِيُّ.
ثنا شُعَيْبُ
بْنُ إسْحَاقَ.
ثنا هِشَامُ
بْنُ
عُرْوَةَ/
عَنْ وَهْبِ بْنِ
كَيْسَانَ،
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللهِ؛ أَنَّ
أَبَاهُ
تُوُفِّيَ وَتَرَكَ
عَلَيْهِ
ثَلاثِينَ
وَسقاً لِرَجُلٍ
مِنَ
اليَهودِ.فَاسْتَنْظَرَهُ
جَابِرُ بْنُ
عَبْدِ اللهِ.
فَأَبىأَنْ
يُنظِرَهُ:فكَلَّمَ
جَابِرٌ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم
لِرَجُلٍ
مِنَ
اليَهُودِ.
فَاسْتَنْظَرَهُ
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ اللهِ
؛ أَنَّ
أَبَاهُ تُوُفِّيَ
وتَرَكَ
عَلَيْهِ
ثَلاثِينَ
وَسْقاَ
لِرَجُلِ
مِنَ
اليَهُودِ.
فَاسْتنْظَرَهُ
جَابِرُ بْنُ
عَبْدِ اللهِ.
جَابِرُ بْنُ عَبْدِ
اللهِ.
فِأَبَى أَنْ
يُنْظِرَهُ:
فَكَلَّمَ
جَابِرٌ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ليَشْفَعَ
لَهُ
إِلَيْهِ.
فَجَاءَهُ
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم.
فَكَلَّمَ
الْيَهُودِيَّ
لِيَأْخُذَ
ثَمَرَ
نَخلِهِ
بالذَّي لَهُ
عَلَيْهِ.
فأَبَى
عَلَيْهِ.
فَكَلَّمَهُ
رَسُولُ صلى
الله عليه
وسلم فأَبَى
أَن يُنْظِرَهُ.
فَدَخَلَ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
النَّخْلَ.
فَمَشَى
فِيهَا. ثُمَّ
قَالَ
لِجَابِر
((جُدَّ لَهُ
فَأَوْفِهِ
الَّذِي لَهُ))
فَجَدَّ
لّهُ، بَعْدَ
مَا رَجَعَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم،
ثَلاثِينَ وَسْقاً.
وَفَضَلَ
لَهُ اثْنا
عَشَرَ
وَسْقاً. فَجَاءَجَابِرٌ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
لِيُخْبِرَهُ
بِالَّذي
كانَ. فَوَجَدَ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم غَائِباً.
فَلَمَّا
انْصَرفَ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
جَاءَهُ
فَأَخْبَرَهُ
أَنَّه قَدْ
أَوْفَاهُ.
وَأَخْبَرَهُ
بِالفَضْلِ الَّذِي
فَضَلَ.
فَقَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
:((أَخْبِرْ
بذلكَ عُمَرَ
بْنً
الخَطَّابِ))
فَذَهَبَ
جَابِرٌ إِلى
عُمَرَ
فَأَخْبَرَهُ.
فَقَالَ لَهُ
عُمَرُ:
لَقَدْ
عَلِمْتُ حِينَ
مَشَى فِيهِ
رَسُولُ
اللهِصلى
الله عليه
وسلم،
لَيُبَارِكَنَّ
اللهُ فِيهَا.
Câbir bin
Abdillah (bin Amr bin el-Harâm) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Babası
(Abdullah) bir yahûdi adamın (alacaklı) olduğu otuz vesk (kuru hurma) borcunu
kendisinin boynunda bırakıp vefat etti (şehid edildi). Câbir bin Abdillah,
borcun ertelenmesini yahûdî'den taieb etti ise de yahûdî ona mehil vermekten
imtina etti. Bunun üzerine Câbîr Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
müracaat ederek kendisi İçin yahüdî ile görüşüp aracılık etmesini diledi. Sonra
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Câbir'in yanına giderek boynundaki
borca karşılık hurmalığının meyvasım almayı yahudiye teklif etti. Fakat
(hurmalıktaki hurma az olduğundan) yahûdi bundan imtina etti. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yahûdî ile (tekrar) konuştu. (Câbir'e mehil
vermesini istedi) Yahudi borcu ertelemeyi de kabul etmedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Câbir'in hurmalığına girdi ve içinde
dolaştıktan sonra Câbir'e: Ağaçlardaki hurmaları yahûdi için topla ve onun
borcunun tamamını ver-, buyurdu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (hurmalıktan
çıkıp) döndükten sonra Câbir de yahûdi için otuz vesk hurma topladı ve on iki
vesk de kendisi için arttı. Sonra Câbir olup biten bu durumu Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e haber vermek üzere O'nun yanına gitti. Fakat
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i (yerinde) bulamadı. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (gittiği yerden) dönünce Câbir O'nun yanına
vardı, yahudînin borcunun tamamını ödediğini haber verdi ve on iki veskin
arttığını arz etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(Câbir'e): «Bu durumu Ömer bin el-Hattâb'a haber ver,» buyurdu; Câbir de Ömer
(r.a.)'a gidip haber verdi. Ömer, Câbir'e : And olsun Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) hurmalıkta dolaştığı zaman kesin olarak bildim ki Allah muhakkak
hurmalığı bereketlendirecektir.»
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA