SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’R-REHİN

<< 2464 >>

DEVAM: 11- (MAHSÜLÜN) ÜÇTE BİRİ VE DÖRTTE BİRİ KARŞILIĞINDA MÜZAREA (ARAZİYİ KİRAYA VERME) RUHSATI BABI

 

حدّثنا أبُو بَكْرِ بْنُ خَلاَّدٍ البَاهِلِيُّ وَمُحَم!َدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، قَالا: ثنا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَمْرو بْنِ دِينَارٍ، عَنْ طَاوُسٍ؛ قَالَ : قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: إٍنَّمَا قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم (( لأنْ يَمْنَحَ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ الأَرْضَ، خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْخُذَ خَراجَاً مَعْلُومَاً)).

 

İbn-i Abbas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şüphesiz ancak şöyle buyurdu: «Şüphesiz birinizin, arazisini ziraat için (din) kardeşine (ücretsiz) vermesi, belirli bir ücret karşılığı vermesinden kendisi için hayırlıdır.»

 

 

AÇIKLAMA:     Tavus'un ilk hadisini Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Onun ikinci hadisi Zevaid türündendir. Üçüncü hadisi ise Buhari ve Müslim tarafından da rivayet edilmiştir. Birinci hadise göre Muhabere işlemi Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından yasaklanmamış, yalnız araziyi ekilmek üzere karşılıksız olarak bir müslümana muvakkaten vermenin ücretle vermekten arazi sahibi için daha iyi olduğu bildirilmiştir. Amr bin Dinar, Tavus'a: Keşke şu Muhabere işini bıraksaydın. Çünkü Resul-i Ekren. (s.a.v.)'in bunu yasakladığını söylüyorlar, demiş. El-Hafız, el-Fetih'te: Amr'ın bu sözü ile Rafi bin Hadic (r.a.)'ın hadisine işaret ettiğini sanıyorum. Müslim ve Nesai'nin Hammad bin Zeyd yoluyla Amr bin Dinar'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir: "Tavus. arazisini altın ve gümüş karşılığında kiraya vermekten hoşlanmazdı ve mahsülün üçte biri ve dörtte biri karşılığında kiraya vermekte bir beis görmezdi. Bir defa Mücahid, ona: Sen Rafi bin Hadic (r.a.)'ın oğlunun yanına git de onun kendi babasından rivayet ettiği hadisi dinle, dedi. Tavus, (Mücahid'e): Ben, Resulullah (s.a.v.)'in yasakladığını bilsem bunu yapmam. Lakin bu işi Rafi'in oğlundan daha iyi bilen İbn-i Abbas (r.a.) bana şu hadisi rivayet etti, diyerek (buradaki) hadisini anlattı."

 

Tavus'un rivayet ettiği ikinci hadise göre bir araziyi, mahsulünün üçte biri veya dörtte biri karşılığında kiraya vermede bir sakınca yoktur. Muaz bin Cebel (r.a.)'ın uygulaması, gerek Resul-i Ekrem (s.a.v.) devrinde ve gerekse dört halife döneminde böyle devam etmiştir. O günden bu güne kadar yani Tavus'un zamanına kadar olan tatbikat da böyle devam edegelmiştir.

 

Üçüncü hadis de birinci hadisin benzeridir. Bu hadiste geçen "Harac" kelimesi ücret manasınadır.

 

Bu babta geçen hadisler, araziyi belirli bir ücret karşılığında tarım için kiraya vermekte bir sakınca bulunmadığına delalet ederler. Ücret, arazi mahsülünün üçte biri gibi belirli bir miktarı olabilir.

 

El-Fetih yazarı: İbn-i Abbas (r.a.), bu hadisiyle, Müzaraa'dan nehiy eden hadisin varlığını inkar etmiyor. Onun maksadı şudur: Nehye ait nehiy eden hadisi açıklamış oluyor, şunu demek istiyor: Müzaraa'nın nehyinden maksad bunun yapılmasının yasaklığı değil, araziyi ziraat için ücretsiz olarak vermenin daha iyi olduğunu bildirmektir. Bir kavle göre İbn-i Abbas (r.a.) şunu demek istemiştir: Müzaraa işinin aslı yasak değildir. Sıhhatli bir akid yapılırsa bir sakıncası yoktur. Bu yasaklanmamıştır. Fakat Müzaraa akdi yapılırken fasid bir takım şartlar koşulursa (Mesela: Arazinin sulak tarafının mahsülünün arazi sahibine ait olması şartı gibi) o takdirde yasaktır. Yasaklamaya ait hadisler böyle fasid şartlara sahne olan Müzaraa akidlerine mahsustur. Lakin Tirmizi'deki rivayette: "Resul-i Ekrem (s.a.v.) Müzaraa'yı haram kılmadı" ifadesi bulunuyor. Bu ifade benim yorumumu takviye ediyor, der.

 

İlim ehlinin görüşlerini bundan sonraki babta beyan edeceğimi tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.

 

Not:     Geniş bilgi, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. bablardaki hadislerin toplu açıklaması ve Alim görüşleri 2465 nolu Hadis’in AÇIKLAMA’sında...