16- SARHOŞUN HADDİ
(CEZASI) BABI
حدّثنا
إسْمَاعِيلُ
بْنُ مُوسى.
ثنا شَرِيكٌ
عَنْ أَبِي
حُصَيْنٍ،
عَنْ عمَيْرِ
بْنِ سَعِيدٍ.
ح وَ حدّثَنَا
عَبْد الله
بْنُ مُحَمَّد
الزُّهْرِيُّ.
ثنا سُفْيانُ
بنُ عُيَيْنَةَ.
ثنا
مُطَرِّفٌ
سَمِعْتُهُ
عَنْ
عُمَيْرِ
بْنِ
سَعِيدٍ؛
قَالض؛ قضالض
عَليُّ بْنُ
أَبِي طَالِب:
مَاكُنْتُ
أَدِي مَنْ
أَقَمْتُ
عَلَيْهِ
الحَدَّ.
إلاَّ شَارِبَ
الخَمْرِ.
فَإِنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم لَمْ
يَسُنّ فِيهِ
شَيئاً.
إِنَّمَا
هُوَ شَيءٌ
جَعَلْنَاهُ
نَحْنُ.
Ali bin Ebî Tâlib
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Hadd (cezası) nı infaz ettiğim (ve bu cezadan
dolayı ölen) hiç kimsenin diyetini vermiş değilim. Ancak şarap içen kimsenin
diyetini öderim. Çünkü Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şarap içen
hakkında (sayısı sınırlı) bir had koymamıştır. O (şarap içene belirli bir sayı
ile vurduğumuz) had bizim kendimizin (ictihadla) koyduğumuz bir cezadır."
EBU DAVUD
HADİSLERİ VE İZAHLARI