SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-HUDUD

<< 2608 >>

DEVAM: 35- BABASININ ÖLÜMÜNDEN SONRA KARISIYLA EVLENEN KİMSE (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI

 

حدّثنا مُحَمَّد بْنُ عَبْد الَّرَحْمَنُ، ابْنُ أَخِي الحُسَسْنِ الجُعْفِيِّ ثنا يَوسُفُ بْنُ مَنَازِلَ التَّمِيميُّ. ثنا عَبْد الله بْنُ إِدْرِيسَ، عَنْ خَالِدِ بْنِ أَبِي كَرِيمَةَ، عَنْ مُعَاوَيَةَ بْنِ قُرَّةَ، عَنْ أَبِيهِ؛ قَالَ: بَعَثَنِي رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى رِجُلٍ تَزَوَّجَ امْرَأَةَ أَبِيهِ، أَنْ أَضْرِبَ عُنُقَهُ وَأُصَفِّيَ مَالَهُ.

 

في الزوائد: إسناده صحيح.

 

Kurre( bin Eyâs bin Hilâl) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni, babasının (ölümünden sonra) karısıyla evlenen bir adamın boynunu vurmak ve malmı müsadere etmek üzere ona gönderdi.

 

Not: Bunun senedinin sahih olduğu, Zevaid'de belirtilmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Bera (r.a.)'ın hadisini Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Darimi de rivayet etmişlerdir, Tirmizi bu hadisin hasen - garib olduğunu söylemiştir.

       

Babasının karısıyla, YEmi üvey anasıyla evlenen adamın boynunu vurmak üzere Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından görevlendirilen ve Bera'ın dayısı olduğu belirtilen zatın ismi nlvi Hüşeym'e göre el-Haris bin Amr'dır. Tirmizi ise bu zatın Ebu Bürde bin Niyar olduğunu belritmiştir. Ebu Bürde (r.a.)'ın hal tercemesi 2601 nolu hadis bölümünde geçti. Ebu Davud' un rivayetinde ise Bera: ''Amcama rastladım ... ), demiştir. Yani bu rivayetine göre Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından görevlendirilen zat Bera'ın amcasıdır. Hülasa'da ise el-Haris bin Amr'ın Bera'ın amcası ve dayısı olduğu yolunda rivayetlerin tulunduğunu belirtir. Bu ihtilaflara rağmen Şevkani: Bu hadisin çok senedleri vardır. Bu senedlerin bir Kısmının ravileri sahih hadislerin ravileridir, demiştir. Bir de şu noktayı belirtmek isterim: Sahabi 'nin isminin belırtilmemiş olması bir hadisin sıhhatine helal getirmez.

 

Cahiliyet devI'indeki insanlar ölen babalarının mallarına mirasçı olduklan gibi onların karılarını yani kendi üveyanalarını nikahlamayı da meşru bir hak kabul ederlerdi. Bunu da bir nevi miras telakki ederlerdi. Cahiliyet devri insanları, babalarının ölümünden sonra onun karısıyla evlenmeyi miras gibi meşru bir hak telakki ettikleri için Cenaboı Hak bunu özel bir hüküm le yasaklayarak: ''Babalarınızın evlendikleri kadınlarla evlenmeyin''(Nisa 22) (buyurmuştur.

 

Cahiliyetin bu kötü adetine uyan bir kimse bunun helal v.e meşrü olduğuna inanırsa mürted olur, İsI<.ımiyet'ten çıkmış olur. Mürted kimsenin öldürülmesi gereklidir. Hadisin zahirini tutan alimler:

 

Sözü edilen kişi bu evliliğin helallığını iddia ettiği için mürted olmuş ve bu nedenle öldürülmesi yolunda Resul-i Ekrem (s.a.v.) talimat vermiştir, derler.

 

En-NeyI yazan: Şer-i Şerif'in bu mesele gibı kaı'i bir hükmüne muhalefet eden bir kimsenin öldürülmesi için devlet adamının emir vermesinin caizliği hükmü bu hadisten çıkarılır. Ancak adamın bu mesele hakkındaki şer'i hükmü bilmesi ve bu hükmü tasvip etmeme si şarttır. Keza, şer'i olduğu kesinlikle bilinen bir hükmü bile bile inkar eden ve böylece mürted olan bir kimse öldürülünce malı da müsadere edilip devlete teslim edilir. Bu hüküm de hadisten çıkarılır, demiştir.

 

Babasının karısıyla evlenen bir kimse bu evliliğin haramlığmı kabul etmekle beraber bu suçu işlerse mürted olmaz. Fakat zina suçundan dolayı cezalandırılıı:' ve kadınla ilişiği derhal kesilir. Zina cezası ayni şekilde kadın hakkında da uygulanır. Şayet cezaları re cmedilmek ise bunlar öldürüıürler. Fakat kafir sayılmazlar. Yani had cezası ile öldÜrülmüş olurlar. Müslümanlar hakkında uygulanan techiz ve tekfin işlemi bunlar hakkında da uygulanır. Ama bilindiği gibi mürted kişi öldürülünce, kafir sayılır ve kafir cenazesinin hükmüne tabi tutulur.