SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DİYAT

<< 2628 >>

DEVAM: 5- ŞİBH-İ AMD (YANİ KASıTLI GİBİ OLAN ÖLDÜRME) DİYETİ, MUĞALLAZA (YANİ AĞIRLAŞTIRMIŞ) TIR, BABI

 

حدّثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ مُحَمَّد الزُّهْرِيُّ. ثنا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ ، عَنْ ابْنِ جّدْعَانَ، سَمِعَهُ مِنَ القَاسِمِ بْنِ رَبِيعَةَ، عَنْ ابْنِ عُمَرَ؛ أَنَّ رَسُولُ اللَهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ، يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ، وَهُوَ عَلَى دَرَجِ الكَعْبَةَ. فَحَمِدَ اللهِ وَأَثْنَى عَلَيْهِ. فَقَالَ:  ((الحَمْدُ للهِ الَّذِي صَدَقَ وَعْدَهُ وَنَصَرَ عَبْدهُ وَهَزَمَ الأَحْزابَ وَحْدَهُ. أَلاَ إِنَّ قَتِيلَ الخّطَإِ، قَتِيلَ السَّوْطِ وَ العَصَا: فِيهِ مِائَةٌ مِنَ الإِبِلِ. مِنْهَا أَرْبَعُونَ خَلِفَةً، فِي بُطُونِهَا أَوْلادُهَا. أَلاَ إِنَّ كُلَّ مَأْثُرَةٍ كَانَتْ فِي الجَاهِلِيَّةِ، وَدَمٍ، تَحْتَ قَدَمَيَّ هَاتَيْنِ. إِلاَّ مَا كَانَ مِنْ سِدَانَةِ البَيْتِ وَسِقَايَةِ الحاجِّ. أَلاَ إِنِّي قَدْ أَمْضَيْتُهُمَا لأَهْلِهِماَ كَمَا كَانَا)).

 

(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke fetih günü Kabe merdiveni üzerinde ayağa kalkarak Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu; «Hamd (Mekke'nin fethine dâir) va'dini yerine getiren, kuluna — Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e— yardım eden ve düşman topluluklarını yenilgiye yalnızca uğratan Allah'a mahsustur. Bilmiş olunuz ki: (Kasden işlenene benzeyen) hatâen öldürme olayı maktulü, kamçı ve sopa ile öldürülen kimsedir. Bunun diyeti yüz devedir. Develerin kırk tanesi karınlarında yavruları bulunan haîifa develerdir. Bilmiş olunuz ki : Câhüiyet devrinde iftihar vesilesi edilen her şey ve bütün kan dâvaları şu iki ayağımın altındadır. Ancak olagelen Kâ'be sidânesi (hizmet ve bakımı) ve hacı sıkayesi (sulaması) bu hükmün dışındadır. Bilmiş olunuz ki: Bu iki işi evvelce olduğu gibi ellerinde bulunanlara vermeyi onaylıyorum.»

 

 

AÇIKLAMA:     Bu babta rivayet olunan iki hadisi Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmiştir.

Ravi el-Kasım bin Rebia bu adisi bir rivayetinde,,, İbn-i Amr (r.a.)'den, diğer bir rivayetinde Ukbe bin Evs aracılığıyla bu sahabiden, bir başka rivayette de bu hadisi İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet etmektedir. Müellifimiz ve Ebu Davud bu üç rivayeti de almışlardır. Darekutni de bu hadisi rivayet ederek ravilerin söz konusu ihtilaflarını nakletmiştir. El-Münziri'nin dediği gibi el-Kasım'ın bu hadisi hem İbn Ömer'den hem de İbn-i Amr'den işitmiş olması muhtemeldir.

 

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bu hadisi Mekke'nin fethedildiği günü buyurduğu belirtilmektedir. Mekke hicretin 8. yılı Ramazan ayında fethedildi. Hadiste geçe "Ahzab" kelimesi "Hizb"in çoğuludur, hizibler, topluluklar anlamındadır. Burda, Hendek savaşına katılan düşman kuvvetleri kasdedilmiş olabilir. Bu kelime ile genel anlamda düşman kuvvetleri manasının kasdedilmiş olması da muhtemeldir.

 

Me'süre: Geçmişlerin övgüye layık meziyetleri ve iyi işleri manasınadır. Burda cahiliyet devri insanlarının iftihar edip iyi iş olarak telakki ettikleri şeylerdir. İslamiyet cahiliyet devri insanlarının bu tür işlerinin iftihar vesilesi edilmesini iptal etmiştir. Keza kan gütme davalarını da yasaklamıştır. Cahiliyet devri insanlarının iftihar ve övgüye layık saydıkları şeylerden iki tanesi bu hüküm dışında tutulmuştur. Bunlar Ka'be Sidane'si ve hacı Sikaye'sidir. Sidane, Ka'be'nin bakım ve hizmetidir. Buna Hicabe (denilir. Sikaye ise hacılara su sunmak hizmetidir. Bu iki görev cahiliyet devrinde de övgüye layık en şerefli hizmet sayılırdı. Hattabi: Cahiliyet devrinde Hicabe, yani Ka'be bekçiliği ve hizmeti Abdü'd-Dar oğullarının elinde idi. Sikayet yani hacılara su sunmak hizmeti de Haşim oğullarının elinde idi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) Mekke fetih günü buyurduğu bu hadisle bu iki şerefli hizmetin bu iki ailede kalmasını uygun bulmuştur. Bu emirden sonra artık Ka'be hizmetine Şeybe Oğulları ve hacıları sulama işine de Abbas oğulları bakmaya devam etmişlerrlir. der.

 

HADİSTEN ÇIKARILAN HÜKÜMLER

 

1. Öldürme çeşitlerinden birisi de Şibh-i amd yani taammüden ve kasden öldürmeye benzeyen bir öldürme nevidir. Yukarda da işaret ettiğim gibi Malik, bu nevi öldürme çeşitinin Kur'an-ı Kerim'de bulunmadığını, bu nedenle öldürmenin taammüden ve hataen olmak üzere iki türden ibaret olduğunu söylemiştir.

 

2. Kamçı ve sopa ile meydana gelen öldürme olayı Şibh-i amd nevindendir. Bu hükümle ilgili ilmi görüşlerin özetleri şunlardır:

 

a) Hanefiler'e göre, silah ve onun hükmünde olan cisimler dışında kalan bir şeyle döverken ve öldürme niyeti değil de dövme niyeti taşırken meydana gelen öldürme olayıdır. Vurulan cisim, ister ekseriyetle tehlike arz eden büyük taş ve büyük sopa gibi bir şeyolsun, ister ekseriyetle tehlike arz etmeyen küçük taş ve küçücük sopa gibi bir şeyolsun fark etmez.

 

b) Şafiiler, Hanbeliler ve Hanefiler'den Ebu Yusuf ile Muhammed'e göre ekseriyetle tehlike arz etmeyen küçük taş gibi bir cisimle dövmek isterken ve ard arda darbeler olmaksızın meydana gelen öldürmedir. Ama derbeler ard arda olursa, bu şekilde meydana gelen öldürme teammüden ve kasden öldürme nevine girer. Zayıf bir kavle göre yine Şibh-i amd sayılır.

 

c) Bu nevi öldürme kısmının varlığını kabul etmeyen Malikiler ise: Küçük taş ve küçük sopa ile meydana gelen öldürme teammüden olan öldürme nevine girer, demişlerdir.

 

 

3. Şibh-i amd, yani kasden olan öldürmeye benzeyen öldürme diyeti Muğallaza, yani ağırlaştırılmış diyettir. Çünkü ödenen 100 devenin 40 adedinin hamile olması şartı koşulmuştur.

 

ALİMLERİN BU DİYET DEVELERİ YAŞLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

 

a) Ata, Şafii ve Muhammed bin El-Hasan bu hadisin zahirini tutarak: Bu diyet, kırk aded hamile, dört yaşına ve beş yaşına basmış otuzar aded dişi olmaküzere yüz devedir, demişlerdir. Muğallaza, yani ağırlaştırılmış olan bu diyet katilin baba tarafından olan mirasçıları tarafından üç yıl içinde taksitle ödenecektir.

 

b) Ebu Hanife, Ebu. Yusuf, Ahmed ve İshak'a göre bu diyet, iki, üç, dört ve beş yaşlarına basmış dişi develerden yirmi beş er adettir. Bu diyet katilin baba tarafından olan erkek mirasçılarınca üç yıl içinde taksitle ödenir.

 

c) Malikiler ise bu nevi öldürmeyi teammüden öldürme sayarlar ve: Bunun diyeti teammüden öldürme diyetidir, derler ki, A grubunun yukarda beyan edilen görüşlerinde anlatılan yaşlardaki develerdir.