DEVAM: 15- KADININ
(CİNAYET İŞLEMESİNDEN DOLAYI ÖDENECEK) DİYETİ ONUN ASABESİ (BABA) TARAFINDAN
OLAN ERKEK YAKINLARI) ÜZERİNDEDİR VE KADININ MİRASI EVLADINADIR, BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ يَحْيَى.ثنا
المُعَلَّى
بْنُ أَسَدٍ.
ثنا عَبْدُ
الوَاحِدِ
بْنُ زِيَادٍ.
ثنا مُجالِدٌ
عَنْ الشَّعْبِيِّ،
عَنْ
جَابِرٍ؛
قَالَ: جَعَلَ
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم
الدِّيَةَ علَى
عَاقِلَةَ
القَاتِلَةِ.
فَقَالَتْ عَاقَلَةُ
المَقْتُولَةِ:
يَا رَسُولَ
اللهِ! مِيرَاثُهَا
لَنَا. قَالَ: ((لاَ.
مِيرَاثُهَا
لِزَوْجِهَا
وَوَلَدِهَا.))
Câbir (bin
Abdillah) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
diyeti, katile kadının âkilesi (baba tarafından erkek ve akıllı yakınları)
üzerine yükledi.
Bunun üzerine
öldürülmüş olan kadının âkilesi (baba tarafından olan erkek ve akıllı
yakınları): Ya Resûlallah! Öldürülen kadının mirası bizedir, dediler. Resûl-i
Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Hayır. Mirası kocasına ve çocuklarınadır»
buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Cabir
(r.a.)'ın hadisi ise yine Ebu Davud tarafından da rivayet edilmiştir.
Bu hadislerde
geçen Asaba kelimesini biraz daha açıklayalım: Feraiz kitabında görüleceği
üzere mirasçılar asaba ve Zevi'lFurud, diye iki kısma ayrılır. Kur'an-ı
Kerim'de belirli bir payı takdir ve tayin edilmiş bulunan mirasçılara
Zevi'l-Furüd denilir. Böyle belirli bir payı olmayıp da paylardan artanı alan
ve Zevi'l-Furud'dan kimse bulunmadığı takdirde ölünün terekesinin tamamını alan
mirasçılara da Asaba denilir.
Akile kelimesi
bu bablarda sık sık geçmektedir. Bu kelime ile ilgili geniş bilgi bu kitabın 7.
babında verilmiştir. Orada beyan edildiği gibi alimler kişinin usul ve furuunu,
yani babasını, baba babasını, oğullarını ve torunlarını AkHesi kavramının
dışında tutmuşlardır. Burdaki iki hadis de kişinin babası ile dedesi, evladı ve
eşinin Akile'den sayılmıyacağına delalet ederler.
HADİSLERDEN
ÇIKAN HÜKÜMLER
1. Kadın bir
cinayet işlediği takdirde ödenmesi gerekli diyet kadının baba tarafından olan
erkek yakınlarına ödettirilir.
2. Asaba
durumundaki yakınlar, belirli hisseleri bulunan mirasçılardan artan mala
mirasçı olup bunun dışında mirasçılık hakları yoktur.
3. Kadın
öldürüldüğü zaman onun kan bahası mirasçıları arasında taksim edilir. Eğer
katili kasden öldürdüğü için kısas cezası verilecekse bu cezayı uygulama
yetkisi, öldürülen kadının mirasçılarına aittir.
4. Kadın
öldürüldüğü zaman mirası, kocasına ve çocuklarınadır, akilesine değildir. Yani
baba tarafından olan erkek yakınlarına değildir. Bu husus, geniş izahat ister.
B:u itibarla bunu FarAiz kitabına havale edelim.
5. Belirli
hissesi bulunan mirasçılar ve evlad, kişinin Akilesi'nden sayılmaz.
Hattabi ilk
hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi verir: Yani asaba durumundaki akrabalar,
katil erkeğin diyetini üst-' lendikleri gibi katile kadının diyetini de
yüklenirler. Diyet ödemeyi gerektiren cinayetler ıster bir erkek tarafından
ister bir kadın tarafından işlensin, bundan dolayı ödenecek diyet bunların
asabasına yüklenir. Cinayet işleyenin erkek veya kadın olması diyetin
yükleneceği akrabalarda bir değişiklik yaptırmaz. Bu hadis, baba ve baba
babanın Akile ismi verilen gruptan sayılmayacağına delildir. Çünkü bunlara
aItıda bir miras hissesi tayin edilmiştir. Akıla, amca ve bunun oğulları gibi
asabalardır. Hadisin; ''Öldürülen kadının diyeti varisleri arasında taksim
edilir" cümlesinden maksad şudur: Öldürülen kadının kan bahası, onun diğer
malları gibidir. Kocası dahil bütün mirasçıları buna varis olurlar. Nitekim
Resul-i Ekrem (s.a.v.) Eşyem ed-Dibabi'nin karısını onun diyetine mirasçı
kıldı, (2642 nolu hadise bak) demiştir.
Hadisin bu
cümlesinden çıkan hüküm şudur: Öldürülen kadının diyetine bütün mirasçıları
varis olur. Mirastan belirli payı olanlar hisselerini alırlar. Artan malı asaba
ismi verilen varisler alır. Şayet belirli payı olan mirasçılardan kimse yok ise
diyetin tamamını asaba denilen mirasçılar alır.