16- DİŞ HAKKINDA KISAS
(MİSİLLEME) BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ
المُثَنَّى،
أَبُو مُوسى.
ثنا خَالِد
بْنُ الحرِثِ
وَابْنُ أَبِي
عَدِيٍّ،
عَنْ
حُمَيْدٍ،
عَنْ أَنَسٍ؛
قَالَ:
كَسَرَتِ
الرُّبَيِّعٌ،
عَمَةُ
أَنَسٍ،
ثَنِيَّةَ
جَارِيَةٍ.
فَطَلَبُوا
العَفْوَ،
فَأَبُوا.
فَعَرَضُوا
عَلَيْهِمُ
الأَرْشَ
فَأَبَوْا.
فَأَتَوُ ا
النَّبِّي
صلى الله عليه
وسلم،
فَأَمَرَ
بِالقِصَاصِ.
فَقَالَ
أَنَسُ بْنُ
النَّضْرِ:
يَا رَسُولَ
اللّهِ!
تُكْسَرُ
ثَنِيَّةُ
الرُّبَيِّعِ؟
وَالذَّي
بَعَثَكَ
بِالحَقِّ!
لاَ تُكْسَرُ.
فَقَالَ
النَّبِّي
صلى الله عليه
وسلم:
((بَا
أَنَسُ!
كِتَابُ
اللهِ
القِصَاصُ.
قَالَ،
فَرَضِيَ
القَوْمُ،
فَعَفَوْا. فَقَالَ
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((إِنَّ
مِنْ عِبَادِ
اللهِ مَنْ
لَوْأَقْسَمَ
عَلَى اللهِ لأَبَرَّهُ)).
Enes (bin Mâlik)
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Enes'in (yâni kendisinin) halası er-Rubeyyi'
(r.anha) (bir kere) bir cariyenin ön dişini kırdı. Rubeyyi'in yakınları (karşı
taraftan) afıv dilediler. Fakat
cariyenin adamları (affetmekten) imtina ettiler. Bunun üzerine Rubeyyi'in
yakınları dişin tazminatını ödemeyi onlara teklif ettiler. Onlar bunu da kabul
etmeyerek Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e vardılar. Resûl-i Ekrem
(Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem) de kısasın uygulanmasını emretti. (Rubeyyi'nin
kardeşi) Enes bin en-Nadr (r.a.): Yâ Resûlallah er-Rubeyyi'nin ön dişi
(misilleme olarak) kırılacak (mı?) Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin
ederim (ve Allah'ın yardımını umarak derim) ki er-Rubeyyi'nin dişi
kınlmıyacaktır, dedi. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: «Yâ Enes (bin
en-Nadr) Allah'ın farz kıldığı hüküm kısastır,» buyurdu.
Râvi demiştir ki:
(Enes'in umutlu yemininden) sonra cariyenin adamları (diyete) razı oldular ve
(er-Rubeyyi'i kısas cezasından) affettiler. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz, Allah'ın kullarından öyle kişi vardır
ki, Allah'a yemin etse Allah onun yeminini yerine getirir» buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari, Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Rubeyyi
(r.a.), Enes bin Malik (r.a.)'ın halası ve Enes bin en-Nadr (r.a.)'ın kız
kardeşidir.
Seniyye: Dört ön
dişten birisi anlamındadır. Çoğulu Senaya'dır. Hadiste geçen ''Kitabullah''
ifadesi .. Allah'ın hükmü'' veya .. Allah'ın farzı" manasına
yorumlanmıştır. Bu ifade ile kısas ayetinin kasdedilmiş olması muhtemeldir.
Hangi şekilde yorumlanırsa yorumlansm cümleden kasdedilen mana şudur;
''Cariyenin adamları diyete razı olmayınca ve er-Rubeyyi'i bağışlamayınca
Allah'ın koyduğu hüküm, er-Rubeyyi'in dişinin kısas olarak kesilmesidir.''
Enes:
''Er-Rubeyyi'in dişi kesilmez'' sözü ile Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in beyan
buyurduğu hükme karşı gelmeyi veya tasvib etmemeyi kasdetmiş değildir. Enes'in
maksadı Allah Teala'nın cariyenin adamlarını yumuşatmasını, kısastan vaz
geçirip diyete razı etmesini ummak ve Allah'ın yardım edeceğini beklemektir.
Bunun içindir ki, 0nce diyete kesinlikle karşı çıkan cariyenin adamları Enes'in
yemininden sonra birden değişip diyete rıza gösterince Resul-i Ekrem
(Aleyhfs-salatü ve's-selam), Enes'in umduğu ilahi yardımın ulaştığını işaret
etmek üzere buyruğunu ifade etmiştir .