DEVAM: 27- CÜBAR
(KİMSEYE ÖDETTİRİLEMEYEN ZARAR) BABI
حدّثنا
عَبْد ربِّهِ
بْنُ خَالِد
النُّمَيْرِيُّ.
ثنا فُضَيْلُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ.
حَدَّثَنِي
مُوسى بْنُ
عُقْبَةَ.
حَدَّثَنِي إِسْحاقُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ
الوَلِيدِ،
عَنْ
عُبَادَةُ
بْنِ الصَّامِتِ؛
قَالَ: قَضَى
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم أَنَّ
المَعْدِنَ
جُبَارٌ،
وَالبِئْرَ
جُبَارٌ،
وَالعَجْمَاءُ
جَرْحُهَا
جُبَارٌ.
وِالعَجْمَاءُ
والبَهِيمَةُ
مِنَ الأَنْعَامِ
وَغَيْرِهَا.
وَالجُبَارُ
هُوَ الهَدْرُ
الذَّي لا
يُغرّمُ.
في الزوائد:
إسناده ثقات.
إلا أن إسحاق
بْنِ يَحْيَى
لَمْ يدرك
عبادة. قاله
الترمذيّ
وغيره.
Ubâde bin
es-Sâmit (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),
maden ocağı (nda uğranılan zararın) hederliğine, kuyu (da uğranılan zararın)
hederliğine ve acmâ'nın verdiği zararın hederliğine hükmetti.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir. Bunun senedindeki raviler sika zatlardır.
Ancak Tirmizi
ve başkası İshak bin Yahya'nın Ubade (r.a.)'a yetişmediğini söylemişlerdir.
AÇIKLAMA: 2676’da