7- (ÖLÜYE AİT) BORÇ
VASİYYET (İN) DEN ÖNCE (ÖDENMELİ) DİR. BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّد. ثنا
وَكِيعٌ. ثنا
سُفْيَانُ
عَنْ أَبِي
إِسْحَاقَ،
عَنْ الحرِثِ،
عَنْ
عَلِيٍّ؛
قَالَ: قَضَى
رَسُولُ اللَهِ
صلى الله عليه
وسلم
بِالّدَيْنِ
قَبْلِ
الوَصِيَّةِ.
وَأَنْتُمْ
تَقْرَؤُنَهَا
((مِنْ بَعْدِ
وَصِيَّةٍ
يُوصى بها أَو
دَيْنٍ))
وَإِنَّ
أَعْيَانَ
بَنِي
الأُمِّ
لَيَتَوَارَثُونَ
دُونَ بَنِي
العَلاَّتِ.
Alî (r.a.)'den;
Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), vasiyyet'dan önce
(ölüye ait) borcun ödenmesine hükmetti. Siz; «Edilen vasiyyetten veya borçtan
artakalanının...» âyetini de okuyorsunuz. Ve Resul i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ana baba bir erkek kardeşlerin birbirlerine mirasçı olduklarına,
fakat (bunların beraberinde bulunan) yalnız baba bir erkek kardeşlerinin
mirasçı olmadıklarına da hükmetti.
AÇIKLAMA: Bu hadtsi Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Ali (r.a.) şunu
demek istemiştir: Nisa süresinin 12. ayetinde bazı mirasçıların payları tayin
edilirken ölünün ettiği vasiyyet veya borcundan arta kalan maldan miras
paylarının, sahiplerine verileceği bildirilmektedir. Bu ayette vasiyyet
kelimesi borç kelimesinden önce anılmıştır. Okuyuştaki öncelikten hüküm ve
ödeme açısından bir öncelik anlaşılmamalıdır. Ayet-i Celile'de vasiyyet,
borçtan önce anılıyor ise de hüküm bunun aksinedir. Önce ölünün borçlan tasfiye
edilir. Ondan sonra vasiyyeti yerine getirilir. Daha sonra da kalan mal
mirasçılar arasında taksim edilir.
Ali (r.a.)'ın
sahabilere hitaben "Siz '' ... edilen vasiyyetten veya borçtan
artakalanının ... " mealindeki ayeti okuyorsunuz'' sözünün anlamı ile
ilgili olarak Tıybi: Bu söz bir hükmü beyan etmekle beraber bir soru anlamını
taşıyor. Kasdedilen mana şöyledir: Siz bu ayeti okuyorsunuz. Acaba bunun
manasını' da biliyor musunuz? Çünkü vasiyyet okuyuşta borçtan evveldir. Fakat
hüküm de borçtan sonradır. Ayette erkek kardeşler de mutlaktır. Yani bunların;
ayni baba ve ayni anadan olma kaydı yoktur. Bu kaydın olmayışı ana baba bir
erkek kardeşler ile yalnız baba bir kardeşlerin eşit oldukları zannını veriyor.
Resul-i Ekrem (s.a.v.) ana baba bir erkek kardeşler ile yalnız baba bir erkek
kardeşler arasında fark bulunduğuna hükmetmiştir, diye bilgi vermiştir.
Borcun vasiyyetten
önce ödenmesi gerektiği halde anılan ayette neden vasiyyet kelimesi borç
kelimesinden önce geçmektedir? diye bir soru hatıra gelebilir. Alimler bu
hususta müteaddid sebepler beyan etmişlerdir. Tuhfe yazarı, el-Hafız'dan naklen
özetle şöyle der:
"Ayet-i
Kerime'de vasiyyetin borçtan önce anılmasının sebebi şu olabilir: Vasiyyet
edilen mal, karşılıksız ödenir. Borç ise bir şeye karşılık olarak ödenir. Bu
itibarla vasiyyet edilen malı çıkarmak borcu ödemekten daha zordur.
Mirasçılarda bu duygu olabilir. Bir de şu vardır: Mirasçılar borcu ödemekte pek
kusur etmezler. Fakat vasiyyeti çıkarmakta ihmalkar davranabilirler. Böyle
ihmal ve kusur edilmesin diye vasiyyet borçtan önce anılmış denilebilir. Keza,
vasiyyet çoğu zaman fakirlere ve yoksullara ait olur. Borç ise bir alacaklının
sabit hakkıdır. Alacaklı kimse kuvvetle hakkını talep edebilir ve söz söyleme
yetkisine sahiptir. Uğraşıp alacağını tahsil eder. Fakat fakir ve fukara
kendilerine vasiyyet edilen meblağı nasıl ve kimlerden tahsil edecekler ve hangi
fakirler bu hakkı arayacaklardır? Bir başka sebep şudur: Borç tahakkuk etmiş
bir haktır. Vasiyyet ise kişinin kendi arzusuyla üstlendiği bir hizmettir. Kişi
bunu üstlenmeyebilir. Kimse niçin vasiyyet etmedin diye zorlayamaz. Tamamen
ihtiyari bir iş olduğundan ihmal edilmemesi ve teşvik edilmesi için önce
anılmıştır, demek mümkündür."
Borcun
vasiyyetten önce ödenmesinin gerekliliği hususunda ilim ehIi ittifak
halindedir. Bazı rivayetlere göre Ebu Sevr ayetin zahirindeki tarza bakarak
vasiyyeUn borçtan önce ödenmesinin gerekliliği görüşünü beyan etmiştir.
Hadiste geçen
A'yan-ı Beni'l-Ümm'' ana baba bir erkek kardeşler manasında kullanılan bir
ifadedir. cBenü'I-Allat'' ise yalnız baba bir erkek kardeşler demektir.
Mirasçıların bir kısmını beyan eden Nisa suresinin 12. ayetinde erkek
kardeşlerin miras durumları beyan edilmektedir. Ancak bunların ayni baba ve
anneden olmaları veya yalnız babaları, ya da yalnız annelerinin ayni
olmalarının şart olup olmadığı beyan edilmemiştir. Işte Ali (r.a.) bu hadisle
Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bu konuda verdiği hükmü rivayet etmiştir. Hadisten
kasdedilen mana şudur: Bir adam öldüğünde hem ana baba bir erkek kardeşleri hem
de yalnız baba bir erkek kardeşleri var ise o kimseye ana baba bir erkek
kardeşler mirasçı olur. Fakat yalnız baba bir erkek kardeşleri mirasçı olmaz.
Miras konuları bu kitaptan sonra gelen kitapta geçecektir. Yeri geldiğinde daha
geniş bilgi verilir.