DEVAM: 4- CEDDE
(BABA-ANNE VE ANNE-ANNE) NİN MİRASI BABI
حدّثنا
عِبْدُ
الْرَّحْمِنِ
بْنُ عِبْدِ الوَهَّابِ.
ثنا سَلْمُ
بْنُ
قُتَيْبَةَ
عَنْ
شَرِيْكٍ،
عَنْ لَيْثٍ،
عَنْ
طَاوُسٍ، عَنْ
عَبَّاسٍ؛ أَنَّ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم وَرَّثَ
جَدَّةٍ
سُدُساً.
في الزوائد:
في إسناده ليث
بْنُ سليم،
وهو ضعيف
مدلس.
(Abdullah) hin Abbâs (r.a.)dan; Şöyle demiştir:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (sahih) neneyi altıda bir hisseye
mirasçı kıldı.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedinde Leys bin Selim vardır. Bu ravi zayıf ve
tedlisçidir.
AÇIKLAMA: Kabisa (r.a.)'ın hadisini Sünen sahipleri, Malik, Ahmed, İbn-i Hibban ve
Hakim de rivayet etmişlerdir.
Ömer (r.a.) ;a
müracaat eden nenenin babaanne olduğu müellifimizin rivayetinde belirtildiği
için Ebu Bekir (r.a.)'a müracaat eden nenenin anne anne olduğu anlaşılır. el-
Kari de bu görüştedir. Nenelerden birisinin baba tarafından, diğerinin de anne
tarafından olduğu diğer rivayetlerden de anlaşılmaktadır. Nesai'nin rivayetine
göre Ebu Bekir (r.a.)'a müracaateden nene, baba annedir.
Baba anne ile
anne anneden hangisinin Ebu Bekir'e ve hangisinin Ömer'e müracaat etmiş olması
neticeyi değiştirmez. Hüküm aynidir. Yani sahih nenenin miras hissesi altıda
birdir. Sahih nene bir veya birden fazla olsa hüküm aynidir. Örneğin ölünün
baba annesi ile anne annesi sağ iseler bunların ikisine verilecek miras hakkı
altıda bir oranındaki hissedir. İkisi bu hisseyi eşit olarak kendi aralarında
taksim ederler. Şayet bunlardan yalnız bir tanesi bulunursa altıda bir hissenin
tamamı kendisine verilir.
Ölünün annesi
sağ ise anne annesi ve baba annesi için miras hakkı yoktur. Çünkü ölünün annesi
bunlarımirasçılık hakkından düşürür, mahrum eder. Şu halde ölünün annesi bütün
neneleri mirastan mahrum bırakır. Keza ölünün babası hayatta ise ölünün baba
annesi mirastan mahrum kalır. Çünkü baba, kendisinin vasıtasıyla ölüye ulaşan
yakınlarını mahrum bırakır.
Ölünün annesi
yok iken anne annesi ölünün babasıyla beraber mirasçı olur. Yani ölünün babası,
ölünün anne annesini mirastan mahrum edemez.
Daha geniş
bilgi için fıkıh kitabIarına müracaat edilmelidir.
Ömer (r.a.)'ın
verdiği hükümle ilgili olarak Tuhfe yazarı: Ömer bu hükmü sahabilerden bir
cemaatın huzurunda vermiş ve kim.se karşı çıkmamıştır. Bu itibarla bu hüküm
hakkında icma oluşmuştur, der.
el-Hafız,
et-Telhis'te: Bu hadisin isnadı sahihtir, ravileri de sika zatlardır.
Ancaksureten mürseldir. Çünkü Kabisa'nın Ebu Bekir (r.a.)'den hadis işitmesi
sabit değildir, olayda hazır bulunması da mümkün değildir. Kabisa'nın doğum
tarihinde ihtilaf vardır. Sıhhatlı olan rivayet onun Mekke'nin fethedildiği
yılda doğmuş olmasıdır. Bu itibarla onun söz konusu olayda hazır bulunması
ihtimali uzaktır, diye bilgi verir.
Sahih neneye
altıda bir miras hissesinin verildiğine dair başka hadisler de vardır.
Bu hadis, Ebu
Bekir (r.a.)'ın iki sahabi tarafından rivayet olunan hadisle amel ettiğine
delalet eder. Ömer (r.a.)'ın da iki sahabi tarafından rivayet olunan hadisle amel
ettiğine dair sahih rivayetler mevcuttur. Bu durum, bu iki halife'nfn hadis
rivayetinde gösterdikleri hassasiyeti göstermektedir. Yoksa tek bir sahabinin
rivayetine inanmamaları veya herhangi bir sahabinin haşa gerçek dışı hadis
rivayetinde bulunma ihtimalinden dolayı değildir.