5- KELALE BABI
حدّثنا
أَبُو بَكِرِ
بِنُ أَبِي
شَيْبَةَ. ثنا
إَسْمَاعِيْلُ
بْنُ
عُلَيَّيَةَ
عَنْ سَعِيْدٍ،
عَنْ
قَتَادَةَ،
عَنْ سَالِمِ
بْنِ
الْجَعْدِ،
عَنْ
مَعْدَانَ
بْنِ أَبِي طَلْحَةَ
الْيَعْمُرِيِّ؛
أَنَّ عُمَرَ
بْنَ
الْخَطَّاب
قَامَ
خَطِيْبَاً
يَوْمَ
الْجُمْعَةِ.
أَوْ خَطَبَهُمْ
يَوْمَ
الْجُمْعَةِ.
فَحَمِدَ اللهَ
وَأَُْنَى
عَلَيْهِ
وَقَالَ:
إِنِّي، وَاللهِ
مَا أَدَعُ
بَعْدِي
شَيْئَاً
هُوَ أَهَمُ
إِلَيَّ مَنْ
أَمْرِ
الكَلاَلَةِ.
وَقَدْ
سَأَلْتُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم. فَمَا
أَغْلَظَ لِي
فِي شَئٍ،
مَأَغْلَظَ
لِي فِيهَا.
حَتَّى
طَعَنَ
بِإِصْبَعِهِ
فِي جَنْبِي،
أَوْ فِي
صَدْرِي.
ثُمَّ قَالَ:
يَا عُمَرُ! تَكْفِيكَ
آيَةُ
الصَّيْفِ
الَّتِي
نَزَلَتْ فَي
آخِرِ
سُورَةِ
النِّسَاءِ.
Ma'dan bin Ebî
Talha el-Ya'mürî (r.a.)'den] Şöyle demiştir: Ömer bin el-Hattab (r.a.) Cum'a
günü hutbe okumak üzere ayağa kalktı veya Cuma günü onlara hutbe okudu. Allah'a
hamd ve sena ettikten sonra şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki ben şüphesiz
kelale işinden daha Önemli hiç bir şeyi kendimden;, sonraya bırakmıyorum. (Yani
arkama bırakacağım en önemli mesele kelale meselesidir). Ben (Kelale
meselesini) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e şüphesiz sordum. Bana
karşı bu meselede sert davrandığı kadar hiç bir meselede böyle sert davranmadı.
Hatta (bu meseleyi sorduğum zaman) benim yanıma veya göğsüme mübarek parmağıyla
dürttü. Sonra: «Ya Ömer! Nisa sûresinin sonunda inen yaz mevsimi ayeti (176.
ayet) sana kafidir.» buyurdu.
AÇIKLAMA: 2728’de