SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2782 >>

DEVAM: 12- BABA VE ANASI HAYATTA OLDUĞU HALDE SAVAŞA GİDEN ADAM (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI

 

حدّثنا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ. ثنا الْمُحَارِبيُّ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عِبْدِ اللهِ بْنُ عَمْرٍو؛ قَالَ: أَتَى رَجُلٌ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ! إِنِّي جِئْتُ أَرِيدُ الْجِهَادَ مَعَكَ، أَبْتَغي بِذَلِكَ وَجْهَ اللهِ، وَالدَّارَ الآخِرَةَ وَلَقَدْ أَتَيْتُ، وَإِنَّ وِالِدَيَّ لَيَبْكيَانِ: قَالَ:

 ((فَارْجِعْ إِليْهما، فَأَضْحِكْهُمَا كَمَا أَبْكَيْتَهُمَا)).

 

Abdullah bin Amr (bin el-Âs) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: Ya Resûlallah! Ben Allah'ın rızâsını ve âhiret mutluluğunu dileyerek seninle cihâda gitmek niyetiyle geldim. Ve (and olsun ki) Babam ve annem (gelişim nedeniyle) ağlamakta oldukları halde ben geldim, dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «O halde sen onların yanına geri git de onları ağlattığın gibi güldür» buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu babın ilk hadisini Nesai, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Onların rivayetlerine göre savaşa gitmek üzere Peygamber (s.a.v.)'e müracaat eden zat Cahime (r.a.)'dır. Müellifimiz ise bu hadisi iki senedIe rivayet etmiştir. İkinci rivayet onların rivayetlerine uygundur. Müellifimizin birinci rivayetinin zahirine göre Peygamber (s.a.v.)'e cihad için müracaat eden zat Cahime'nin oğlu Muaviye (r.a.)'dır. İbn-i Abdi'l-Berr'de cihad için izin isteyen zatın Muaviye bin Cahime olduğuna dair bir rivayeti tahriç etmiştir.

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in müracaatçıya : -Sen annenin ayağına sanı' Çünkü cennet ordadır- mealindeki cümlesi yerine Nesai'nin rivayetinde; ''O halde sen annene sarıl (ondan ayrılma) çünkü cennet şüphesiz onun ayaklan altındadır.- cümlesi bulunur. Yani cennetten nasibin ancak annenin nzasını kazanınan halinde sana ulaşır. Sanki o nasib, annenin emrindedir ve anne onun üstünde oturmuştur. Artık ancak anne tarafından sana ulaştırılır. Çünkü bir şey bir kimsenin ayağı altında olunca, artık başkasına ulaşması ancak onun müsaadesİ ve izniyle olabilir. Sİndi bu cümleyi böyle yorumlamıştır.

 

Cümleden maksad, anneye karşı mütevazİ davranmanın cennete girmeye vesile olduğu anlamı olabilir.

 

AbduIlah bin Amr (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir. Hattabi bu hadisin şerhinde: "Kişinin çıkmak istediği cihad kendisi için farz olmayıp nafile ise baba ve annesinin izni olmadıkça cihada çıkması caiz değildi. Fakat cihad kişiye farz-ı ayn olmuş ise, (mesela kafirlerle dövüşmek için, devlet tarafından savaşa çağınlmış ise), böyle bir cihada katılmak için baba ve annenin müsaadesine gerek yoktur. Yukarda anlatılan hüküm müslüman baba ve anneye mahsustur. Eğer baba ve anne gayri müslim iseler müslüman evlad bunlardan izin almadan nafile veya farz cihada katılır, diye bilgi vermiştir.

 

El-Fetih yazarı AbduIlah'ın hadisini açıklarken: Bu hadiste sözü edilen sahabi'nin Cahime bin Abbas olması muhtemeldir, demiş ve bu babın ilk hadisini delil göstermiştir. El-Fetih yazan daha sonra: Cumhlira göre müslüman baba veya anne evladını cihada gitmekten men ettikleri zaman evladın cihada gitmesi haramdır. Çünkü baba ve anneye itaat etmek farz-ı ayndır. Cihada gitmek ise farz-ı kifayedir. Şayet cihada gitmek evlad üzerine farz-ı ayn durumuna gelirse artık, onun babasından veya annesinden izin alması söz konusu değildir, diyerek buna dair delilleri beyan etmiştir.

 

ilk hadis ravileri hakkında özlübilgi:

Muaviye bin Cahime es-Selemi (r.a.a) sahabidir. Ravisi İkrime'dir. Hadislerini Nesai ve İbn-i Mace rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetlere göre cihad için izin isteyen zat kendisidir.

Cahime (r.a.) bin Abbas bin Mirdas es-Selemi ise, yukarda durumu anlatılan Muaviye bin Cahime'nin babasıdır. Bazı rivayetlere göre cihada çıkmak için müsaade isteyen zat budur.

 

Huneyn savaşında Peygamber (s.a.v.)'i ayıpladığı müellifimiz tarafından bildirilen kişi ise Cahime (r.a.)'ın babası Abbas bin Mirdas es-Selemi'dir. Ayıplama mes'elesi şöyledir: Huneyn savaşından elde edilen ganimet malının bir kısmı, gönülleri İslamiyet'e yatışsın diye yeni müslümanlara verilince bazı kimseler dedikodu ettiler ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu takdiri aleyhinde konuştular. EI-Mudmaraı'ta gönülleri henüz İslamiyet'e yatışmamış olup Huneyn sa yaşı ganimetinden kendilerine büyükçe hisse verilen insanların üç sınıf olduğu belirtilerek şöyle denilmiştir: Bunlardan bir kısmı müslümanlığı kabul etmekle beraber gönülleri henüz İslam'a yatışmamıştı. Resul-i Ekrem (s.a.v.) gönüllerini tatmin ve İslamiyet'e yatıştırmak istedi. İkinci sınıf ise müslümanlığı kabul etsinler ve dolayısıyla kendilerine bağlı kab ileler de İslamiyet'e erişsinler diye taltif edildiler. Üçüncü bir kısım vardı ki, şerIeri defedilsin diye kendilerine bir şeyler verildi. Abbas bin Mirdas, yani Cahime'nin babası da bu nevidendir.