DEVAM: 12- BABA VE
ANASI HAYATTA OLDUĞU HALDE SAVAŞA GİDEN ADAM (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
أَبُو
كُرَيْبٍ
مُحَمَّدُ
بْنُ الْعَلاَءِ.
ثنا
الْمُحَارِبيُّ
عَنْ عَطَاءِ بْنِ
السَّائِبِ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ عِبْدِ
اللهِ بْنُ
عَمْرٍو؛
قَالَ: أَتَى
رَجُلٌ
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
فَقَالَ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنِّي
جِئْتُ
أَرِيدُ
الْجِهَادَ
مَعَكَ، أَبْتَغي
بِذَلِكَ
وَجْهَ
اللهِ،
وَالدَّارَ
الآخِرَةَ
وَلَقَدْ
أَتَيْتُ،
وَإِنَّ وِالِدَيَّ
لَيَبْكيَانِ:
قَالَ:
((فَارْجِعْ
إِليْهما،
فَأَضْحِكْهُمَا
كَمَا
أَبْكَيْتَهُمَا)).
Abdullah bin Amr
(bin el-Âs) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Bir adam Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: Ya Resûlallah! Ben Allah'ın rızâsını ve âhiret
mutluluğunu dileyerek seninle cihâda gitmek niyetiyle geldim. Ve (and olsun ki)
Babam ve annem (gelişim nedeniyle) ağlamakta oldukları halde ben geldim, dedi.
Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «O halde sen onların yanına geri
git de onları ağlattığın gibi güldür» buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Nesai, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Onların rivayetlerine göre savaşa gitmek üzere Peygamber (s.a.v.)'e müracaat
eden zat Cahime (r.a.)'dır. Müellifimiz ise bu hadisi iki senedIe rivayet
etmiştir. İkinci rivayet onların rivayetlerine uygundur. Müellifimizin birinci
rivayetinin zahirine göre Peygamber (s.a.v.)'e cihad için müracaat eden zat
Cahime'nin oğlu Muaviye (r.a.)'dır. İbn-i Abdi'l-Berr'de cihad için izin
isteyen zatın Muaviye bin Cahime olduğuna dair bir rivayeti tahriç etmiştir.
Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'in müracaatçıya : -Sen annenin ayağına sanı' Çünkü cennet ordadır-
mealindeki cümlesi yerine Nesai'nin rivayetinde; ''O halde sen annene sarıl
(ondan ayrılma) çünkü cennet şüphesiz onun ayaklan altındadır.- cümlesi
bulunur. Yani cennetten nasibin ancak annenin nzasını kazanınan halinde sana
ulaşır. Sanki o nasib, annenin emrindedir ve anne onun üstünde oturmuştur.
Artık ancak anne tarafından sana ulaştırılır. Çünkü bir şey bir kimsenin ayağı
altında olunca, artık başkasına ulaşması ancak onun müsaadesİ ve izniyle
olabilir. Sİndi bu cümleyi böyle yorumlamıştır.
Cümleden
maksad, anneye karşı mütevazİ davranmanın cennete girmeye vesile olduğu anlamı
olabilir.
AbduIlah bin
Amr (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir.
Hattabi bu hadisin şerhinde: "Kişinin çıkmak istediği cihad kendisi için
farz olmayıp nafile ise baba ve annesinin izni olmadıkça cihada çıkması caiz
değildi. Fakat cihad kişiye farz-ı ayn olmuş ise, (mesela kafirlerle dövüşmek
için, devlet tarafından savaşa çağınlmış ise), böyle bir cihada katılmak için
baba ve annenin müsaadesine gerek yoktur. Yukarda anlatılan hüküm müslüman baba
ve anneye mahsustur. Eğer baba ve anne gayri müslim iseler müslüman evlad
bunlardan izin almadan nafile veya farz cihada katılır, diye bilgi vermiştir.
El-Fetih yazarı
AbduIlah'ın hadisini açıklarken: Bu hadiste sözü edilen sahabi'nin Cahime bin
Abbas olması muhtemeldir, demiş ve bu babın ilk hadisini delil göstermiştir.
El-Fetih yazan daha sonra: Cumhlira göre müslüman baba veya anne evladını
cihada gitmekten men ettikleri zaman evladın cihada gitmesi haramdır. Çünkü
baba ve anneye itaat etmek farz-ı ayndır. Cihada gitmek ise farz-ı kifayedir.
Şayet cihada gitmek evlad üzerine farz-ı ayn durumuna gelirse artık, onun
babasından veya annesinden izin alması söz konusu değildir, diyerek buna dair
delilleri beyan etmiştir.
ilk hadis
ravileri hakkında özlübilgi:
Muaviye bin
Cahime es-Selemi (r.a.a) sahabidir. Ravisi İkrime'dir. Hadislerini Nesai ve
İbn-i Mace rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetlere göre cihad için izin isteyen
zat kendisidir.
Cahime (r.a.)
bin Abbas bin Mirdas es-Selemi ise, yukarda durumu anlatılan Muaviye bin
Cahime'nin babasıdır. Bazı rivayetlere göre cihada çıkmak için müsaade isteyen
zat budur.
Huneyn
savaşında Peygamber (s.a.v.)'i ayıpladığı müellifimiz tarafından bildirilen
kişi ise Cahime (r.a.)'ın babası Abbas bin Mirdas es-Selemi'dir. Ayıplama
mes'elesi şöyledir: Huneyn savaşından elde edilen ganimet malının bir kısmı,
gönülleri İslamiyet'e yatışsın diye yeni müslümanlara verilince bazı kimseler
dedikodu ettiler ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu takdiri aleyhinde konuştular.
EI-Mudmaraı'ta gönülleri henüz İslamiyet'e yatışmamış olup Huneyn sa yaşı
ganimetinden kendilerine büyükçe hisse verilen insanların üç sınıf olduğu
belirtilerek şöyle denilmiştir: Bunlardan bir kısmı müslümanlığı kabul etmekle
beraber gönülleri henüz İslam'a yatışmamıştı. Resul-i Ekrem (s.a.v.)
gönüllerini tatmin ve İslamiyet'e yatıştırmak istedi. İkinci sınıf ise
müslümanlığı kabul etsinler ve dolayısıyla kendilerine bağlı kab ileler de
İslamiyet'e erişsinler diye taltif edildiler. Üçüncü bir kısım vardı ki,
şerIeri defedilsin diye kendilerine bir şeyler verildi. Abbas bin Mirdas, yani
Cahime'nin babası da bu nevidendir.