12- BABA VE ANASI
HAYATTA OLDUĞU HALDE SAVAŞA GİDEN ADAM (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّنا أَبُو
يُوسُفَ
مُحَمَّدُ
بْنُ أَحْمَدَ
الرَّقِّيُّ.
ثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ سَلَمَةَ
الْحَرَّانيُّ،
عَنْ مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْحَقَ،
عَنْ
مُحَمَّدُ بْنُ
طَلْحَةَ
بْنُ عِبْدِ
الْرَّحْمِنِ
بْنُ أَبِي
بَكْرٍ
الصِّدِّيْقِ،
عَنْ مُعَاوِيَةَ
بْنِ
جَاهِمَةَ
السَّلَمِيِّ؛
قَالَ:
أَتَيْتُ
رَسُولُ
اللهِ
فَقُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنِّي
كُنْتُ
أَرْدتُ
الْجِهَادَ
مَعَكَ، أَبْتَغي
بِذَلِكَ
وَجْهَ
اللهِ،
وَالدَّارَ
الآخِرَةَ.
قَالَ
((وَيْحَكَ
أَحَيَّةٌ
أُمُّكَ؟))
قُلْتُ:
نَعَمْ. قَالَ
((ارْجِعْ
فَبَرَّها))
ثُمَّ أَتَيْتَهُ
مِنَ
الْجَانِبِ
الآخَرِ، فَقُلْتُ:
يَا رَسُولُ
اللهِ إِنِّي
كُنْتُ أَرْدتُ
الْجِهَادَ
مَعَكَ،
أَبْتَغي
بِذَلِكَ
وَجْهَ
اللهِ،
وَالدَّارَ
الآخِرَةَ.
قَالَ:
((وَيْحَكَ
أَحَيَّةٌ
أُمُّكَ؟)) قُلْتُ:
نَعَم. يَا
رَسُولُ
اللهِ! قَالَ
((فَارْجَعْ
إِليْها
فَبَرَّها))
ثُمَّ
أَتَيْتَهُ
مِنْ
أَمَامَهُ
فَقُلْتُ: يَا
رَسُولُ اللهِ
إِنِّي
كُنْتُ
أَرْدتُ
الْجِهَادَ
مَعَكَ،
أَبْتَغي
بِذَلِكَ
وَجْهَ
اللهِ،
وَالدَّارَ
الآخِرَةَ.
قَالَ:
((وَيْحَكَ
أَحَيَّةٌ أُمُّكَ؟))
قُلْتُ:
نَعَم. يَا
رَسُولُ
اللهِ! قَالَ:
((وِيْحِكِ!
اِلْزَمْ
رِجْلَهَا.
فَثَمَّ
الْجَنَّةُ)).
حدّثنا
هَرُونُ بْنُ
عِبْدِ اللهِ
الْحَمَّالُ.
ثنا حَجَّاجُ
بْنُ مُحَمَّدٍ.
ثنا جُرَيْحٌ.
أَخْبَرَني
مُحَمَّدُ
بْنُ
طَلْحَةَ
ابْنُ عِبْدِ
اللهِ بْنِ أَبي
بَكْرٍ
الصِّدِّيق،
عَنْ أَبي
طَلْحَةَ،
عَنْ
مٌعَاوِيةَ
بْنِ
جَاهِمَةَ
السَّلَمِىِّ؛
أَنَّ
جَاهِمَةَ
أَتى
الْنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم
فَذَكَرَ
نَحْوَهُ.
قَالَ أَبٌو
عِبْدِ اللهِ
ابْنُ
مَاجَةَ: هَذا
جَاهِمَةَ بْنُ
عَبَّاسش
بْنِ
مِرْدَاسٍ
السَّلَميُّ،
الَّذي
عَاتَبَ
الْنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم يَوْمَ
حُنَيْنٍ.
Muâviye bin Câhime es-Selemî (r.a.)'den; şöyle demiştir: Ben, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanına gelerek:
— Yâ Resûlallah! Allah rızâsını ve âhiret mutluluğunu dileyerek seninle beraber cihâda cidden
niyetlenmişimdir. dedim. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Bağışlanasın. Annen hayatta mıdır?» buyurdu. Ben: Evet, dedim. Resûl-i
Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
:
«Geriye dön de
annene itaat, iyilik et» buyurdu. Sonra ben Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e diğer taraftan giderek: Ya Resûlallah! Ben Allah'ın rızâsını
ve âhiret mutluluğunu dileyerek seninle beraber cihâd etmeye cidden niyetlenmişimdir, dedim. Resul-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Bağışlanasın. Annen hayatta mı?»
diye sordu. Ben: Evet, Yâ Resûlallah,
dedim. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«O halde sen
annenin yanına geri dön ve ona itaat et» buyurdu. Sonra ben Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
önüne çıkıp: Ya Resûlallah! Ben Allah'ın rızasını ve âhiret mutluluğunu dileyerek seninle beraber savaşa çıkmaya
gerçekten niyetlendi idim, demiş. Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem);
«Vah sana, vah sana. Annen hayatta mı? diye sordu. Ben: Evet. Yâ Resûlallah, dedim. Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) :
«Allah seni yarlığasın.
Sen annenin ayağına sarıl. Çünkü cennet oradadır»
buyurdu.
,.. Muâviye bin Câhime es-Selemî (r.a.)'dan
yapılan (diğer bir) rivayete göre Câhime, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanına gitmiş ve bunun mislini anlatmıştır.
Ebu Abdillah İbn-i Mâcete dedi ki: Bu Câhime, Huneyn (savaşı) günü Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i
ayıplayan Abbâs bin Mirdas
es-Selemî'nin oğlu olan Câhime'dir.
AÇIKLAMA: 2782’de