DEVAM: 11- DEYLEM'İ
(BÖLGESİNİN FETHEDİLECEĞİN) BİLDİRMEK VE KAZVİN'İN FAZİLETİ (NİN BEYANI) BABI
حدّثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ أَسَدٍ.
ثنا دَاوُدُ
بْنُ
الْمُحَبَّرِ.
أَنْبَأَنَا
الَّربِيعُ
بْنُ صَبيحٍ،
عَنْ يَزِيدَ
بْنُ
أَبَانٍَ،
عَنْ أَنَسْ
بْنِ مَالِكْ
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ:
((سَتُفْتَحُ
عَلِيْكُمُ
الآفَاقُ، وَسَتُفْتَحُ
عَلَيْكُمُ
مَديْنَةٌ
يُقالُ لَهَا
قَزْويْنُ.
مَنْ رَابَطَ
فِيها أَرْبَعِيْنَ
يَوْمَاً
أَوْ
أَرْبَعيْنَ
لَيْلَةً،
كَانض لَهُ في
الجَنِّةَ
عَمُودٌ مِنْ
ذَهّبْ.
عَلَيْهِ
زَبَرْجَدَةٌ
خَضْرَاءُ.
عَلَيْها
قُبَّةٌ مِنْ
يَاقُوتَةٍ
حَمْرَاء.
لَهَا سَبْعُونَ
أَلْفَ
مِصْرَاعٍ
مِنْ ذَهَب.
عَلَى كُلِّ
مِصْرَاعٍ
زَوْجَةٌ
مِنَ
الْحُورُ
الْعِينِ)).
في الزوائد:
هذا إسناده
ضعيف. لضعف
يزيد بْنُ
أبان الرقاشي
والربيع بْنُ
صبيح وداود
بْنُ المحير.
فهو مسلسل
بالضعفاء.
ذكره ابن
الخوري في
الموضوعات.وقَالَ:
هذا الحديث
موضوع لا شك
فيه. ولا أتهم
بوضع هذا
الحديث غير
يزيد بْنُ
أبان. قَالَ:
والعجب من ابن
ماجة، مع
علمه، كيف
استحل أن يذكر
هذا الحديث في
كتاب السنن
ولا يتكلم
عليه اهـ.
ونقل
السيوطي عَنْ
ابن الجوزي
أنه قال: هذا
الحديث موضوع
لأن داود
وضاع. وهو
المتهم به
ولربيع
ضعيف.ويزيد
متروك.
وقال
السيوطيّ:
أورده
الرّافعي في
تاريخه وقال:
مشهور. رواه
عَنْ داود
جماعة. وأودعه
الإمام ابن
ماجة في سننه.
والحفاظ
يقرنون كتابه
بالصحيحين
وسنن أبي داود
والنسائي. ويحتجون
بما فيه. لكن
يحكى تضعيف
داود عَنْ
أحمد وغيره.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Dünyanın etrafını fethetmek siz (müslümanlara) nasib
kılınacak ve Kazvîn denilen belde siz (müslümanlar) a fethedilecektir. Kim o
beldede kırk gün veya kırk gece rıbât eder (yâni düşmana karşı bekler) ise o
kimse için cennet'te, üstünde yeşil bir zeberced taşı bulunan altından mamul
bîr sütun üzerine kurulu ve kırmızı yakut taşlarından yapılan bir kubbe (köşk)
vardır. O kubbenin altından mamul yetmiş bin kapı kanadı bulunur. Her kapı
kanadının başında Hurü'l-İyn denilen bir zevce vardır.»
Not: Zevaid'de
bu hadisin senedinin zayıf raviler zincirinden ibaret olduğu belirtilmiştir.
Buna ait gerekli bilgi izah bölümünde verilecektir.
AÇIKLAMA: Bu babın iki hadisi de Zevaid türündendir. Birincisinin senedi hasendir.
İkinci hadis ise mevzü hadislerden sayıldığı el-Cevzi tarafından ifade
edilmiştir. Bunun senedi ile ilgili bilgi sonradan verilmek üzere diğer
hususlara geçelim.
Birinci hadiste
sözü edilen zatm beklenen Mehdi olması muhtemeldir. Sindi böyle yorum
yapıldığını ifade etmektedir. Bununla beraber Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bir
mücize olarak beyan buyurduğu fetihler bilindiği gibi gerçekleşmiştir. Şöyle
ki: Deylem; İran'ın Ceylan eyaletinde bir şehir ismi olduğu gibi bu bölgenin
dağlık kesimine de denilir. Ayrıca ekseriyeti bu bölgede yaşayan bir insan
topluluğuna da Deylem ismi verilmiştir. İkinci hadiste sözü edilen Kazvin de
Deylem şehrine komşu bir ilin ismidir. Deylem ve Kazvİn bölgesi hicretin 22.
yılı Hz. Ömer (r.a.)'ın halifeliği döneminde Bera bin Azib (r.a.)'ın
kumandasındaki askeri bir kuvvet tarafından fethedilmiştir.
Kostantiniyye
ise tercemede belirttiğim gibi İstanbul'un eski ismidir. Hicretin 52. yılı Hz.
Muaviye (r.a.)'ın hilafeti döneminden itibaren müslümanlar defalarca bu beldeyi
muhasara altına alıp fethedilmesine çalışmışlar ise de nihayet bu şeref Osmanlı
padişahlarından Fatih Sultan Mehmed'e ve şerefli ordusuna M. 1453 yılında nasib
olmuştur.
İkinci hadisin
senedi ile ilgili olarak Zevaid yazarı özetle şu bilgiyi vermiştir:
Bu hadisin
senedinde bulunan Yezid bin Eban er-Rakkaşi. Rebi bin Sabih ve Davud bin
el-Muhabber zayıf oldukları için bu sened zayıf raviler zincirini teşkil eder.
İbnü'l-Cevzi bu hadisi mevzu hadisler arasında anmış ve: Bu hadis şüphesiz
mevzudur. Yezid bin Eban'dan başkasının bu hadisi uydurduğunu sanmıyorum. İbn-i
Mace'nin, bilgisine rağmen bu hadisi kendi sünenine alıp hakkında bir şey
söylememesine hayret ediyorum, demiştir. Suyuti de İbnü'l-Cevzi'den naklen: Bu
hadis mevzudur. Çünkü ravi Davud çok hadis uydurmuştur ve burda da kendisi
itham altındadır. Ravi Rebi de zayıftır. Yezid ise terkedilmiş bir kimsedir.
Suyuti daha sonra şöyle der: Rafii bu hadisi kendi tarihinde zikrederek: Bu
hadis, meşhurdur, bir cemaat tarafından Davud' dan rivayet edilmiştir. İbn-i
Mace de bunu kendi süneninde rivayet etmiştir. Hadis hafızları İbn-i Mace'in
sünenini Buhari ve Müslim'in sahihayn ismi verilen kitabları ve Ebu Davud ile
Nesai'nin sünenleriyle beraber ve denk kabul ederler. Ayni zamanda İbn-i
Mace'in sünenindeki hadisleri delil sayarlar. Ancak şu var ki Ahmed ve
başkasının Davud'u zayıf saydıkları anlatılmaktadır.