20- DERELERDE (AKAN
SULARDA)N ŞİRB (YANİ ZİRAATI SULAMAK İÇİN SUDAN YARARLANMA NÖBETİ) VE SUYU
(EKİNDE - BAHÇEDE) TUTMA MİKTARI BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ رُمْحٍ.
أَنْبَأَناَ اللَّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنِ ابْنِ
شِهَابٍ،
عَنْ
عُرْوَةَبْنِ
الزُّبَيْرِ،
عَنْ عَبدُ
اللهِ بْن
ِالزُّبَيْرِ؛
أَنَّ
رَجُلاً مِنَ
الأنْصَارِ
خَاصَمَ
الزُّبَيْرَ
عِنْدَ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم في
شِرَاجَ
الحَرَّةِ
التَّي
يَسْقُونَ
بِهَا
النَّخْلَ.
فَقَالَ الأَنصَارِيُّ:
سرِّحِ
الماءَ
يَمُرَّ.
فَأَبى
عَلَيْهِ. فَاختَصَمَا
عِنْدَ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم. فَقَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((اسْقِ
يَازُبَيْرُ!
ثَمَّ
أَرْسَلَ
المَاءَ
إِلَى
جَارِكَ))
فَغَضِبَ
الأَنصَارِيُّ
فَقَالَ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! أَنْ
كانَ ابْنَ
عَمَّتِكَ؟
فَتَلَوَّنَ
وَجْهُ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ثَمَّ
قَالَ (( يَازُبَيْرُ!
اسْقِ ثَمَّ
احْبِسٍ
المَاءَ حتَّى
يَرجِعَ
إِلَى
الجَدْرِ))
قَالَ، فَقَالَ
الزُّبَيْرُ:
وَاللهِ!
إِنِّي
لأَحْسِبُ
هذه الآَيةَ
نَزَلَتْ فِي
ذلِكَ((فَلا
وَرَبِّكَ
رَيُؤْمِنُونَ
حَتَّى
يُحَكِّمُوكَ
فِيَما
شَجَرَ
بَينَهُمْ
ثُمَّ لا
يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ
حَرَجَاً
مِمَّا
قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا
تَسْلِيماً)).
Abdullah bin
Zübeyr (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Ensâr'dan bir adam Harre mevkiindeki
hurmalıkları suladıkları su yollarından ve su nöbetinden dolayı Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) katında Zübeyr (bin el-Avvam)'ı şikâyet etti. (Bu
arklardan geçen su önce Zübeyr'in hurmalıklarına uğruyordu. Sonra şikâyetçinin
tarlasına varıyordu. Bir defa Zübeyr hurmalığım sulamak üzere suyu tuttuğu
sıralarda) Ensârî (Zübeyr'e): Suyu
serbest bırak ki (bize) geçsin, demişti. Fakat Zübeyr kendi hurmalığını
sulamadan suyu bırakmak ve nöbetini ona vermekten imtina etmişti. Sonra taraflar
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda muhakeme oldular.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(Zübeyr'e): «Yâ Zübeyr! (Hurmalığını) sula, sonra suyu komşuna salıver»
buyurdu. Bunun üzerine Ensârî hiddetlendi ve: Yâ Resûlallah! Zübeyr halan oğlu
olduğu için mi? dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mübarek
yüzünün rengi değişti. (Çünkü müşteki O'nu tarafgirlikle itham etmek suretiyle
saygısızlıkta bulunmuştu.) Sonra Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Yâ Zübeyr! (Hurmalığını) sula, sonra suyu hurma ağaçlarının köklerine —veya
duvara— erişinceye kadar hapset (Su hakkını tam kullan)» buyurdu.
Râvî demiştir ki:
(Bu olayı anlatan) Zübeyr (r.a.); Vallahi öyle sanıyorum ki şu âyet bu olay
hakkında indi: dedi.
Hayır (Resulüm)!
Rabbına and olsun ki onlar (yâni mu'miniz diyenler) aralarında çıkan
anlaşmazlıkta seni hakem yapıp sonra verdiğin hükümden nefislerinde hiç bir
güçlük duymayarak tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça îman etmiş
olmazlar." (Nisa: 65)
BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA