SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-İTK

<< 2516 >>

DEVAM: 2- ÜMMEHATÜ'L-EVLAD (YANİ SAHİBİNDEN ÇOCUĞU OLAN) CARİYELER BABI

 

حدّثنا أحَمَدُ بْنُ يَوسُفَ. نا أَبُو عَاصِمٍ، ثنا أَبو بَكْرٍ، يَعْنِي النَّهْشَلِيَّ، عَنِ الحُسَيْنِ ابنِ عَبْدِ اللهِ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ؛ قَالَ: ذُكِرِتْ أُمُّ إِبْرَاهِيمَ عِنْدَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ: ((أَعْتَقَهَا وَلَدُهَا)).

 

في الزوائد: في إسناده الحسين بْنُ عَبْد الله، وقد تقدم فيه الكلام آنفا.

 

(Abdullah} bin Abbas (r.a.)'den: Şöyle demiştir; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzurunda (oğlu) İbrahim'in anası (ve Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in cariyesi olan Mâriye) (r.anha)'dan söz edildi. Resul-i Ekrem  (Sallalîahu Aleyhi ve Sellem); «Onu, oğlu (İbrahim) âzadladı» buyurdu.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde el-Hüseyn bin Abdillah vardır. Bu ravi'nin durumu demin anlatıldı. (2515'te)

 

AÇIKLAMA:     İbn-i Abbas (r.a.)'ın ilk hadisini Ahmed • Hakim, Darimi ve Beyhaki değişik senedlerle rivayet etmişlerdir. İkinci hadisini Darekutni de rivayet etmiştir. Bu iki hadislerden çıkan hüküm şudur: Adamın cinsel ilişkide bulunduğu cariyesinden çocuğu olunca adam öldükten sonra cariye azadIanmış olur.

 

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Mariye (r.anha) isimli cariyesi var idi. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in İbrahim isimli oğlu bu cariyeden idi. Bu nedenle Mariye Ümmü'l-Veled sayılır. Yani Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in vefatından sonra azadIanmış sayılırdı. Hadisin ''Onu oğlu azadIadı'' cümlesinin manası bu olabilir. Yani oğlu onun azadIanmasına sebep oldu. Kanaatime göre hadisin manası böyledir. Çünkü cariyenin sahibinden olma çocuk doğurmasıyla derhal azadlandığına hükmeden ilim adamını bilmiyorum. Keza doğan çocuğun babasının cariyesini azadIama yetkisi de yoktur.

 

Kaldı ki Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in oğlu İbrahim henüz iki yaşını doldurmadan vefat ettiği rivayet olunmaktadır. İbrahim'in doğumundan sonra Mariye'nin azadlandığına dair bir bilgi de edinemedim. Bu itibarla hadisi yukardaki şekilde yorumlama yoluna gittim.

Avnü'l-Mabud yazarı "Ümmehatü'l-Evlad'ın azadIanması babında el-Hafız'dan naklen şu bilgiyi verir: "Ümmü'l-Veled yani sahibinden olma çocuk doğuran cariyenin azadIanması ve onun satılmasının caizliği hususunda selef ve halef alimler ihtilaf etmişlerdir. Şöyle ki:

 

1. Ömer (r.a.)'ın bu nevi cariyeyi satmanın caiz olmadığına hükmettiği sabittir. Osman (r.a.) ile Ömer bin Abdülaziz'in de böyle hükmettikleri rivayet olunmuştur. el-Hasan, Ata, Mücahid, Salim, İbn-i Şihab ve İbrahim gibi zatlar dahil, tabiilerin ekserisi de böyle hükmetmişlerdir. Ebu Hanife, Malik, Şafii, Sevri, Evzai ve el-Leys de böyle hüküm vermişlerdir. Ebu Hanife'nin arkadaşları da böyle demişlerdir. (el-Hafız bu arada başka alimlerin isimlerini de vermektedir)

 

2. Ebu Bekr-i Sıddik. Ali bin Ebi Talib, İbn-i Abbas, İbn-i Zübeyr, Cabir ve Ebu Said-i Hudri (r.a.) ise bu durumdaki cariyeyi satmayı caiz görmüşlerdir. Yani sahibi dilerse onu satabilir. Davud-i Zahiri de böyle demiştir.

 

İbnü'l-Hümam da el-Hidaye'nin şerhinde: Ümmü'l-Veled o cariyeye deniliyor ki, onun tamamına veya bir kısmına malik olan adamdan çocuğu vardır. Bu nevi cariye satılamaz, hibe edilemez ve başkasına temlik edilemez. Sahibi onu azadIamadan ölürse o azadlanmış olur. Sahibi öldüğü zaman malı onun borcunu karşılayamaz durumda olsa bile hüküm budur. Ashab-i Kiram ile Tabiilerin ve fıkıhçıların cumhurunun görüşü budur. Bazıları böyle cariye satılabilir diyerek Cabir (r.a.)'ın - 2517 nolu - hadisini delil göstermişlerdir. Bu mezheb, Ebu Bekir, Ali, İbn-i Abbas, Zeyd bin Sabit ve İbn-i Zübeyr'den de rivayet edilmiştir. Lakin İbn-i Mes'ud ile İbn-i Abbas'tan yapılan sahih bir rivayette bu iki zat: Bu cariye, oğlunun hissesine mahsuben azatlanır, demişlerdir. Bu rivayet gösteriyor ki eğer bu iki zatın yukardaki görüşleri sabit olsa bile bundan dönüş yapmışlardır."