SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-İTK

<< 2517 >>

DEVAM: 2- ÜMMEHATÜ'L-EVLAD (YANİ SAHİBİNDEN ÇOCUĞU OLAN) CARİYELER BABI

 

حدثنا مُحَمَّد بْنُ بَحْيَى وَ إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُور، قَالاَ: ثنا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنِ ابْنِ جُرَيْحٍ. أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ؛ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللهِ يَقُولُ: كُنَّا نَبِيعُ سَرَارِينَاَ وَأُمَّهَاتِ أَوْلاَدِنَا، وَالنَّبِيُّصلى الله عليه وسلم فِنيَاحَيٌّ. لاِنَرَى بِذَلِكَ بَأْساً.

 

في الزوائد: إسناده صحيح، رجاله ثقات.

 

Câbir bin Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aramızda, hayatta iken biz, çocuklarımızın anaları olan cariyelerimizi satardık. Bunda bir sakınca görmezdik.

 

Not: Bunun senedinin sahih ve ravilerinin sika zatlar olduğu, Zevaid'de belirtilmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Zevaid türünden olan bu hadisi Ahmed de rivayet etmiştir.

Bu hadise göre kişi, kendisinden çocuğu olan cariyesini satabitir. Bundan önceki hadisin izahı bölümünde bazı sahabilerin bu görüşte olduklarını ve Cabir (r.a.)'ın da bu görüşte olduğunun rivayet edildiğini belirtmiştir.

 

Serari: Sürriyye'nin çoğuludur. Cariyeler manasınadır. Bazıları ev kadını olarak kullanılan cariye manasına kullanıldığını ifade ederler. Ümmehatü'l-Evlad'ın sahibinden çocuğu olan cariyeler manasına olduğunu yukarda anlatmıştım. Elde mevcut sünen nüshalannda Serari kelimesi ile Ümmehat kelimesi arasında atıf harfi olan "Ve" vardır. Bu harfin varlığı dikkate alınırsa cümlenin manası "Biz cariyelerimizi ve bizden çocuğu olan cariyelerimizi satardık. .. " olur. Kişinin kendi cariyesini satabildiği bilinen bir şeydir. Hadisten kasdedilen mana bu olmayıp sahibinden çocuğu olan cariyenin satılabilmesidir kanısındayım. Avnü'l-Mabud'da müellifimiz ile Ahmed tarafından rivayet edildiği bildirilen bu hadis nakledilirken atıf harfi olan "Ve" kelimesi yoktur. Bu nakle göre bazı nüshalarda bu harf yoktur. O nüshaları dikkate alarak tercemeyi sundum. Çünkü mana bakımından daha uygundur.

 

Ebu Davud da başka bir senedIe Cabir (r.a.)'den buna benzer bir hadis rivayet etmektedir. Oradaki metin şöyledir; "Cabir (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resulullah (s.a.v.) ile Ebu Bekir (r.a.)'ın dönemlerinde biz Üınmehatü'l-Evıad (yani bizden çocuğu olan cariyeler) i sattık. Ömer (r.a.) (halife) olunca bizi (bundan) menettL Biz de (bundan) sakındık,"

 

el-Münziri bu hadisi rivayet ettikten sonra özetle şöyle der: "Bazı alimler şöyle demişlerdir: Sahibinden çocuğu olan cariyeler muhtemelen Resul-i Ekrem (s.a.v.) zamanında çok az satıldığı için O'nun bundan haberi olmamış olabilir. Şu ihtimal de vardır: Belki ilk zamanlarda bu nevi cariyelerin satılması caiz idi. Sonra yasaklandı. Ebu Bekir (r.a.) ise konulan yasağı duymamış olabilir veya onun döneminde bu nevi olay vuku bulmamış olabilir. Çünkü onun dönemi kısa sürdü. Bu dönemde mürted olanlar olduğu için Ebu Bekir bir taraftan bunlarla savaşmakla meşguldü. Diğer taraftan İslami hizmetler konularında yoğun bir çalışma içinde idi. Ömer (r.a.) halife iken, bu konu hakkında Resul-i Ekrem (s.a.v.) tarafından buyurulmuş olan sahihhadisler kendisine intikal edince bu yasağı koydu."

 

Avnü'l-Mabud yazarı İbn-i Kudame'nin de şöyle dediğini nakleder: "Sahibinden çocuğu olan cariyeyi satmanın caiz olmadığı yolunda sahabilerin icma'ı vardır. Ali, İbn-i Abbas ve İbn-i Zübeyr'in bunu caiz gördüklerine dair yapılan rivayet, nakledilen icma'ı gölgelemez. Çünkü bu zatların bu görüşten rücu ettikleri kendilerinden rivayet edilmiştir."

 

Bu ifadenin akabinde konuya ilişkin rivayetler nakledilmekte ise de bunları buraya aktarmaya gerek görmüyorum. Çünkü günümüzde bu nevi meseleler görülmez. Cariye işi tarihe karışmıştır.