19- ALLAH YOLUNDA OK
ATMAK BABI
حدّثنا
أَبُو بضكْرٍ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. ثنا
يَزِيْدُ
بْنُ
هَارُونَ.أَنْبَأَنا
هِشَامٌ
الدَّسْتَوَانِيُّ
عَنْ يِحْيَى
بْنِ أَبِي
كَثِيرٍ،
عَنْ أبِي
سَلاَمٍ،
عَنْ عِبْدِ
اللهِ بْنِ
الأَزْرَقِ،
عَنْ عُقْبَةَ
بْنِ عَامِرٍ
الْجُهَنِيِّ،
عَنْ الْنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ: ((إِنَّ
اللهَ
لَيَدْخُلُ
بِالْسَهْمِ
الوَاحِدِ،
الثَّلاَثةَ،
الْجَنَّةَ:
صَانِعَةُ،
يُحْتَسَبُ
فِي
صَنْعَتِهِ
الْخَيْرَ،
وَالرَّامِيَ
بِهِ. وَالْمُمِدَ
بِهِ)). وَ
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم
((ارْمُوا
وَارْكَبُوا.
وَأَنْ
تَرْمُوا
أَحَبُّ
إِليَّ مِنْ
أَنْ تَرْكَبُوا.
وَكُلُّ مَا
يَلْهُو بِهِ
المَرْءُ الْمًسْلِمُ
بَاطِلٌ،
إِلاَ
رَمْيَهُ بِقَوْسِهِ،
وَتَأْدِيْبَهُ
فَرَسَهُ،
وَمُلاَعَبَتَهُ
امْرِأَتَهُ.
فَإِنَّهُنَّ
مِنَ الحَقِّ)).
Ukbe bin Amir
el-Cüheni (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: «Allah, bir ok (un kâfirlere atılması) sebebiyle üç
(müslüman) kişiyi şüphesiz cennete dâhil edecektir: Onu sevab niyetiyle yapan
san'atkârını, atıcısını ve atıcısına yardımcı olanı.»
Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyie de buyurmuştur: «Ok atınız ve bininiz. Ok
atıcılığınız biniciliğinizden bana daha sevimlidir. Müslüman adamın eğlendiği
her eğlence bâtıldır (sevabsızdır), ancak yayı ile ok atması, atını eğitmesi ve
zevcesiyle oynaşması bu hükmün dışındadır. Çünkü bunlar hak (sevablı
eğlenceler) dendir.»
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebu Davud, Nesai, Hakim ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Hadis, kafirlere atılan bir ok sebebiyle üç müslümanın cennete girmeye müstehak
plduğunu beyan eder. Bunlardan:
1. Sevab
kazanmak niyetiyle oku imal eden san'atkardır.
2. Sevab
kazanmak niyetiyle oku kafirlere atan mücahiddir.
3. Sevab
kazanmak niyetiyle ok atıcısının yanında veya arkasında durup ona ok veren ve
böylece yardımda bulunan mücahiddir.
Yardımcı olan
mücahid, ya atılan akları geri getirip atıcıya verir veya orada bulunan akları
peyderpey verir.
Hadisin;
......... cümleleri değişik şekillerde yorumlanmıştır.
Tuhfe yazarı bu
yorumları şöylece anlatır: Yani, siz müslümanlar, sadece yaya olarak ok atmakla
yetinmeyin, bunun yanında binici olarak da ok atmayı ihmal etmeyiniz.
Bu cümlelerin
manası şöyle de olabilir: Atıcılık ve binicilik faziletini biliniz ve hem ok
atıcılığı hem de ata biniciliği iyice öğreniniz, kendinizi alıştırınız.
Tıybi de: Bu
iki cümle ile kasdedilen mana ayrı şeylerdir.
Çünkü ikinci
cümlenin birinci cümleye atıf edilmesi manalarının değişik olmasını gerektirir.
Şu halde ok atıcısı yaya olur. Binici de mızrak atıcısıdır. Bu iki cümlenin
manası böyle olunca bunları takib eden; ...... cümlesinin manası da şöyle olur:
''Ok atmakla savaşmak. mızrakla savaşmaktan bana daha sevimlidir,. demiştir.
El-Kari' ise bu
soncümlenin en açık manası şöyledir, der: Ok atıcılığı öğrenip buna alışmak, at
eğitip atıcılığa alışmaktan efdaldir. Çünkü binicilik kibir ve gurura sebep
olabilir. Ok atıcılığında ise böyle bir endişe yoktur. Diğer tarafta ok
atıcılığında genel bir yarar vardır. Bunun içindir ki E n fal suresinin 60.
ayetinde ok atıcılığı at edinmeden önce geçmektedir. Kaldı ki, hadis mızraka
delalet etmiyor.
Hadisin son
kısmında ise ok atıcılığı, binicilik ve at eğitimi ile adamın eşiyle
oynaşmasının meşru ve sevablı eğlenceler olduğu, diğer eğlencelerin batıl ve
sevabsız olduğu bildirilmiştir.
Tuhfe yazarının
beyanına göre el-Kari: Yayaların ve atlıların koşusu, zihnin dinlenmesi ve
bedenin kuvvetlenmesi için idman ve yürüyüş yapmak gibi mübah fiil, hareket ve
bilgiler için çalışmak da bu hadiste meşruluğu bildirilen eğlenceler
hükmündedir, demiştir.