25- SERİYYE (SAVAŞA
GİDEN ASKERİ MÜFREZE) LER BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ. ثنا
عِبْدُ الْمَلِكِ
مُحَمَّدُ
الصَّنْعَانِيُّ.
ثنا أَبُو
سَلَمَةَ
الْعَامِليُّ
عَنِ ابْنِ شهَابٍ؛
عَنْ أَنَسِ
بْنِ
مَالِكٍ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ
لأَكْثَمَ
بْنِ
الْجَوْنِ الْخُزَاعِيِّ: ((يَأَكْثَمْ!اغْزُ
مَعَ غَيْرِ
قَومِكَ
يَحْسُنْ
خُلُقُكَ،
وَتَكْرُمْ
عَلَى رُفَقِائِكَ.
يَا أَكْثَمُ!
خَيْرُ
الرُّفَقَاءِ
أَرْبَعَةٌ،
وَخَيْرُ
السَّرَايَا أَرْبَعْمَائَةٍ،
وَخَيْرُ
الْجُيُوشِ
أَرْبَعَةُ
آلاَفٍ.
وَلَنْ
يُغْلَبَ
اثْنَا عَشَرَ
أَلْفَاً
مِنْ قِلَةٍ.))
في الزوائد:
إسناده
عِبْدِ الملك
بْنُ مُحَمَّدُ
الصنعاني
وأبو سلمة
العاملي وهما
ضعيفان، وقال
السيّوطي
قَالَ ابن
حاتم:
سَمِعْتُ أب
ييقول:
العاملي متروك
والحديث باطل.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Eksem bin el-Cevn el-Huzâî (r.a.)'e şöyle buyurmuştur: «Yâ Eksem! Kavminden
başka kavimlerle beraber (kâfirlerle) savaş ki huyun güzelleşsin ve arkadaşların
yanında kıymetli olasın. Yâ Eksem! (Yolculukta) arkadaşların en hayırlısı dört
(kişi)dir, seriyye (askerî müfreze) lerin en hayırlısı dört yüz (kişilik) tir
ve ceyş (büyük askeri birlik) Ierin en hayırlısı dört bin (kişilik) tir. On iki
bin (kişilik askerî kuvvet) azlık
nedeniyle mağlûp edilemeyecektir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Abdülmelik. bin Muhammed es-San'ani ve Ebu
Seleme el-Amili bulunur. Bunlar zayıftır. Suyfıti de, İbn-i Ebi Hatim'in şöyle
dediğini nakletmiştir: Babamdan şunu işittim: El-Amin, terkedilmiş, hadisi de
batııdır.
AÇIKLAMA: Zevciid türünden olan bu hadisin izahı ile ilgili olarak Sindi şu bilgiyi
verir: Kişinin kendi kavmiyle beraber değil de başka kavimlerle beraber savaş
yolculuğu yaptığı zaman huyunun güzelleşmesinin sebebi şudur: İnsanın kendi
kavmi insanı gözetir, korur ve riayet eder. Nazını da çeker. Fakat başka
kavimler böyle değildir. Bilakis başka kavimlere katılan yabancı kişi katıldığı
kavimle iyi geçinmek için onların gönüllerine riayet eder ve dolayısıyla huyunu
güzelleştirir.
Keza insan
kendi kabilesi ve çevresi içinde pek takdir edilmez.
Fakat yabancı
bir çevre ve kabile arasına girdiği zaman daha iyi takdir ve saygınlık
kazanabilir.
Hadisini. ''Ve
arkadaşların yanında kıymetli olasın ..'' cümlesindeki fiil kerem kökünden
türeme muzari fiili olarak zabtedildiği gibi tekerrüm masdarından muhatab emri
şeklinde de zabtedilmiştir. Bu takdirde; ....... şeklinde okunur ve meali ''Ve
arkadaşlarına ikram ve iyilik et ...'' olur.
Hadisin bundan
sonraki bölümünün bir benzerini Tirmizi ve Ebu Davud, İbn-i Abbas (r.a.)'den
rivayet etmişlerdir.
Hadiste geçen
bazı kelimeleri açıklayalım: Seraya: Seriyye'nin çoğuludur. Seriyye, askeri
birlikten bir kıt'adır, düşmana ani baskın yapıp geri döner, birliğine iltihak
eder. Nevevi seriyye'yi böyle açıklamıştır.
Avnü'l-Mabiid
yazarının beyanına göre İbn-i Reslan şöyle demiştir:
İbrahim
el-Harbi: Seriyye dört yüz civarındaki suvari müfrezedir. Buna seriyye
denilmesinin sebebi ise geceleyin seyretmesidir, demiştir.
İbn-i Esir ise
bu görüşü zayıf sayarak: Seriyye düşmanla savaşmaya gönderilen ve azami dört
yüz kişilik olan askeri müfrezedir. Buna seriyye ismi verilmesinin sebebi ise
bu birliğin seçkin askerlerden teşkil ettirilmesidir, demiştir.
İbn-i Reslan:
Seriyye'nin dört yüz kişilik kuvvete denilmesi sebebinin şu olması kuvvetle
umulur: Seriyyelerin en hayırlısı olan Bedir mücahidlerinin üç yüz on küsurdan
ibaret olmasıdır. Bu durumda seriyyelerin en hayırlısı üç yüzden dört yüze ve
dört yüzden beş yüze kadar olan müfrezedir, demiştir ..
Rüfeka:
Refik'in çoğuludur, yol arkadaşları manasında kullanılmıştır. Hadis, yol
arkadaşlarının en hayırlı sayısının dört olduğunu bildirmiştir.
Avnü'l-Mabiid
yazarı Gazali'nin bu konuda şöyle dediğini nakleder: Yolcu kimse kendisini
koruyacak bir arkadaşa muhtaçtır. Ayrıca sağda solda görülecek işler için
ikinci bir arkadaşa ihtiyaç duyar. Yolculuk edenler üç kişi oldukları takdirde
işleri görmeye bir kişi gidecek olursa o kişi arkadaşsız ve yapayalnız kalmış
olur. Dolayısıyla sıkılır. Eğer bunlardan ikisi işleri görmeye gidecek olursa
eşyalar başında bekleyen yolcu yalnız ve arkadaşsız kalmış olur ve bu kere
kendisi sıkıntıya düşebilir. Şu duruma göre yolculukta en az dört arkadaş
olmalıdır. Beşinci arkadaş ise ihtiyaç fazlası ve ihtiyat için olur.
Hadis,
yolculuğa çıkan kimsenin dört kişiyle yol arkadaşlığı etmesinin hayırlı
olduğunu ifade eder.
Hadis on iki
bin kişilik askeri kuvvetin azlık sebebiyle mağlub edilemeyeceğini bildirir.
Bundan maksad şudur: On iki bin kişilik bir askeri kuvvet mağlub edilirse
yenilgiye uğraması sebebi kuvvetin azlığı değildir, başka şeylerdir. Mesela,
sayı çokluğuyla mağrur olmak ve Allah'tan yardım dilemeyi unutmak yenilgiye
uğramaya sebeb olabilir. Nitekim Huneyn savaşında İslam ordusu yaklaşık olarak
on iki bin kişilikti. Müslümanlar kuvvetlerinin çokluğuyla mağrur oldular,
çokluklarına güvendiler ve: Bugün yenilmiyeceğiz. dediler. Fakat bu nedenle
mağlub oldular.
Alimler bu
hadisi delil göstererek: İslam ordusu on iki bin kişilik olduğu zaman düşman
kuvveti onların iki katından fazla olsa bile savaş cephesinden geri çekilmeleri
haramdır, demişlerdir. Kurtubi: Cumhur'un görüşü böyledir, demiştir.