SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2835 >>

29- HASMI İLE DÖVÜŞMEK ÜZERE SAVAŞÇININ MUHAREBE MEYDANINA ÇIKMASI VE SAVAŞÇININ BERABERİNDE BULUNAN EŞYA (NIN HÜKMÜNE DAİR HADİSLER) BABI

 

حدّثنا يَحْيَى بْنُ حَكِيْمٍ وَحَفْصث بْنُ عَمْرٍو، قَالاَ: ثنا عِبْدُ الْرَّحْمِنِ بْنُ مَهْدِيٍّ. ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيْلَ. أَنْبَأَنَا وَكِي}عٌ قَالاَ: ثنا سُفْيَانُ عَنْ أبِي هَاشِمٍ الرُّمَّانِيّ ((قَالَ أَبُو عِبْدِ اللهِ: هُوِ يَحْيَى بْنُ اْلأَسْوَدِ)) عَنْ أَبِي مِجْلَزٍ، عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ؛ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا ذَرٍّ يُقْسِمُ: لَنَزَلَتْ هَذِهِ اْلآيَةُ فِي هَؤُلاَءِ الرَّهْط السِّتَّةِ يَوْمَ بَدْرٍ ((هّذانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِي رَبَّهِمْ)) إِلَى قَوْلِهِ ((إِنَّ اللهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيْدُ)) فِي حَمْزَةَ بْنِ عِبْدِ الْمُطَّلِبِ، وَ عَلِيَّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، وَعُبَيْدَةَ بْنِ الْحَرِثِ، وَعُتْبَةَ بْنِ رَبِيْعَةَ، وَ شَيْبَةَ بْنِ رَبِيْعَةَ، وَالوَل}دِ بْنِ عُتْبَةَ. اخْتَصَمُوا فِي الْحُجَجِ، يَوْمَ بَدْرٍ.

 

Ebû Zerr(-i Ğifârî) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre : Kendisi yemin ederek şöyle demiştir: ''Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir ayet, bir işaret ve ibret vardır. Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kafirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır.''  [Al-i İmran 13] âyeti Bedir (savaşı) günü şu altı kişilik topluluk hakkında indi: Bunlar Hamza bin Abdilmuttalib, Ali bin Ebî Tâlib, Ubeyde bin el-Hâris (r.a.) ile (hasımları olan) Utbe bin Rebîa, Şeybe bin Rebîa ve el-Velîd bin Utbe'dir. Bunlar Bedir (savaşı) günü din uğrunda cedelleştiler.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisi Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir.

Hadiste isimleri geçen üç sahabi ile onlarla dÖğüşen üç kafir KureyŞ kabilesindendir. Hamza (r.a.) ile Ali (r.a.) Haşim'in Oğullarındandır. Ubeyde (r.a.) da Muttalib'in oğullarındandır. Müşrik olan hasımları ise Abd-i Şems bin Abd-i Menaf'ın oğullarındandır.

Ebu Davud "Mübareze" babında Ali (r.a.)'den rivayet ettiği bir hadiste Bedir savaşında bunların döğüşmeleri ile ilgili olarak şu bilgi verilmiştir: Hadisin meali şöyledir:

"Ali (r.a.)'den rivayet edildiğine göre (Bedir savaşı günü) Utbe bin Rebia (kafirlerin saffından çıkarak) ileri geldi. Arkasında oğlu (Velid) ve kardeşi (Şeybe) geldi. Sonra Utbe (meydan okuyarak): Kim (bizimle) cenkleşmeye çıkacak? diye bağırdı. Bunun üzerine Ensar-i Kiram'dan üç genç (onlarla cenkleşmek üzere) meydana fırladllar. Utbe:

Siz kimsiniz? diye sordu. Gençler kimler olduklannı ona bildirdiler. Utbe:

Sizle görülecek bir işimiz yok. Biz amca oğullarımızı istiyoruz (yani Kureyş'ten olan emsalimiz meydana çıksın), dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): Kalk Ya Hamza, kalk ya Ali, kalk ya Ubeyde bin el-Haris (bin el-Muttalib), buyurdu. Bunun üzerine Hamza, Utbe'ye doğru gitti, ben de Şeybe'ye yöneldim. (İkimiz hasımlarımızı öldürdük) Ubeyde ile Velid biribirine birer darbe indirip ikisi de biribirini yaraladılar. Sonra biz, Velid'e yönelip onu da öldürdük ve (yaralanan) Ubeyde'yi taşıdık."

 

Avnü'l-Mabüd yazarı bu hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi verir: "Şerhü's-Sünne'de: Bu hadis, kafirlerle yapılan savaşta mübareze, yani hasmı ile döğüşmek üzete mücahidin meydana çıkıp döğüşmesinin caizliğine delalet eder. Mübareze, kumandanın izniyle olduğu zaman bunun caizliği husüsunda ihtilM yoktur. Fakat kumandanın izniyle olmadığı zaman bunun caizliği husüsunda ihtilM vardır: Bir cemaata göre yine caizdir. Malik ile Şafii de bu görüştedir, diye bilgi verilmiştir.

 

Hattabi de özetle şöyle der: Hadis, kumandanın izni olsun veya olmasın mübarezenin caizliğine delalet eder. Çünkü Hamza (r.a.) ile Ali (r.a.)'ın mübarezeye çıkmaları Peygamber (s.a.v.)'in izniyle idi. Ensari gençlerin mübarezesi, yani meydana çıkmaları Peygamber (s.a.v.)'in izniyle değildi. Buna rağmen Peygamber (s.a.v.), o gençlerin çıkmalarına itiraz etmedi.

 

Hadiste anılan ayet Hac süresinın 19. ayetidir. Bu ayetin meali şöyledir: "Bu iki zümre (mü'min, kafir) iki hasımdır ki, kendi Rableri hakkında cedelleştiler. O küfreden zümre için. ateşten elbise biçilmiştir. Başlarına da kaynar su dökülecektir."

 

Bu hadise göre anılan ayet, Bedir savaşında döğüşen ve isimleri hadiste anılan üç sahabi ile üç hasımları hakkında nazil olmuştur. Ayetin iniş sebebi hakkındabaşka rivayetler de vardır. Tefsir kitablarında geniş bilgi mevcuttur.

 

Bir noktayı belirteyim: Hadiste bu ayetin devamı gibi' görülen; "Süphesiz, Allah istediğini yapar" nazm-i ceIili ayni sürenin 14. ayetinin sonudur. Bunun 19. ayet ile beraber anılmasının hikmetini ve sebebini bilemedim. Ancak şu ihtimal hatıra gelir: Bilindiği gibi ayetlerin iniş sırası Mushaf'daki sıraya göre değildir. Bu itibarla 14. ayet 19. ayetle beraber ve ayni sebeple inmiş olabilir. Bu rlurum incelenmelidir. Allah en iyi bilendir.