DEVAM: 30- (KAFİR
DÜŞMANLARA) SALDIRMAK, GECELEYİN BASKIN YAPMAK VE (BU ARADA) KADıNLARı VE
ÇOCUKLARI ÖLDÜRMEK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ
بْنُ أبِي
شَيْبَةَ. ثنا
وَكِيعٌ عَنْ
سُفْيَانَ،
عَنْ أَبِي
الزِّنَادِ،
عَنِ
الْمُرَقَّعِ
بْنِ عِبْدِ
الله بْنِ
صَيْفِيٍّ،
عَنْ
حَنْظَلضةَ الْكَاتِبِ؛
قَالَ:
غَزَونَا
مَعَ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم.
فَمَرَرْنَا
عَلَى امْرَأَةٍ
مَقْتُولَةٍ
قَدِ
اجْتَمَعَ عَلَيْهَا
النَّاسُ.
فَأَخْرَجُوا
لَهُ. فَقَالَ: ((مَاكَانَتْ
هَذِهِ
تُقَاتِلُ
فِيمَنْ
يُقَاتِلُ))
ثُمَّ قَالَ
لِرَجُلٍ:
((انْطَلِقْ
إِلَى
خَالِدِ بْنِ
الوَلِيْدِ،
فَقُلْ لَهُ:
إِنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَأْمُرَكَ،
يَقُولُ: لاَ
تَقْتُلَنَّ
ذُرِّيَّةً
وَلاَ
عَسِيفاً)).
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ
بْنُ أبِي
شَيْبَةَ. ثنا
قُتَيْبَةَ.
ثنا
الْمُغِيْرَةُ
بْنُ عِبْدِ
الْرَّحْمِنِ،
عَنْ أَبِي الزَّنَادِ،
عَنْ
الْمُرَقَّعِ
عَنْ جَدَّهِ
رَبَاحِ بْنِ
الرَّبِيْعِ،
عَنْ الْنَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم،
نَحْوَهُ. قَالَ أَبُو
بَكْرٍ بْنُ
أبِي
شَيْبَةَ: يُخْطِئُ
الثَّوْرِيُّ
فَيهِ.
Hanzala el-Kâtib
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz (bir kere) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in beraberinde bir savaşa gittik. Sonra başında halkın toplandığı
öldürülmüş bir kadın cesedine uğradık. Halk Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için dağıldı.
Sonra Resûî-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bu kadın savaşanlar içinde
savaşmış değildi», buyurdu. Sonra bir adama: «Hâlid bin el-Velîd'e git ve ona
de ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sana emrederek diyor ki: Sakın
hiç bir kadını ve (savaştan başka iş
için) kiralanan hiç bir adamı öldürme.»
... Rebâh bin
er-Rebî (r.a.) de Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bunun mislini
rivayet etmiştir.
Ebû Bekir bin
Şeybe dedi ki: Sevrî kendi rivayetinde yanılıyor.
AÇIKLAMA: Seleme (r.a.)'ın hadisini Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Ebu
Davud'un rivayetinde: "Seleme (r.a.): O gece müşriklerden yedi aşiret
halkını ben kendi elimle öldürdüm", demiştir.
Bu hadis de
savaş halinde müşriklerin evlerine gece baskını düzenlemenin ve baskın
esnasında kadınları ve çocukları ayırd etmek mümkün olmadığı takdirde ev
halkından erkekleri öldürürken bu meyanda kadınları ve çocukları da öldürmenin
caizliğine delalet eder. 2839. hadisin izahında bu durum belirtilmişti.
İbn-i Ömer
(r.a.)'ın hadisini Buhari, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
Bu hadis savaşta kadınları ve çocukları bile bile öldürmenin yasaklığına
delalet eder. Avnü'l-Mabüd yazarı bu hadisin şerhinde: Bu hadis, savaşta
kadınları ve çocukları öldürmenin caiz olmadığına delildir. Malik ve Evzai de
böyle hükmetmişlerdir. Bu iki alimin görüşüne göre bunlar hiç bir durumda
öldürülemezler. Şafii ve Kufe alimlerine göre ise kadın, savaşa katıldığı zaman
öldürülmesi caizdir, der.
Bu babın son
hadisini Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Müellifimiz bu hadisi iki
senedIe rivayet etmiştir. Birinci senede göre Peygamber (s.a.v.) ile beraber
savaşa katılıp hadisi rivayet eden sahabi Hanzala el-Katib (r.a.)'dır. İkinci
senede göre savaşa katılıp hadisi rivayet eden sahabi Rebah bin er-Rebi
(r.a.)'dır. Müellifimizin şeyhi Ebu Bekir bin Ebi Şeybe demiş ki: Birinci
senedde Süfyan-i Sevri yanılIDıştır. Yani savaşa katılıp olayı anlatan zat
Hanzala değil, Rebah'tır. Ebu Davud da bu hadisi Rebah bin er-Rebi (r.a.)'den
rivayet etmiştir.
Hattabi bu
hadisin izahında: Bu hadis, kadının savaştığı zaman öldürülmesinin caizliğine
delalet eder. Çünkü görüldüğü gibi Peygamber (s.a.v.) bu kadının öldürülmesinin
haramlığına gerekçe olarak kadının savaşmamasını göstermiştir. Şu halde kadın
savaşa katıldığı zaman öldürülmesi caizdir. Hadisten bu netice çıkarılır.
Asif: Kiralanan
ve tabi olan demektir, der.
Sindi: de:
Hadiste öldürülmesi yasaklanan kiralık adamdan maksad çobanlık gibi hizmetler için
kiralanan kimse olsa gerek. Savaşmak üzere kiralanan kimse kasdedilmiş
değildir, der.
Zürriyyet:
İnsan nesli demektir. Burada kadınlar manasında kullanılmıştır. Çünkü hadis,
öldürülen kadın hakkındadır.