31- (SAVAŞTA) DÜŞMAN
ÜLKESİNDE (BİNALARI, AĞAÇLARI VE ZİRAATLARI) YAKTIRMAK BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْمَاعِيلَ
بْنِ سَمُرَةَ،
ثنا وَكيْعٌ
عَنْ صَالِحِ
بْنِ أبِي
الأَخْضَرْ،
عَنْ الزُّهْرِيِّ،
عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ،
عَنْ
أُسَامَةَ
بْنِ زَيْدٍ؛
قَالَ: بَعَثَنِي
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم إِلَى
قَرْيَةُ
يُقَالُ
لَهَا
أُبْنَى.
فَقَالَ: ((ائْتِ
أُبْنَى
صَبَاحَاً
ثُمَّ حَرَِقْ)).
Usâme bin Zeyd
(r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni (bir
askerî kuvvet başında) Übnâ denilen bir köye göndererek; «Sabah('ın erken
saatlerinde aniden) Übnâ köyüne var
(baskın yap)- Sonra (evlerini,
ekinlerini ve ağaçlarını) yaktır,- buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Übna, Askalan ile Remle arasında
bir yerin ismidir. El-Kari böyle demiştir. Bu yer Filistin bölgesindedir. Ebu
Davud'un rivayetinde "Übna'ya sabahleyin baskın yap" buyurulmuştur.
Yani onlar gafil ve hazırlıksız iken baskın yap.
Hadiste verilen
yaktırma emriyle Übna halkının yakılması kasdedilmemiş, onların evleri,
ekinleri ve ağaçlarının yakılması kasdedilmiştir. Çünkü insanların yakılmasının
yasaklığı Buhari, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai'nin Hamza el-Eslemi (r.a.)'den
rivayet ettikleri bir hadiste bildirilmiştir. Düşman ülkesini yıkıp yakmak ise
cumhura göre caizdir. Bu hususa ait geniş bilgi bundan sonra gelen hadislerin
izahı bölümünde verilecektir.