SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2862 >>

DEVAM: 39- İMAM'A (DEVLET BAŞKANINA) İTAAT BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ. حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ. حدّثنا شُعْبَةُ عَنْ أَبِي عِمْرانَ الجَوْنِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الصَّامِتِ، عَنْ أبِي ذَرِّ؛ أَنَّهُ انْتَهَى إِلَى الرَّبَذَةِ، وَقّدْ أُقِمَتِ الصلاةُ. فإِذَا عَبْدٌ يَؤُمُّهُمْ. فَقِيلَ: هذَا أَبُو ذَرٍّ. فَذَهَبَ يَتَأَخَّرُ، فَقَالَ أَبُو ذَرٍّ: أَوْصَانِي خَلِيلي صلى الله عليه وسلم أَنْ أَسْمَعَ وَأُطِيعَ. وَإِنْ كَانَ عَبْداً حَبَشِيّاً مُجَدَّعَ الأَطْرَافِ.

 

Ebû Zerr(-i Ğifârî) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Kendisi er-Rebeze'ye vardı. O sırada namaz için ikâmet ediliyor ve bir köle (cemaata) namaz kıldırmaya hazırlanıyordu. Bu (gelen zât) Ebû Zer'dir denilince köle (Ebû Zer' namaz kıldırsın diye) geri çekilmeye başladı. Bunun üzerine Ebû Zer' (r.a.) şöyle dedi:

 

İmâm (burnu ve kulağı gibi) etrafı kesik habeşi bir köle bile Olsa onun emirlerini dinlememi ve ona itaat etmemi, dostum (Nebi) (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana tavsiye buyurmuştur.

 

 

AÇIKLAMA:     Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir. Enes (r.a.)'ın hadisi ise Buhari'de de rivayet edilmiştir.

 

Ümmü'l-Husayn (r.anha)'nın hadisi ile Ebu Zer (r.a.)'ın hadisleri yine Müslim tarafmdan, ayrıca Ümmü'l-Husayn (r.anha)'nın hadisi Tirmizi tarafından da rivayet edilmiştir.

Bu hadisler İslam devlet başkanına, valisine, kumandanına ve diğer amirIerine itaat etmeyi ve emirlerini dinlemeyi vacib kılar. Müslüman olan amirIerin Allah ve Resulünün emirlerine aykırı olmayan talimatlarına uymanın vacibliği hususunda icma bulunduğunu Nevevi nakletmiştir. Allah'a isyan ve günah sayılan talimatlarda ise amirIerin emirlerine itaat edilmesinin haramlığı hususunda da icına bulundUğU Kadı iyaz tarafından nakledilmiştir. Günah olan talimatlara uyulmamasına ait hadisler bundan sonra gelen babta rivayet edilmiştir. Bu itibarla afuirlere itaat edilmesine dair bu babtaki hadisler Şer-i Şerif'e aykırı olmayan emir ve talimatlar hakkındadır.

Peygamber (s.a.v.)'e itaat veya isyfmm AIlah'a itaat veya isyan sayılmasının sebebi Allah'ın Peygamber (s.a.v.)'e itaat etmeyi emretmiş olmasıdır. İslam devlet başkanına itaat etmenin Peygamber (s.a.v.)'in emrine itaat, keza devlet reisinin emrine isyan etmenin Peygamber (s.a.v.)'in emrine isyan sayılması sebebi ise Peygamber (s.a.v.)'in devlet reisine itaat etmeyi emretmiş olmasıdır. Bu itibarla İslam devlet başkanı tarafından verilen ve dine aykın olmayan emirlere itaat etmek Allah ve Resülü'nün emirlerine itaat sayılır. Keza onun emirlerine isyan etmek Allah ve Resülü'nün emirlerine isyan sayılır.

Enes (r.a.)'ın hadisinden de amir durumunda olan kişi siyah bir köle de olsa onun emirlerini dinlemenin ve ona itaat etmenin vacibliği hükmü çıkanlıyor. El-Hafız'ın da beyan ettiği gibi bu hadiste geçen "İstimal" ifadesi umümi bir manayı taşır. Yani vali, kumandan, cami imamı ve benzeri amirler bu hükmün içine giriyor.

 

Bu hadiste amir atanacak kölenin başı kuru üzüm taneciğine benzetilmiştir. Yani amir durumundaki şahıs süreten çirkin, önemsiz ve aklı, zekası noksan bir köle bile olsa ona itaat edilecektir.

 

Nevevi de: Bir kölenin amir, vali, kumandan olması iki şekilde düşünülebilir: Devlet başkanı tarafından böyle bir kimse bir göreve atanmış olabilir. Ya da bir köle herhangi bir yolla memleket idaresini eline geçirir. Yoksa normal bir seçimle bir köleyi emir ve devlet başkanı yapmak caiz değildir. Çünkü emirin, yani devlet reisinin hür olması şarttır, der.

Hattabi: de: Vukü bulması düşünülmeyen misaller bazen verilir. Bu ve benzeri hadisler de bu nevidendir. Yani dinen düşünülmüyor ise de faraza başa geçen imam, devlet başkanı, böyle bir kimse bile olsa mutlaka itaat edilmesi gereklidir. İtaatin önemi mahiyetinde bu misal verilmiş, der.

 

El-Hafız'ın beyan ettiği bir kavle göre Enes (r.a.)'ın hadisinden maksad şudur: Devlet başkanı habeşi bir köleyi bir yere vali - kaymakam tayin ettiği zaman o köleye itaat ed il- / mesidir. Maksad kölenin devletin başına getirilmesi değildir. Hadiste böyle bir ifade yoktur. Şöyle de denilebilir: Devletin başına usülü dairesinde getirilen kişi önceden köle iken azadIanmış ve hür bir kimse haline gelmiş ise ona itaat edilmesi vacibtir.

 

Ümmü'l-Husayn (r.anha)'nın hadisİı:İ Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda haccı esnasında buyurduğu. Müslim'in rivayetinde belirtilmiştir. Yine Müslim'in bir rivayetine göre bu hadis Mina veya Arafat'ta buyurulmuştur. Bu hadiste de Enes'in hadisinde olduğu gibi bir göreve atanan devlet yetkiliSine itaat edilmesi emrolunmuştur. Ancak o amirin toplumu Allah'ın kitabı olan Kur'an-ı Kerim'e uygun biçimde sevk ve idare etmesi şart koşuluyar. Bu hadiste geçen "Mücedda" burnu ve kulağı kesik kişi manasına yorumlanmıştır. Bazıları ise bu kelime vücudunun herhangi bir tarafı kesik alandır, diye yorumlamışlardır .

 

Tuhfe yazan bu hadisin şerhinde özetle şöyle der; "Bu hadis, Ulü'l-Emr, yani devlet yetkilileri ile iyi geçinmeyi, onların talimatlanna uyulmayı ve fitne ile parçalanmadan sakınmayı emreder. EI-Mecma'de deniliyar ki; Şöyle bir soru sorulabilir; İmamın hür olması, Kureyş'ten olması ve vücudunda bir sakatlığın bulunmaması şartı vardır. Oysa bu hadise göre bu şartlar olmasa da itaat edilecek ve bu şartları taşımayan kimse de imam olabilir? Bu soruya şöyle cevab verilir: Evet normal şartlar içinde dinen imamı seçme yeteneğine sahib kimselerin görüşleriyle imam seçildiği takdirde anılan şartlar aranır. Fakat böyle değil de cebir ve baskı kullanmak suretiyle imam olan bir kimse köle veya fas ık bir müslüman da olsa ona muhalefet edip memlekette isyan çıkarmak haramdır. Onun verdiği talimatlar geçerlidir. Diğer taraftan şunu da belirtmek gerekir: Hadiste böyle bir kimsenin imam, yani devfet başkanı olmasından söz edilmemiştir. Hadiste devlet başkanı böyle bir kimseyi bir işe amir tayin ettiği zaman onun emrine itaat edilmesi isteniyor."

 

Ebu Zer (r.a.)'ın hadisinde geçen "Rebeze" Medine-i Münevver e ile Mekke arasında ve Medine-i Münevvere'ye yaklaşık üç konak mesafede bir köyün ismidir. Ebu Zerr-i Gifari (r.a.), Hz. Osman (r.a.) tarafınaan bu yerde ikamete memur edilmişti. Ebu Zer, bu münasebetle Rebeze'ye vardığı zaman o köyde bir kölenin imamlık ettiğini görmüş ve imam namaz kıldıracağı zaman Ebu Zer (r.a.)'ın teşrifi dolayısıyla imam uyarıImış. Bunun üzerine imam geri çekilmek istemiş ve Ebu Zer (r.a.) bu esnada bu hadisi rivayet etmiştir. Nevevi bu hadisin şerhinde özetle şöyle der: Ebu Zer şunu demek istemiş: Emir kim olursa olsun, hatta vücüdunun herhangi bir tarafı kesik, siyah bir köle de olsa ben onun emirlerini dinler ve itaat ederim. Çünkü itaatı vacibdir.

 

el-Hafız da el-Fetih'te Enes (r.a.)'ın hadisini izah ederken' bir münasebetle Ebu Zer (r.a.)'ın bu hadisini naklederek: Bu hadis, Peygamber (s.a.v.)'in Ebu Zerr'e özel mahiyette böyle bir tavsi yede bulunmasının hikmetini beyan eder, demiştir. Yani Ey Ebu Zer! Günün birinde bir köleye uymak durumu ile karşılaşırsan onu dinle ve ona itaat et.