SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2863 >>

40- ALLAH'A İSYAN HUSUSUNDA (HiÇBİRYARATIĞA) iTAAT ETMEK YOKTUR, BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. حدّثنا يَزيدُ بْنُ هارُونَ. حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْروٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ الَحْكَمِ بْنِ ثَوْبَانَ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْريِّ؛ اَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ عَلْقَمَةَ بْنَ مُجَزِّزٍ عَلَى بَعْثٍ، وَأَنَا فِيهمْ. فَلَمَّا انَتَهَى إِلَى رَأْسِ غَزَاتِهِ، أَوْ كَانَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ، اسْتَأْذَنَتْهُ طَائِفَةٌ مِنَ الْجَيْشِ، فَأَذِنَ لَهُمْ وَأَمَّرَ عَلَيْهِمَ عَبْدَ اللهِ بْنِ حُذَافَةَ بْنِ قَيْسٍ السَّهْمِيِّ. فَكُنْتُ فِيمَنْ غَزَا مَعَهُ فَلَمَّا كَانَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ أَوْقَدَ الْقَوْمُ نَاراً لِيَصْطَلُوا أَوْ لِيَصْنَعُوا عَلَيْهَا صَنِيعاً.فَقَالَ عَبْدُ اللهِ ((وَكَانَتْ فِيِه دُعَابَبةٌ)): أَلَيْسَ لِي عَلَيْكمُ السَّمْعُ وَالطَّاعَةُ؟ قَالُوا: بَلَى. قَالَ فَمَا أَنَا بِآمِركُمْ بِشِيْءٍ إِلاَّ صَنَعْتُمُوهُ؟ قَالُوا: نَعَمْ. قَالَ: فَإِنِّي أَعْزِمُ عَلَيْكُمْ إِلاَّ تَوَاثَبْتُمْ فِي هذِهِ النَّارِ فَقَامَ نَاسٌ فَتَحَجَّزُوا. فَلّمَّا أَنَّهُمْ وَاثِبُونَ، قَالَ: أَمْسِكُوا عَلَى أَنْفُسِكُمْ. فَإَنَّمَا كُنْتُ أَمْزَحُ مَعَكُمْ. فَلَمَّا قَدِمْنَا ذَكَرُوا ذلِك للِنَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم .  فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ((مَنْ أَمَرَكُمْ مِنْهُمْ بِمَعْصِيَةِ اللهِ، فَلاَ تُطِيعُوهُ)).

 

في الزوائد: إسناده صحيح.

 

Ebû Saîd-İ Hudrî (r.a.)'den Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Alkame bin Mücezziz (r.a.)'ı bir müfrezenin başında (savaşa) gönderdi. Ben de o müfrezede idim. Kumandan savaşın başına vardığı veya yolculuk ettiği sıralarda askerlerden bir grub (ayrı gitmek için) kumandandan izin istedi. Kumandan da onlara izin vererek başlarına Abdullah bin Huzâfe bin Kays es-Sehmî (r.a.)'ı kumandan tâyin etti. Ben de bu kumandanla beraber savaşa gidenler arasında idim. Abdullah bin Huzafe (beraberindeki grub ile) yolun bir yerinde (konaklamış) olduğu sırada mücâhidler ısınmak veya üzerinde bir yemek yapmak için muazzam bir ateş yaktılar. (Kumandanımız) Abdullah — Kendisinde şaka etme huyu vardı —:

 

(Ey asker)! Sizin üzerinizde benim emirlerimi dinlemek ve bana itaat etmek hakkı yok mu? diye sordu. Mücâhidler: Evet (var), dediler. Kumandan:

 

Şu halde ben size neyi emredersem behemehal yapacaksınız (değil mi?) dedi. Mücâhidler: Evet, dediler. Kumandan :

 

Şu halde ben size şu (alev alev yanan) ateşe atılmanızı emrediyorum, dedi. Bunun üzerine mücâhidlerin bâzısı ayağa kalkarak ateşe atılmaya hazırlandılar. Kumandan bunların kendilerini cidden ateşe atacakları kanâatına varınca (onlara): Kendinizi tutunuz (yâni ateşe atılmayınız). Çünkü ben sizlerle şaka ettim, dedi.

 

Ebû Saîd-i Hudrî demiştir ki: Sonra biz (savaştan dönüp Medine'ye* gelince mücâhidler bu durumu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlattılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Onlar (yâni başınızdakiler) den kim size Allah'a isyan etmeyi emrederse sakın (o hususta) o kimseye itaat etmeyiniz.»

 

Not: Bunun senedinin sahih olduğu, Zevaid'de bildirilmiştir.

 

AÇIKLAMA:     2864’te