44- KOŞU YARIŞMASI İÇİN
KONULAN ÖDÜL VE ÖDÜLLÜ AT YARIŞTIRMAK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبةَ وَمُحَمَّد
بْنُ
يَحْيَى،
قَالاَ:
حدّثنا يَزِيدُ
بْنُ هارُونَ.
أَبْنَأَنَا
سُفْيَانُ بْنُ
حُسَيْنٍ،
عَنِ
الزُّهْرِيِّ،
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيَّبِ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛ قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مَنْ
أَدْخَلَ
فَرَساً
بَيْنَ فَرَسَيْنِ،
وَهُوَ لاَ
يَأْمَنُ
أَنْ يَسْبِقَ،
فَلَيْسَ،
بِقِمَارٍ.
وَمَنْ
أَدْخَلَ
فَرَساً بَيْنَ
فَرَسَيْنِ
وَهُوَ
يَأْمَنُ
أَنْ يَسْبِقَ،
فَهُوَ
قِمَارٌ)).
Ebû Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: Kim önüne geçilmekten emin olmadığı (yâni yarışmayı
kazanacağını kesinlikle bilmediği) halde bir atı (yarışacak) iki atın arasına
koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma
kumar değildir. Kim de önüne geçilmekten emin olduğu (yâni yarışmayı
kazanacağını kesinlikle bildiği) halde bir atı (yarışacak) iki at arasına koyar
(ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma
kumardır.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Sünen'imizin haşiyesi Sindi'de
hadisin metninde geçen iki cümlenin; ........... şeklinde olduğu, yani her iki
cümlede bulunan iki muzari fiillerinin Bina-İ Mechul olduğU belirtilmiştir. Ebu
Davud'un rivayetindeki benzer cümlelerde bulunan fiillerin yine Bina-i mechul
olduğu Avnü'l-Mabud yazan tarafından ifade edilmektedir. Ebu Davud'un
rivayetindeki birinci cümle Sindi'nin tesbit ettiği cümle şeklindedir. İkinci
cümle de; ......... şeklindedir.
Tıybi ve
İbnü'l-Melik bu cümlelerle kasdedilen mananın şöyle olduğunu ifade ederler:
Yani yarışacak iki atın arasına kendi atını katan üçüncü şahsın atının diğer
iki atı geçip yarışmayı kazanacağı kesinlikle bilinmiyor ise bu yarışma kumar
değildir. Ortaya koı:ıulan ödülü almak da haram değildir. Şu halde hadisin
birinci parağrafında geçen ve Sindi'nin tesbit ettiği fiillerin bulunduğu
cümlenin özlü manası: "Üçüncü at sahibinin önüne geçilmesinden emin
olunmaması halinde."
Yarışacak iki
atın arasına kendi atını katan üçüncü şahsın atının diğer iki atı geçip
yarışmayı kazanacağı kesinlikle biliniyor ise bu yarışma kumardır ve ortaya
konulan ödülü almak haramdır. Şu halde hadisin ikinci parağrafında bulunan ve
Sindi'nin tesbit ettiği fiillerin bulunduğu cümlenin özlü manası şöyle olur:
"Üçüncü at sahibinin önüne geçilmesinden emin olunması halinde".
Avnü'l-Mabud
yazarının beyanına göre el-Mazhar şöyle demiştir: "Muhallil, yani atını
iki at arasına koymak suretiyle yapılacak ödüllü at yarışmasını helal hale
getirmeye çalışan üçüncü şahıs öyle bir at getirmelidir ki, onun atı koş ma
gücü bakımından diğer atların misli veya onlara yakın bir durumda olmalıdır.
Eğer onun atının diğer iki at'a koşu bakımından üstünlüğü ve mutlaka yarışmayı
kazanarak onların önüne geçeceği kesinlikle biliniyor ise bu yarışma caiz
değildir. Üçüncü atın varlığıyla yokluğu aynidir. Fakat muhallil'in yani üçüncü
şahsın atının diğer iki atı geçmesi kesinlikle bilinmez ve onun yenilmesi
muhtemel ise bu yarışma caizdir. Yarışmayı kazananın ödül alması
meşrudur."
ÖDÜLLÜ AT
YARIŞMA ŞEKİLLERİ VE BUNLARDAN MEŞRU OLANLAR İLE MEŞRU OLMAYANLAR
Yine
Avnü'l-Mabüd yazarının beyanına göre Şerhü's-Sünne'de şu bilgi verilmiştir:
At yarışması
işinde yarışmayı kazanan tarafa verilecek mali ödül devlet yetkilisi tarafından
veya yarışmacıların dışında kalan bir vatandaş tarafından verilirse; Ve verecek
olan kimse: Yarışmayı kazanan atlıya şu malı vereceğim, derse bu yarışna
caizdir ve yarışmayı kazanan atlının söz konusu ödülü alması meşrüdur.
Şayet yarışmacı
ik. atlıdan birisi rakibine: Eğer sen beni geçersen ben sana şu kadar mal
vermeyi taahhüt ediyorum. Şayet ben seni geçersem sen bana bir şey vermeyeceksin,
derse ve yarışma bu esas üzerine yapılırsa bu. da caizdİr. Rakip olan tarafın
yarışmayı kazanması halinde taahhüd edilen malı alması meşrudur.
Eğer yarışacak
iki taraf da mal ödemeyi taahhüd ederse bu takdirde yarışma caiz olmaz. Bu da şöyle
olur: Yarışmacı taraflardan birisi diğerine: Ben seni geçersem sen bana şu
kadar mal vereceksin. Sen beni geçersen ben sana şu kadar mal vereceğim, der.
Karşı taraf da peki diyerek böylece bahse girişirlerse bu nevi yarışma caiz
değildir, kumardır ve o mal alınıp verilmez.
Son şekil ancak
üçüncü bir atlının da yarışmaya katılmasıyla meşrulaşabilir. (Bu üçüncü şahsın
katılmasıyla yarışmanın meşrulaşması için hadiste ve bunun yukarıda geçen
izahında belirtilen durum ve şartın bulunması da gereklidir. Yani üçüncü atın
diğer iki at gibi olması gereklidir. Üçüncü atın üstünlüğü ve yarışmayı'
kazanması kesinlikle biliniyor ise bu yarışma yine haramdır ve kumar sayılır,)
İki
yarışmacının ikisinden hangisi yarışmayı kazanırsa diğerine belirli bir malı
vermeyi taahhüt' etmiş iken; yarışmayı meşrulaştırmak için yarışmaya katılan
üçüncü şahsın atı da diğer iki at gibi olunca ve üçü yarışma yapacakları zaman
ödülü alma hakkı kime ait olacak?
Yarışmaya
katılan üçüncü şahıs, yarışmada ikisini de geçtiği takdirde her ikisinin
ödüllerini kazanmış olur. Şayet üçüncü şahıs yarışmada yenilirse diğerlerine
bir şey vermez. Üçüncü şahıs diğerlerin önüne geçtiği zaman diğerleri ister
beraber olsun ister birisi diğerini geçsin fark etmez. Yani ödüllerin ikisi de
üçüncü şahsa ait olur.
Şayet diğerleri
beraber kalıp üçüncü şahıs geride kalırsa hiç birisi ödül kazanmış olamaz.
Eğer asıl
yarışmacılardan biri öne geçse ve üçüncü şahıs ile diğer yarışmacı beraber
kalsa veya bunlardan biri ikinci, diğeri de sona kalsa, asıl yarışmacılardan
öne geçen adam diğer asıl yarışmacıdan ödül alır. İkinci sırada kalana bir şey
verilmez.
Şayet asıl
yarışmacılardan birisi ile üçüncü şahıs berabere kalsalar ve diğer asıl
yarışmacı geride kalırsa, berabere kalanlar ödülü paylaşırlar. geride kalana
ise bir şey verilmez.