SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CİHAD

<< 2876 >>

44- KOŞU YARIŞMASI İÇİN KONULAN ÖDÜL VE ÖDÜLLÜ AT YARIŞTIRMAK BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبةَ وَمُحَمَّد بْنُ يَحْيَى، قَالاَ: حدّثنا يَزِيدُ بْنُ هارُونَ. أَبْنَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ حُسَيْنٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛  قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ((مَنْ أَدْخَلَ فَرَساً بَيْنَ فَرَسَيْنِ، وَهُوَ لاَ يَأْمَنُ أَنْ يَسْبِقَ، فَلَيْسَ، بِقِمَارٍ. وَمَنْ أَدْخَلَ فَرَساً بَيْنَ فَرَسَيْنِ وَهُوَ يَأْمَنُ أَنْ يَسْبِقَ، فَهُوَ قِمَارٌ)).

 

Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Kim önüne geçilmekten emin olmadığı (yâni yarışmayı kazanacağını kesinlikle bilmediği) halde bir atı (yarışacak) iki atın arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumar değildir. Kim de önüne geçilmekten emin olduğu (yâni yarışmayı kazanacağını kesinlikle bildiği) halde bir atı (yarışacak) iki at arasına koyar (ve böylece üç at arasında koşu yarışması yapılır) sa bu ödüllü yarışma kumardır.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Sünen'imizin haşiyesi Sindi'de hadisin metninde geçen iki cümlenin; ........... şeklinde olduğu, yani her iki cümlede bulunan iki muzari fiillerinin Bina-İ Mechul olduğU belirtilmiştir. Ebu Davud'un rivayetindeki benzer cümlelerde bulunan fiillerin yine Bina-i mechul olduğu Avnü'l-Mabud yazan tarafından ifade edilmektedir. Ebu Davud'un rivayetindeki birinci cümle Sindi'nin tesbit ettiği cümle şeklindedir. İkinci cümle de; ......... şeklindedir.

 

Tıybi ve İbnü'l-Melik bu cümlelerle kasdedilen mananın şöyle olduğunu ifade ederler: Yani yarışacak iki atın arasına kendi atını katan üçüncü şahsın atının diğer iki atı geçip yarışmayı kazanacağı kesinlikle bilinmiyor ise bu yarışma kumar değildir. Ortaya koı:ıulan ödülü almak da haram değildir. Şu halde hadisin birinci parağrafında geçen ve Sindi'nin tesbit ettiği fiillerin bulunduğu cümlenin özlü manası: "Üçüncü at sahibinin önüne geçilmesinden emin olunmaması halinde."

 

Yarışacak iki atın arasına kendi atını katan üçüncü şahsın atının diğer iki atı geçip yarışmayı kazanacağı kesinlikle biliniyor ise bu yarışma kumardır ve ortaya konulan ödülü almak haramdır. Şu halde hadisin ikinci parağrafında bulunan ve Sindi'nin tesbit ettiği fiillerin bulunduğu cümlenin özlü manası şöyle olur: "Üçüncü at sahibinin önüne geçilmesinden emin olunması halinde".

 

Avnü'l-Mabud yazarının beyanına göre el-Mazhar şöyle demiştir: "Muhallil, yani atını iki at arasına koymak suretiyle yapılacak ödüllü at yarışmasını helal hale getirmeye çalışan üçüncü şahıs öyle bir at getirmelidir ki, onun atı koş ma gücü bakımından diğer atların misli veya onlara yakın bir durumda olmalıdır. Eğer onun atının diğer iki at'a koşu bakımından üstünlüğü ve mutlaka yarışmayı kazanarak onların önüne geçeceği kesinlikle biliniyor ise bu yarışma caiz değildir. Üçüncü atın varlığıyla yokluğu aynidir. Fakat muhallil'in yani üçüncü şahsın atının diğer iki atı geçmesi kesinlikle bilinmez ve onun yenilmesi muhtemel ise bu yarışma caizdir. Yarışmayı kazananın ödül alması meşrudur."

 

ÖDÜLLÜ AT YARIŞMA ŞEKİLLERİ VE BUNLARDAN MEŞRU OLANLAR İLE MEŞRU OLMAYANLAR

 

Yine Avnü'l-Mabüd yazarının beyanına göre Şerhü's-Sünne'de şu bilgi verilmiştir:

At yarışması işinde yarışmayı kazanan tarafa verilecek mali ödül devlet yetkilisi tarafından veya yarışmacıların dışında kalan bir vatandaş tarafından verilirse; Ve verecek olan kimse: Yarışmayı kazanan atlıya şu malı vereceğim, derse bu yarışna caizdir ve yarışmayı kazanan atlının söz konusu ödülü alması meşrüdur.

 

Şayet yarışmacı ik. atlıdan birisi rakibine: Eğer sen beni geçersen ben sana şu kadar mal vermeyi taahhüt ediyorum. Şayet ben seni geçersem sen bana bir şey vermeyeceksin, derse ve yarışma bu esas üzerine yapılırsa bu. da caizdİr. Rakip olan tarafın yarışmayı kazanması halinde taahhüd edilen malı alması meşrudur.

 

Eğer yarışacak iki taraf da mal ödemeyi taahhüd ederse bu takdirde yarışma caiz olmaz. Bu da şöyle olur: Yarışmacı taraflardan birisi diğerine: Ben seni geçersem sen bana şu kadar mal vereceksin. Sen beni geçersen ben sana şu kadar mal vereceğim, der. Karşı taraf da peki diyerek böylece bahse girişirlerse bu nevi yarışma caiz değildir, kumardır ve o mal alınıp verilmez.

 

Son şekil ancak üçüncü bir atlının da yarışmaya katılmasıyla meşrulaşabilir. (Bu üçüncü şahsın katılmasıyla yarışmanın meşrulaşması için hadiste ve bunun yukarıda geçen izahında belirtilen durum ve şartın bulunması da gereklidir. Yani üçüncü atın diğer iki at gibi olması gereklidir. Üçüncü atın üstünlüğü ve yarışmayı' kazanması kesinlikle biliniyor ise bu yarışma yine haramdır ve kumar sayılır,)

 

İki yarışmacının ikisinden hangisi yarışmayı kazanırsa diğerine belirli bir malı vermeyi taahhüt' etmiş iken; yarışmayı meşrulaştırmak için yarışmaya katılan üçüncü şahsın atı da diğer iki at gibi olunca ve üçü yarışma yapacakları zaman ödülü alma hakkı kime ait olacak?

 

Yarışmaya katılan üçüncü şahıs, yarışmada ikisini de geçtiği takdirde her ikisinin ödüllerini kazanmış olur. Şayet üçüncü şahıs yarışmada yenilirse diğerlerine bir şey vermez. Üçüncü şahıs diğerlerin önüne geçtiği zaman diğerleri ister beraber olsun ister birisi diğerini geçsin fark etmez. Yani ödüllerin ikisi de üçüncü şahsa ait olur.

Şayet diğerleri beraber kalıp üçüncü şahıs geride kalırsa hiç birisi ödül kazanmış olamaz.

Eğer asıl yarışmacılardan biri öne geçse ve üçüncü şahıs ile diğer yarışmacı beraber kalsa veya bunlardan biri ikinci, diğeri de sona kalsa, asıl yarışmacılardan öne geçen adam diğer asıl yarışmacıdan ödül alır. İkinci sırada kalana bir şey verilmez.

 

Şayet asıl yarışmacılardan birisi ile üçüncü şahıs berabere kalsalar ve diğer asıl yarışmacı geride kalırsa, berabere kalanlar ödülü paylaşırlar. geride kalana ise bir şey verilmez.