DEVAM: 1- HAC İBADETİNE
ÇIKMA BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ
وَعَمْرُو بْنُ
عَبْدِ اللهِ.
قَالاَ:
حدّثنا
وَكِيعٌ. حدّثنا
إسْمَاعِيلُ
أَبُو
إسْرَائِيلَ
عَنْ
فَضَيْلِ
بْنِ
عَمْروٍ،
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْر،
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ،
عَنِ الْفضْلِ
((أَوْ
أَحَدِهِمَا
عَنِ
الآخَرِ))
قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مَنْ
أَرَادَ
الْحَجَّ
فَلْيَتَعَجَّلْ.
فَإِنَّهُ
قَدْ
يَمْرَضُ
الْمَرِيضُ،
وَتَضِلُّ
الضَّالَّةُ،
وَتَعْرِضُ الْحَاجَةُ)).
في الزوائد:
في إسناده
إسماعيل أبو
خليفة أبو إسرائيل
الملائيّ،
قال فيه ابن
عديّ: عامة ما يرويه
يخالف الثقات.
وقال
النسائيّ:
ضعيف. وقال
الجرجانيّ:
مفترٍ زائغ.
نعم قد جاء ((من
أراد الحج
فليعجل)) بسند
آخر رواه
الحاكم. وقال:
صحيح. ورواه
أبو داود
أيضاً.
El-Fadl bin Abbâs
veya Abdullah bin Abbâs (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hacc'a gitmek isteyen kimse
acele etsin. Çünkü bazen kişi hastalanır, binit hayvanı kaybolur ve (hacca
gitmeyi engelleyici) iş peyda olur (meydana gelir)."
Not: Zevâid'de
şöyle denilmiştir : Bunun senedinde İsmail Ebû Halife Ebû İsrâîl el-Melai
bulunur. İbn-i Adi onun hakkında: Onun rivayet ettiği hadislerin hepsi sıka,
rivayetlerine aykırıdır, demiş. Nesâi de onun zayıf olduğunu söylemiş ve
Cürcâni onun müfteri ve doğru yoldan sapmış kişi olduğunu söylemiştir. Evet;
«Kim hacc'a gitmek isterse acele etsin» hadisini başka bir senedle Hâkim
rivayet etmiş ve hadisin sahih oldujunu söylemiştir. Ebû Dâvûd da onun gibi o
hadisi rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid nevinden olan bu hadisi Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişler.
Notta belirtildiği gibi hadisin birinci cümlesini Ebu Davüd ve Hakim de rivayet
etınişler. Ayrıca Darimi de rivayet etmiştir,
Hadis bir
engelin çıkması endişesiyle hac işine acele edilmesini emreder, Yani hacc'a
gitmek isteyen bir mü'min ilk fırsatta bu ibadeti yapmalıdır. Çünkü hastalık,
yolculuğa engelolacak işler ve binit hayvanının yitirilmesi gibi şeyler
çıkarabilir ve bu yüzden hacc'a gitme fırsatı kaçırılabilir.
Bu hadis,
kendisine hac farz olan bir kimsenin vakit geçirmeden bu ibadeti yapmasının
gerekliliğine ve gidebildiği halde bunu geciktirmesinin günah olduğuna delalet
eder. Ebu Hanife. Malik, Ebu Yusuf, Ahmed ve Şafiilerin bazısı bu şekilde
hükmetmişlerdir. Bu grubun başka delilleride vardır. Arzu edenler, Ebu Davud'un
süneninin şerhi el-Menhel'e müracaat edebilirler.
Şafii, Evzai,
Sevri ve Muhammed bin el-Hasan ise hacc'ın acele yapılmasının vacib olmadığını
ve gidebilir durumda olup da ilk fırsatta gitmeyenin günahkar olmadığını
söylemişlerdir. El-Maverdi'nin naklen beyanına göre İbn-i Abbas, Cabir, Ata ve
Tavus (r.a.) de bu görüştedir. Bu grubun delili ise şudur: Hac ibadeti hicretin
6. yılı farz oldu. Mekke, hicretin 7. yılı Ramazan ayında fethedildi ve Resul-i
Ekrem (s.a.v.)'in aynı yılın Şevval ayında Mekke'den Medine' ye döndü.
Sahabilerin bir kısmı Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emriyle o yıl hac ettiler.
Fakat Resul-i Ekrem (s.a.v.), zevceleri ve sahabilerin büyük çoğunluğu o yıl
Medine' de kalıp hacc'a gitmediler. Hicretin 9. yılı Tebuk savaşına gidilip hac
mevsiminden önce Medine' ye dönüldü. O yıl da sahabilerin bir kısmı Peygamber
(s.a.v.)'in emriyle Ebu Bekir'in başkanlığında hacc'a gittiler. Resul-i Ekrem
(s.a.v.) ile diğer sahabiler Medine' de ikamet ettiler. O sıralarda savaş ve
başka meşguliyetleri de yoktu. Sonra Resul-i Ekrem (s.a.v.), zevceleri ve
sahabiler hicretin 10. yılı hacc'a gittiler. Bu durum hac ibadetini ilk
fırsatta yapmanın vacib olmadığına ve gidebilir durumda olan bir kimsenin bunu
tehir etmesinin günah olmadığına delalet eder. Nevevi, Şafii ve arkadaşlarının
delilinin bu olduğunu söylemiştir.
EI-Menhel
yazarı hac ibadetinin farz olduğu tarih hakkında şu bilgiyi verir:
Hacc'ın farz
olduğu tarih hakkında ihtila! vardır. Hicretin 5. yılı, 6. yılı farz olduğunu
söyleyenler olduğu gibi 9. yılı farz olduğunu söyleyenler de vardır.
İbnü'l-Kayyim ve el-Ayni son rivAyetin sahih olduğunu söylemişlerdir.