DEVAM: 14- İHRAMA GİRME
(ZAMANININ BEYANI) BABI
حدّثنا
عَبْدُ
الرَّحْمنِ
بْنُ
إبْرَاهِيمَ
الدِّمَشقِيُّ.
حدّثنا
الوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ
وَعُمَرُ
بْنُ عَبْدِ
الْوَاحِدِ. قَالاَ:
حدّثنا
الأَوْزَاعِيُّ
عَنْ
أَيُّوبَ
بْنِ مُوسى،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
عُبَيْدِ
بْنِ
عُمَيْرٍ،
عَنْ ثَابتٍ
الْبُنَانِيِّ،
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ؛
قَالَ: إِنِّي
عِنْدَ
ثَفِنَاتِ نَاقَةِ
رَسُولِ
اللهَ صلى
الله عليه
وسلم، عِنْدَ
الشَّجَرَةِ.
فَلَمَّا
اسْتَوَتْ
بِهِ
قَائِمَةً،
قَالَ
((لَبَّيْكَ!
بِعثمْرَةٍ
وَحَجَّةٍ
مَعاً))
وَذلِكَ فِي
حِجَّةِ
الْوَدَاعِ.
في الزوائد:
إسناده صحيح
ورجاله تفات.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: (Zu'I-Huleyfe'deki) ağacın yanında ben Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (bindiği) devesinin sefineleri (yâni çökük
iken yere gelen uzuvları) nin yanıbaşında idim. Deve ayağa kalkıp doğrulunca
Resûi-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): AlIahım! Hac ve umre'yi beraber
etmekle dâvetine icabet ediyorum, emrine amadeyim" buyurdu (yâni o zaman
ihrama girdi). Bu (ihrama giriş işi) Veda hacc'ında oldu.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih, ravileri de sika zatlardır.
AÇIKLAMA: İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Müslim de rivayet etmiştir. Buhari de bunun
bir benzerini rivayet etmiştir. Enes (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Ancak
Buhari'nin bir rivayetinde Enes (r.a.):
Resulullah
(s.a.v.) Medine'de dört rek'at namaz kıldı ve Zü'l-Huleyfe'de iki rek'at namaz
kıldı. Sonra devesine binip devesi doğrulunca yüksek sesle Lebbeyke duasını
okudu, demiştir."
Hadislerde
geçen iki kelimeyi açıklayalım. Sonra manasıyla ilgili bilgi verelim:
"Garz"
Devenin palanına bağlı özengi demektir.
"Sefinat"
Sefjne'nin çoğuludur. Sefine, devenin çöktüğünde yere gelen ve yere geldiği
için sertleşen uzvuna denilir. Devenin göğüsünün yere gelen kısmı, dizleri ve
uyluklarının dipleri gibi. Enes (r.a.) : "Ben O'nun devesinin
sefinelerinin yanıbaşında idim" demekle O'nun çok yakınında idim ve O'nun
ne zaman ihrama girip Lebbeyke duasını okudugunu gördüm, demek ister.
Tekınile'de
beyan edildiğine göre Resül-i Ekrem (Aleyhi's-aslatü ve's-selam) Veda hacc'ıoa
gittiği zaman Zü'l-Huleyfe mescidini henüz yaptırmamışt\. Bu itibarla mescidin
yanında denilirken mescidin yapıldığı yer kasdedilıniştir. Eş-Şecere, bu
mescidin yakınında bulunan bir ağaçtır.
Müellifimizin
rivayet ettiği bu iki hadise göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) Veda hacc'ına gittiği
zaman Medine-i Münevvere halkının mikatı olan Zü'l-Huleyfe'de ve burada yapılan
mescidin yanındaki agacın bulunduğu yerde devesine binip devesi doğrulunca
yül{sek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve böylece ihrama girmiştir. Ebu Davud,
Tirmizi ve Nesai'nin rivayet ettikleri İbn-i Abbas (r.a.)'ın bir hadisine göre
Resül-i Ekrem (Aleyhi's-salatü ve'sseletın) Zü'l- Huleyfe'de iki rekat namaz
kıldıktan sonra oturduğu yerde yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş, yani
ihrama girmiştir. Diğer bazı rivayetlere göre Resül-i Ekrem (s.a.v.)
Zü'l-Huleyfe'den Mekke'ye hareket edip "Beyda" denilen ve Zü'l-Huleyfe'ye
çok yakın olan semtin yüksek yerine varınca yüksek sesle Lebbeyke duasını
okumuştur.
Bu rivayetlerin
zahirine göre bir ihtilM var ise de Ebu Davud, Ahmed, Hakim ve Beyhaki'nin Said
bin Cübeyr yoluyla rivayet ettikleri İbn-i Abbas (r.a.)'ın bir hadisi bu
ihtilafın görünüşte var ise de aslında bulunmadığına delalet eder. Şöyle ki:
Said bin Cübeyr. İbn-i Abbas'a: Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ihlal'i, yani
Lebherke duasını okuyup ihrama girmesi zamanı hakkında sahabilerin ihtilafına
şaşıyorum, demiş. İbn-i Abbas (r.a.) da ona şöyle demiştir:
Resulullah
(s.a.v.) Zü'l-Hiıleyfe mescidinde (yani mescidin yapıldığı yerde) iki rekaat
namaz kıldıktan sonra oturduğu yerde Lebbeyke duasını yüksek sesle okuyup
ihrama girmiş. Sahabilerin bir kısmı O'nun Lebbeyke sesini işitmiş. Sonra
Resul-i Ekrem (s.a.v.), devesine binip devesi doğrulunca da yüksek sesle
Lebbeyke duasını okumuş ve sahabilerin bir kısmı O'nun bu sesini işitmiş olduğu
için bunu rivayet etmiştir. Çünkü o yolculukta cemaat dalgalar halinde geliyorlardı.
Resül-i Ekrem (s.a.v.) Beyda'nın yüksek yerine çıkınca orada da yüksek sesle
Lebbeyke duasını okumuş ve sahabilerin bir kısmı oradaki sesi işittiği için
bunu rivayet etmiştir. Herkes duyduğunu rivayet etmiştir. Allah'a yemin ederim
ki O, namaz kıldığı yerde yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş, devesine binip
devesi doğrulunca da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve Beyda'nın yüksek
yerine çıkınca da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuştur. Said bin Cübeyr
demiş ki:
Abdullah bin
Abbas'ın kaviini tutanlar (mikatta) iki rekaat namaz kıldıktan sonra oturduklan
yerde ihrama girerler."
Nevevi, İbn-i
Ömer (r.a.)'ın hadisinin izahı bölümünde: Bu rivayetlerin hepsinin ifade
ettikleri mana arasında bir ihtilM yoktur. Fıkıhçılar bu rivayetlerin herhangi
birisiyle am el etmenin caizliği hususunda ittifak halindedirler. Ancak
efdalolanın hangisi olduğu noktasında ihtilM etmişlerdir. Malik, Şafii ve
cumhür bu hadisi delil göstererek demişler ki: Efdal olanı, kişinin mikattan
ayrılacağı zaman binek hayvanının hareket ettiği anda Lebbeyke duasını okuyup
ihrama girmesidir, demiştir.
Hanefiler,
Hanbeliler ve İshak ile Şafiiler'in bir kısmı yukarıya mealini aldığım İbn-i
Abbas'ın hadisini delil göstererek: En faziletlisi iki rekaat ihram namazını
kıldıktan sonra Lebbeyke duasını okuyup ihrama girmek ve sonra mikat yerinden
hareket etmek Üzere araca binmektir, demişlerdir.
Enes (r.a.)'ın
hadisine göre Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda hacc'ına gittiğirıde Zü'l-Huleyfe
ağacının yanındı:. ihrama girerken hac ve umre'ye birlikte niyet etmiştir. Yani
Hacc'ı Kıran ismi verilen şekilde niyet edip ihrama girmiştir. Diğer bazı
rivayetler de böyledir. Fakat başkaca rivayetler de vardır. Bir kısım
rivayetlere göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) Hacc'ı İfrad'a niyet etmiştir. Yani Veda
hacc'ına gittiğinde yalnız hacc'a niyet etmiştir. Bu konu bu kitabın 37 ve
müteakib bablannda tekrar gelecektir. Orada değişik rivayetler mevcuttur.
Gerekli bilgi inşaaIlah orada verilecektir.