SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2917 >>

DEVAM: 14- İHRAMA GİRME (ZAMANININ BEYANI) BABI

 

حدّثنا عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ إبْرَاهِيمَ الدِّمَشقِيُّ. حدّثنا الوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ وَعُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ. قَالاَ: حدّثنا الأَوْزَاعِيُّ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ مُوسى، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عُمَيْرٍ، عَنْ ثَابتٍ الْبُنَانِيِّ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: إِنِّي عِنْدَ ثَفِنَاتِ نَاقَةِ رَسُولِ اللهَ صلى الله عليه وسلم، عِنْدَ الشَّجَرَةِ. فَلَمَّا اسْتَوَتْ بِهِ قَائِمَةً،

 قَالَ ((لَبَّيْكَ! بِعثمْرَةٍ وَحَجَّةٍ مَعاً)) وَذلِكَ فِي حِجَّةِ الْوَدَاعِ.

 

في الزوائد: إسناده صحيح ورجاله تفات.

 

Enes bin Mâlik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: (Zu'I-Huleyfe'deki) ağacın yanında ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (bindiği) devesinin sefineleri (yâni çökük iken yere gelen uzuvları) nin yanıbaşında idim. Deve ayağa kalkıp doğrulunca Resûi-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): AlIahım! Hac ve umre'yi beraber etmekle dâvetine icabet ediyorum, emrine amadeyim" buyurdu (yâni o zaman ihrama girdi). Bu (ihrama giriş işi) Veda hacc'ında oldu.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih, ravileri de sika zatlardır.

 

AÇIKLAMA:     İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Müslim de rivayet etmiştir. Buhari de bunun bir benzerini rivayet etmiştir. Enes (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Ancak Buhari'nin bir rivayetinde Enes (r.a.):

 

Resulullah (s.a.v.) Medine'de dört rek'at namaz kıldı ve Zü'l-Huleyfe'de iki rek'at namaz kıldı. Sonra devesine binip devesi doğrulunca yüksek sesle Lebbeyke duasını okudu, demiştir."

 

Hadislerde geçen iki kelimeyi açıklayalım. Sonra manasıyla ilgili bilgi verelim:

"Garz" Devenin palanına bağlı özengi demektir.

 

"Sefinat" Sefjne'nin çoğuludur. Sefine, devenin çöktüğünde yere gelen ve yere geldiği için sertleşen uzvuna denilir. Devenin göğüsünün yere gelen kısmı, dizleri ve uyluklarının dipleri gibi. Enes (r.a.) : "Ben O'nun devesinin sefinelerinin yanıbaşında idim" demekle O'nun çok yakınında idim ve O'nun ne zaman ihrama girip Lebbeyke duasını okudugunu gördüm, demek ister.

 

Tekınile'de beyan edildiğine göre Resül-i Ekrem (Aleyhi's-aslatü ve's-selam) Veda hacc'ıoa gittiği zaman Zü'l-Huleyfe mescidini henüz yaptırmamışt\. Bu itibarla mescidin yanında denilirken mescidin yapıldığı yer kasdedilıniştir. Eş-Şecere, bu mescidin yakınında bulunan bir ağaçtır.

 

Müellifimizin rivayet ettiği bu iki hadise göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) Veda hacc'ına gittiği zaman Medine-i Münevvere halkının mikatı olan Zü'l-Huleyfe'de ve burada yapılan mescidin yanındaki agacın bulunduğu yerde devesine binip devesi doğrulunca yül{sek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve böylece ihrama girmiştir. Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai'nin rivayet ettikleri İbn-i Abbas (r.a.)'ın bir hadisine göre Resül-i Ekrem (Aleyhi's-salatü ve'sseletın) Zü'l- Huleyfe'de iki rekat namaz kıldıktan sonra oturduğu yerde yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş, yani ihrama girmiştir. Diğer bazı rivayetlere göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) Zü'l-Huleyfe'den Mekke'ye hareket edip "Beyda" denilen ve Zü'l-Huleyfe'ye çok yakın olan semtin yüksek yerine varınca yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuştur.

 

Bu rivayetlerin zahirine göre bir ihtilM var ise de Ebu Davud, Ahmed, Hakim ve Beyhaki'nin Said bin Cübeyr yoluyla rivayet ettikleri İbn-i Abbas (r.a.)'ın bir hadisi bu ihtilafın görünüşte var ise de aslında bulunmadığına delalet eder. Şöyle ki: Said bin Cübeyr. İbn-i Abbas'a: Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ihlal'i, yani Lebherke duasını okuyup ihrama girmesi zamanı hakkında sahabilerin ihtilafına şaşıyorum, demiş. İbn-i Abbas (r.a.) da ona şöyle demiştir:

 

Resulullah (s.a.v.) Zü'l-Hiıleyfe mescidinde (yani mescidin yapıldığı yerde) iki rekaat namaz kıldıktan sonra oturduğu yerde Lebbeyke duasını yüksek sesle okuyup ihrama girmiş. Sahabilerin bir kısmı O'nun Lebbeyke sesini işitmiş. Sonra Resul-i Ekrem (s.a.v.), devesine binip devesi doğrulunca da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve sahabilerin bir kısmı O'nun bu sesini işitmiş olduğu için bunu rivayet etmiştir. Çünkü o yolculukta cemaat dalgalar halinde geliyorlardı. Resül-i Ekrem (s.a.v.) Beyda'nın yüksek yerine çıkınca orada da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve sahabilerin bir kısmı oradaki sesi işittiği için bunu rivayet etmiştir. Herkes duyduğunu rivayet etmiştir. Allah'a yemin ederim ki O, namaz kıldığı yerde yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş, devesine binip devesi doğrulunca da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuş ve Beyda'nın yüksek yerine çıkınca da yüksek sesle Lebbeyke duasını okumuştur. Said bin Cübeyr demiş ki:

Abdullah bin Abbas'ın kaviini tutanlar (mikatta) iki rekaat namaz kıldıktan sonra oturduklan yerde ihrama girerler."

 

Nevevi, İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisinin izahı bölümünde: Bu rivayetlerin hepsinin ifade ettikleri mana arasında bir ihtilM yoktur. Fıkıhçılar bu rivayetlerin herhangi birisiyle am el etmenin caizliği hususunda ittifak halindedirler. Ancak efdalolanın hangisi olduğu noktasında ihtilM etmişlerdir. Malik, Şafii ve cumhür bu hadisi delil göstererek demişler ki: Efdal olanı, kişinin mikattan ayrılacağı zaman binek hayvanının hareket ettiği anda Lebbeyke duasını okuyup ihrama girmesidir, demiştir.

 

Hanefiler, Hanbeliler ve İshak ile Şafiiler'in bir kısmı yukarıya mealini aldığım İbn-i Abbas'ın hadisini delil göstererek: En faziletlisi iki rekaat ihram namazını kıldıktan sonra Lebbeyke duasını okuyup ihrama girmek ve sonra mikat yerinden hareket etmek Üzere araca binmektir, demişlerdir.

 

Enes (r.a.)'ın hadisine göre Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda hacc'ına gittiğirıde Zü'l-Huleyfe ağacının yanındı:. ihrama girerken hac ve umre'ye birlikte niyet etmiştir. Yani Hacc'ı Kıran ismi verilen şekilde niyet edip ihrama girmiştir. Diğer bazı rivayetler de böyledir. Fakat başkaca rivayetler de vardır. Bir kısım rivayetlere göre Resül-i Ekrem (s.a.v.) Hacc'ı İfrad'a niyet etmiştir. Yani Veda hacc'ına gittiğinde yalnız hacc'a niyet etmiştir. Bu konu bu kitabın 37 ve müteakib bablannda tekrar gelecektir. Orada değişik rivayetler mevcuttur. Gerekli bilgi inşaaIlah orada verilecektir.