DEVAM: 55- ARAFAT'TA
VAKFE ETMEK YERİ (YANİ DURULACAK YER HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ
شَيْبَةَ.
حدّثنا سُفْيَانُ
بْنُ
عُيَيْنَةَ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
دِينَارٍ،
عَنْ عَمْرِو
بْنش عَبْدِ
اللهِ بءنِ
صَفْوَانَ،
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ
شَيْبَانَ؛
قَالَ: كُنَّا
وُقُوفاً فِي
مَكضانٍ
تُبَاعِدُهُ
مِنَ
الْمَوْقِفِ.
فَأَتَانَا
ابْنُ
مِرْبَعٍ فَقَالَ:
إِنِّي
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم
إِلَيْكُمْ. يَقُولُ
((كُونُوا
عَلَى مَشَاعِرِكُمْ.
فَإِنَّكُمُ
الْيَوْمَ
عَلَى إِرْثٍ
مِنْ إِرْثِ
إِبْرَاهِيمَ)).
Yezid bin Şeyban
(r.a.)'den; rivayet edildiğine göre: Kendisi (ravisi olan Amr bin Abdillah bin
Safvan'a hitaben): Biz mevkif'ten (Nebi s.a.v.'in vakfe ettiği yerden) uzak
saydığın bir yerde vakfe ediyorduk. Sonra İbn-i Mirba (r.a.) yanımıza gelerek
dediki: Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in size gönderdiği
elçiyim. O buyuruyor ki: «Öteden beri vakfe edegeldiğiniz yerler üzerinde
olunuz. Çünkü siz bugün İbrahin (A.S.)'ın mirasından bir miras üzerindesiniz.»
AÇIKLAMA: 3012’de